Volkanik hareketler sonrası yeni bir ada

-
Aa
+
a
a
a

Japonya'da volkanik hareketler sonrası yeni bir ada ortaya çıktı.

Gezegenin Geleceği: 16 Kasım 2023
 

Gezegenin Geleceği: 16 Kasım 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Japonya karasularında bulunan bir deniz altı yanardağının patlaması sonucu oluşan kara parçası, başkent Tokyo’nun bin 200 kilometre uzağında ve II. Dünya Savaşı’nın en kanlı çarpışmalarının olduğu Iwoto adlı adanın açıklarında yer alıyor. Pasifik’in batısında Japonya’ya bağlı Ogasawa ada zincirine eklenen 100 metre çapındaki yeni adanın oluşumu aslında geçen ay volkanik patlamalarla başladı. Ada üzerinde keşif uçuşu yapan Japonya Meteoroloji Enstitüsü’ne ait helikopterin çektiği görüntülerde yoğun duman ve bir-iki dakikada bir gerçekleşen patlamalar eşliğinde 50 metre yukarıya çıkan lavlar gözlemleniyor. Tokyo Üniversitesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nden Fukaşi Maeno, ada üzerinde yaptığı gözlemlerde patlamayla havaya fırlayan kayalar ve denizde yüzen kahverengi ponza taşları gördüğünü söylüyor. Maeno, bölgede geçen yıl Temmuz ayından beri volkanik aktivitenin yaşandığını belirtiyor. Yeni adanın altındaki yanardağın patlamaya devam etmesi durumunda adanın boyutlarının genişleyebileceği düşünülüyor.

Dünyanın ilk ‘iklim kayıp ve zarar’ fonu

Dünyanın ilk ‘iklim kayıp ve zarar’ fonu, 30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) COP28 İklim Zirvesi sırasında başlatılacak. Avrupa Komisyonu ve BAE’nin COP28 Başkanı ortak bir açıklamada, “COP28’deki iddialı bir sonuç bağlamında Avrupa Birliği (AB) ve üye devletlerinin kayıp ve zarar fonuna önemli mali katkı duyurmaya hazır,” olduğunu aktardı. AB, planlanan katkısının boyutunu belirtmedi. Açıklamada, 27 ülkeden oluşan bloğun ayrıca, ülkelerin 2030’a kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünü yerine getirmelerine yardımcı olmak için COP28’de fon sağlamayı planladığı belirtildi. Finans, yıllık BM iklim müzakerelerinin en büyük konularından biri. COP28 zirvesinin CEO’su Adnan Amin, amacın etkinliğin sonuna kadar birkaç 100 milyon dolar elde etmek olduğunu belirtirken, COP28’in ev sahibi BAE’nin de katkıda bulunacağından ‘umutlu” olduğunu sözlerine ekledi.

Gelecek nesillerin yaşamları pamuk ipliğine bağlı

Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayımı’nın sekiz yıllık raporunda yer alan yeni küresel projeksiyonlar, yüzyılın ortasına kadar sıcaklığa bağlı ölümlerde 4,7 kat artış yaşaması olasılığı ile birlikte, iklim değişikliği konusunda daha fazla gecikmenin sağlığa yönelik ciddi ve artan tehdidini ortaya koydu. Rapor ayrıca, iklim konusundaki eylemsizliğin günümüzde insan hayatına ve geçim kaynaklarına nasıl mal olduğunu da vurguladı. Raporu hazırlayan yazarlar, uyum sağlamanın zorlukları ve maliyetleri artarken ve dünya geri dönüşü olmayan zararlara yaklaşırken, petrol ve gaza yatırım yapmaya devam eden hükumetleri, şirketleri ve bankaları ‘ihmalkârlık’ ile suçladı. İklim değişikliğinin temel nedenleriyle mücadele etmek için derin ve hızlı bir azaltım yapılmadığı takdirde, insanlığın sağlığının ciddi risk altında olduğu konusunda uyardı. Rapora göre, yeni veriler, sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerinde sınırlandırmaya yönelik eylemlerde daha fazla gecikmenin tüm dünyada milyarlarca insanın sağlığını olumsuz etkilediğini ortaya koydu. Dünya, şu anda 2100’e kadar 2,7 derece ısınma yolunda ilerlerken ve enerji kaynaklı emisyonlar 2022’de yeni bir rekor seviyeye ulaşırken, mevcut ve gelecek nesillerin yaşamları pamuk ipliğine bağlı.

İstanbul’da susuzluk senaryoları başladı

Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Düzce’deki Melen Çayı ile Kırklareli’ndeki Sultanbahçedere, Kazandere ve Pabuçdere Barajlarından su alınmasına rağmen İstanbul’un olası susuzluk senaryolarına hazırlık yapmaya başladı. İSKİ, geçen günlerde hazırladığı 90 sayfalık alternatif su kaynakları raporunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sundu. İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İstanbul’u daha bol suya kavuşturmayı hedefleyen ‘master plan’ı Hürriyet’e anlattı. İstanbul’da 2053’e kadar artacak nüfusu da dikkate alarak, Bulgaristan - Türkiye sınırını oluşturan Mutlu Deresi’ni su kaynağı olarak önerdiklerini belirten Şafak Başa şöyle konuştu, “İstanbul nüfusunun üçte ikisi, su kaynaklarının ise sadece üçte biri Avrupa yakasında. Avrupa yakasında iki yıldır olağanüstü kurak bir dönem geçiriyoruz ve barajlarımızın seviyesi oldukça düşük. Bu eksiği ortadan kaldırmak için Melen’den aldığımız suyu her gün Asya’dan Avrupa yakasına transfer ediyoruz. Avrupa yakası günde yaklaşık iki milyon metreküp su tüketiyor. Bunun 1.4 milyonunu Asya’dan transfer ediyoruz. Mutlu Deresi, Bulgaristan sınırında ama havzasının %20’si Bulgaristan, %80’i ise Türkiye tarafında. Kırklareli’nin Beğendik Köyü’nden Karadeniz’e dökülüyor ve kimsenin yararlanmadığı bir su. Yapılacak olan, denize çok yakın noktadan suyu alıp ıstranca sistemine entegre etmek. Projeyle, Mutlu Deresi’nden alınacak su, 15 kilometresi tünel olmak üzere toplam 90 kilometre taşınacak. Master planımızda ayrıca Karacaköy Barajı’nın yapımı da söz konusu. Bu konuda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) yetkili olduğu için, suyun tahsis yetkisi ve DSİ ile ortak çalışma noktasında İSKİ’nin müracaatı oldu. Bazı ilave raporlar istediler. Onları da DSİ’ye gönderdik. Yıllar önce de denenmiş, hatta ihalesi yapılmış. Ancak daha sonra kuraklık tehdidi ortadan kalkınca iptal olmuş. Bizim düşüncemiz, doğaya zarar vermeden açılacak bir yeraltı tüneliyle suyun Terkos’a destek olarak getirilmesi mümkün görünüyor. Proje şu anda fizibilite aşamasında.”