Önceki dönem Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından ‘çılgın proje’ olarak tanıtılan Boğaçayı Projesi’ne yargı ‘dur’ dedi.
Proje alanının yüzde 70’ini konut alanına çeviren plan değişiklikleri, Antalya 1.İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Gazete Duvar’dan Özay Göztepe’nin haberine göre, Boğaçayı yatağına liman yapılacağı söylenerek duyurulan projede bundan vazgeçilmiş ancak dere yatağı kazılarak denizin içeri alınmasıyla yapay bir gölet oluşturulmuştu. Bir süre sonra gölet haline gelen Boğaçayı, yoğun çöküntü ve yosun oluşumuna bağlı kötü koku ve haşarat istilası ile anılır oldu. Ayrıca 21 milyon TL’ye ihaleye çıkılıp 131 milyon TL’ye tamamlanan proje kamu zararına yol açtığı yönünde de eleştirildi. Bilirkişi raporundan yola çıkan Antalya 1. İdare Mahkemesi, Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Boğaçayı Özel Proje Alanı olarak belirlenen bölgenin yapılaşmaya açılmasına ilişkin geçen yıl aldığı kararı iptal etti. Böylece, son günlerde ciddi düzeyde kıyı erozyonuna yol açtığı tartışmalarına da yol açan Boğaçayı Projesi’nin ikinci etabı, mahkeme kararıyla durdurulmuş oldu. Ancak bugüne kadar yol açılan zararların ne olacağı, belirsizliğini korumaya devam ediyor.
Açık Açık Sosyal Girişim projesi hayata geçti
Ashoka Vakfı Türkiye’de, sosyal girişimler alanında işbirliklerini bir adım daha ileriye taşıyarak ortak yeni bir proje başlattı. Ashoka Vakfı, Açık Açık Derneği, ve Türetim Ekonomisi Derneği ortaklığı ile Açık Açık Sosyal Girişim projesi hayata geçirildi. Böylece sosyal girişimlerin hızlı, güvenli ve başarılı büyümesine katkı sağlanması hedefleniyor. Açık Açık Sosyal Girişim, Türkiye’deki sosyal girişimlerin tanımlanmasına, desteklenmesine ve teşvik edilmesine katkı sağlamak amacıyla kuruldu. Türkiye’deki sosyal girişim ekosistemini desteklemek isteyen kişi ve kurumlar, Açık Açık Sosyal Girişim’de sosyal girişim profillerini inceleyerek, bu girişimlere kurumsal ya da bireysel destek olmak, yatırım yapmak, hibe vermek, buralardan ürün ya da hizmet satın almak için onlarla doğrudan iletişime geçebiliyor. Ayrıca bugünün ve geleceğin iş modeli sosyal girişimlerin bilinirliğini artırmak için sosyal medyada da görünürlüklerine katkı sağlayabiliyor. Kayıt olmak veya incelemek için acikaciksosyalgirisim.org adresine bakabilirsiniz.
Karadeniz Bölgesi'ndeki orman yangınları tarım arazilerine sıçradı
Karadeniz Bölgesi’nde, Trabzon, Artvin, Giresun ve Ordu illerinde, 37 ayrı noktada noktada çıkan orman yangınları rüzgârın etkisiyle yayılarak yerleşim yerleri ve tarım arazilerine sıçradı. Beş evin kül olduğu, beş evin tahliye edildiği ve fındık bahçelerinin zarar gördüğü yangınlara müdahaleler sürüyor. Trabzon Valiliği‘nde Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey‘in de yer aldığı kriz merkezi oluşturuldu. Mevsim normallerinin üzerindeki sıcak hava dalgası ve rüzgârın etkisiyle hızla yayılan alevler, yerleşim yerleri ve tarım arazilerine sıçradı. Çıkan yangınlara belediye itfaiye ekipleri ile orman işçileri AFAD ekipleri ve vatandaşlar çok sayıda araçla müdahale ediyor. İklim uzmanları, yangınların Aralık ayının sonunda, üstelik Karadeniz bölgesinde, bir çok noktada aynı anda çıkmasını, etkisini giderek arttıran iklim krizine bağlıyor. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi‘nden Dr. Ümit Şahin Trabzon’da günün ölçülen en yüksek sıcaklığının 20 dereceyi bulduğuna, yağış olmadığına ve rüzgarın hızına dikkat çekti. Şahin, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, normal şartlarda bu tarihlerde yağış olması ve günün en yüksek sıcaklığının 10 derece civarında seyretmesi gerektiğine dikkat çekiyor: “Ama bu kadar açık ilişkiyi pek kimse ve tabii hiçbir gazete veya yorumcu kurmayacak. Sosyal medya, yangınların “birileri tarafından, rant için” çıkarıldığına emin olan insanların yorumlarıyla dolu… Ama gerçek başka yerde. İklim krizi şimdi ve burada!” dedi.
"Et üretiminde kullanılan topraklar eski haline getirilmeli"
Independent’ten Hurry Cockburn’un haberine göre, bilim insanları, şu an et üretiminde kullanılan toprakları doğal bitki örtüleri için büyük oranda eski haline getirmenin, Dünya atmosferindeki karbondioksiti ortadan kaldırma adına "en iyi seçenek" olduğu ve bu işlemin bir an önce başlaması gerektiği konusunda uyardı. Araştırmacılar Lancet Planetary Health adlı bilimsel yayın için kaleme aldıkları açık mektupta, "çeşitli Dünya ekosistemlerinin dengesiz koşullara" sürüklenmesinden kaçınmak için et üretim seviyesinin 10 yıl içinde düşmeye başlaması ve boşa çıkan toprakların yeniden ağaçlandırılması gerektiğini ifade etti. Araştırmacılar, karbondioksiti ortadan kaldırmaya yönelik diğer tüm yöntemlerin "ölçekte test edilmediğini" belirtti. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların yalnızca otlamaları için değil, yoğun şekilde yetiştirilen bu hayvanların beslenmesinde kullanılan tahılların üretilmesi için de çok geniş arazilere ihtiyaç duyuluyor. Dahası, bu hayvanların sindirim süreçleri, güçlü sera gazlarından metan salımına neden oluyor. Bilim insanları, "Eğer hayvancılık olağan şekilde ticari faaliyetlerine devam ederse, bu sektör 2030'a kadar ki 1,5 derecelik emisyon sınırının yüzde 49'unu tek başına harcayacak” dendi. IPCC'nin 1990'daki ilk değerlendirme raporundan bu yana geçen sürede et, süt ve yumurta üretimi 758 milyon tondan 2017'de 1 milyar 247 milyon tona kadar yükseldi ve daha da yükselmesi bekleniyor.