Ormanları korumak için yasalara ihtiyacımız var

-
Aa
+
a
a
a

“Ormanların sesi olmak istiyorum”

Gezegenin Geleceği: 17 Mart 2023
 

Gezegenin Geleceği: 17 Mart 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

“Ormanların sesi olmak istiyorum,” diyen Aydan Üstkanat, ormanları tehdit eden yeni yasa teklifine hayır denmesini istiyor. Change.org/OzelOrmanlar adresinde başlattığı imza kampanyasında, “Şu an TBMM komisyonlarında olan yeni yasa teklifi ile kalan ormanlar yeniden büyük bir tehdit altında! Buna engel olmalıyız,” diyor. Kampanyacı, söz konusu kanunun yol açabileceği risklere değinerek özel orman sahiplerinin talepleri üzerine yeniden kadastro çalışması yapılması ve özel ormanların orman statüsünden çıkarılması ihtimaline dikkat çekti, “Bu durum sadece İstanbul’da bulunan 25 bin hektar özel ormanı tehdit eder nitelikte. Kanun teklifi gerekçesine göre İstanbul, Kocaeli, İzmir, Isparta, Muğla, Antalya illerinde yaklaşık 15 bin - 20 bin hektar ormanın yeniden kadastro çalışmasının yapılması gerektiği savunuluyor. Yani bu yasa geçerse bu büyüklükte orman alanları orman dışına çıkarılabilir,” açıklamasında bulundu. ‘Orman alanı dışına çıkarmak için değil, ormanları korumak için yasalara ihtiyacımız var,’ talebiyle kampanya Change.org/OzelOrmanlar adresinde.

Akkuyu Nükleer Santrali’ne yönelik endişeleri arttı 

Kahramanmaraş merkezli peş peşe yaşanan iki depremin Mersin’de de etkili olması, Akkuyu Nükleer Santrali’ne yönelik endişeleri artırdı. Change.org/NukleerTehlikeyiDurdur adresinde imza kampanyası başlatan Doğu Akdeniz Çevre Platformu (DAÇE), “Akkuyu Nükleer Santrali olası bir deprem veya iklim afetinde, Türkiye’de ve dünyada nükleer felaket meydana getirir. Yapımı derhal durdurulmalı. Bilim insanlarının, ‘Nükleer santrallerin çok güvensiz, riskli teknolojiler oldukları için en ufak bir dikkatsizlik, ihmal ve denetlenemeyen doğa olayları karşısında geri dönüşü mümkün olmayan ve etkileri on binlerce yıl devam eden çok büyük radyasyon felaketlerine neden olmakta’ görüşü 2011’de Japonya'da Fukuşima Depremi sonrası yaşanan nükleer felaketle bir kez daha kanıtlandı,” mesajını iletti. Kampanyacılar, santralin soğutma suyu sisteminin deniz dolgusu üzerine monte edilmiş olduğunu ve dolgu alanlarının deprem sırasında deprem büyüklüğünün 4 katı kadar sarsıldığını vurgulayarak, “Tari̇hte meydana gelen nükleer santral kazalarının hepsi nükleer santralleri̇n soğutma sistemlerinin arızalanması sonucu oldu. 2011’deki depremin merkezi, Fukuşima Nükleer Santrali’ne 190 km uzaklıkta olmasına rağmen soğutma sisteminin zarar görmesinden kaynaklı meydana gelen radyasyon felaketine Japonya gibi depreme dirençli bir ülke bile engel olamadı,” açıklamasında bulundu. “Akkuyu Nükleer Santral inşaatı derhal durdurulsun, gelmekte olan felaket engellensin,” çağrısıyla kampanya Change.org/NukleerTehlikeyiDurdur adresinde devam ediyor.

İzmir’i Depreme ve İklim Afetlerine Hazırlayın!

2020 yılında İzmir’de gerçekleşen deprem sonrası binlerce binanın hasarlı olduğu ve yapılan denetimlerin yetmediğini düşünen Aylin Tunç, “İzmir’i Depreme ve İklim Afetlerine Hazırlayın!” başlığıyla Change.org/İzmiriAfetlereHazirla adresinde imza kampanyası başlattı. İzmir’in sadece deprem şehri olmadığını, iklim krizi kaynaklı afetlerin de tehdidi altında olduğunu belirten kampanyacı, “Karşı karşıya olduğumuz kuraklık, yaz döneminde can alan aşırı sıcak hava dalgaları ve yangınlar, yağış rejiminin bozulmasından kaynaklanan seller… İzmir ne yazık ki bir afet şehri. İzmir hem yaklaşan depreme hem de iklim afetlerine karşı dirençli hale getirilmeli. Önlem alınmaz ise beklenen İzmir depremi ve yaklaşan iklim afetlerinin büyük yıkım ve can kaybına yol açması ihtimali göz önünde tutulmalı. Sonradan hak hukuk aramak yerine önlem alınarak tüm bunların önüne geçilebilir,” çağrısında bulundu ve ekledi, “Gerek güçlendirme, gerek kentsel dönüşüm, hatta olası deprem ve afet ihtimallerine karşı deniz taşmalarının bile önüne geçmek için uzmanların acil harekete geçmesi gerek. Lütfen sesimize kulak verin.” Kampanya Change.org/İzmiriAfetlereHazirla adresinde.

Jeoloji dersi lisede zorunlu olsun

Bediz Yılmaz, Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeğiyle öğrencilerin genç yaşta tanışmaları için Change.org/JeolojiZorunluDersOlsun adresinde “Jeoloji dersi lisede zorunlu olsun,” talepli imza kampanyası başlattı. Kampanyacı, Japonya örneğine değinerek, “Japonya'da ilkokul seviyesinden itibaren her çocuk jeoloji dersini almak zorunda. Çünkü ülkelerinin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğiyle erken yaşta tanışmaları, ileride hangi mesleği seçerlerse seçsinler, mesleklerini her vatandaşın depreme karşı can güvenliğini koruyacak şekilde icra etmelerini sağlıyor,” diye konuştu. Türkiye’nin de Japonya gibi bir deprem ülkesi olduğunun altını çizen Yılmaz, “Ülkemiz büyük fay hatları üzerinde yer alıyor. Bununla birlikte, iklim krizi de depremi tetikliyor. Bilim insanlarına göre iklim değişikliği, daha sıcak hale gelen bir dünyada yeryüzü tabakalarında sarsıntılara ve depremlere yol açabilir. Üstelik, bunun olma olasılığı sandığımızdan çok yüksek. Depreme yol açan dinamikleri anlamanın yolu, temel jeoloji dinamiklerini bilmekten geçiyor. Bunun da yolu her öğrencinin en azından lisede, zorunlu olarak jeoloji dersini almasından geçer,” açıklamasında bulundu. Kampanya Change.org/JeolojiZorunluDersOlsun adresinde.