İnci kefali için av yasağı

-
Aa
+
a
a
a

Van Gölü’nün endemik türlerinden olan ve binlerce insanın geçim kaynağı olan inci kefali için av yasağı başladı.

Gezegenin Geleceği: 18 Nisan 2024
 

Gezegenin Geleceği: 18 Nisan 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Van Gölü’nün endemik türlerinden ve binlerce insanın geçim kaynağı olan inci kefali için av yasağı başladı. İnci kefali, üreme dönemi olan 15 Nisan - 15 Temmuz tarihleri arasında tatlı sulara göç ederek yumurtalarını bırakıyor. Üç ay boyunca devam eden bu yolculuğun ardından gölün sodalı suyuna geri dönüyor. Bu dönüşe kadar balıkların avlanılmasının ve satılmasının önlenmesi amacıyla uygulanan 90 günlük av yasağı dönemi başladı. Son yıllarda Van Gölü Havzası’nı etkisi altına alan kuraklık balıkların göçünü ve üremesini olumsuz etkiledi. Van Gölü’nü besleyen ve balıkların göç ettiği Deli Çay, Zilan Çayı ve Bendi Mahi gibi birçok su kaynağı kuruma noktasına geldi. Kuraklık kadar, suyun HES ve barajlara verilmesi de burada etkili oldu. Derelerdeki kirlilik de balıkların göç yolculuğunu vurdu. Kaçak avcılık da eklendiğinde balık sayısında büyük oranda bir düşüş yaşandı. Bu yıl, yağışlar fazla olsa da inci kefalinin yüz yüze kaldığı tehlikeler devam ediyor. İklim Haber’e konuşan Van Çevre Derneği Yönetim Kurulu üyesi Arzu Dinçer, “Son üç, dört yıldır etkili bir kuraklık var. Birçok dere ya kurudu ya da kuruma noktasına geldi. Gölün kendisi de büyük bir su kaybı yaşadı. Bunlar diğer canlılar gibi inci kefalini de olumsuz etkiledi. Göç yolculuğuna çıkan binlerce balık üreyemeden geri döndü.; ya su debisinin az olmasından dolayı yumurtalarını bırakamadı ya da derelerdeki kirliliğin kurbanı oldu. Yeni dönemde tedbirlerin alınması lazım,” dedi.

Denizlerde avlanma yasağı başladı

Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, balıkçılık sezonu içerisinde bin 193 denetim gerçekleştirilen kentte kurallara uymayan 17 balıkçıya toplam 439 bin 235 TL idari para cezası uygulandığını, yasal boy sınırı altında avlandığı tespit edilen 20 ton hamsi ile 80 kilogram istavrite el konulduğunu açıkladı. Denizlerde 15 Nisan - 31 Ağustos tarihleri arasında yaklaşık dört buçuk ay sürecek olan avlanma yasağı başladı. Geçen yıl 1 Eylül itibarıyla ‘vira bismillah’ diyerek ağlarını denizle buluşturan balıkçılar, teknelerini bakıma aldı. İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, “Su ürünleri denetiminden sorumlu kurumlarla yakın işbirliği içerisinde yürütülen denetimler, denizlerde ve iç sularda, balıkçı gemilerinde, karaya çıkış noktalarında, yol güzergahlarında, balık hallerinde ve perakende satış yerlerinde gerçekleştirildi,” dedi.

Bolu Gölcük Tabiat Parkı'na 25 bungalov

Turizmin gözde üslerinden Bolu Gölcük Tabiat Parkı'nda yapılan 25 bungalov ve konuk evinin kullanıma açılması kararı tepki çekti. Gölcük Platformu üyeleri düzenledikleri basın toplantısında Gölcük’ün talan edileceği konusundaki endişeler dile getirildi. Bolu Belediyesi önünde yarın Saat 17:00’de düzenlenecek eyleme çağrı yapıldı. Platform adına yapılan açıklamayı TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erol Perçin okudu. Açıklamada, "Mahkeme süreçleri tamamlanmadan, bilirkişi raporlarına ve iki mahkeme kararına rağmen, ne yazık ki yeni yönetime gelen belediye meclisinin ilk işi Gölcük’teki yapılaşmanın ihale edilmesini gündeme almak olmuştur. Aceleniz ne? Projeye karşı çıkan Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın birdenbire buranın yapılaşmaya açılması için gayret göstermesi anlaşılır ve kabul edilebilir değil," denildi. Erol Perçin şunları söyledi, "Bilirkişi raporları yapılaşmayla doğaya zarar verileceğini ortaya koydu. Bizler biliyoruz ki; bu bir başlangıç olacak, 25 bungalov yetersiz kalacak sayı artarak devam edecek ve bir süre sonra Gölcük, Rize Ayder Yaylası ve Trabzon Uzungöl gibi olacak. Gölcük halkındır talan edilemez."

Dicle Nehri çevresinde çöplüğe döndü

Diyarbakır’da piknik yapanların uğrak noktalarından Dicle Nehri çevresindeki yeşil alanlar, atıklarla çöplüğe döndü. Nehir kıyısı ve köprü çevresinde piknik yapanların bıraktığı atıklar, insan ve hayvan sağlığını etkilemeye başladı. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, atıkların büyük bir bölümünün plastik kökenli olduğunu belirterek, “Özellikle plastikler, insanlık için çok ciddi sonuçlara neden olacak. Tabiatta attığımız veya kullandığımız malzemeleri toplamamız lazım. Piknikten sonra malzemeleri uygun yerlere, çöp toplama varillerine getirdiğimiz zaman bunların toplanması söz konusu. Eğer bunlar tabiatta kalırsa pek çok sorun da beraberinde geliyor,” diye konuştu. Çöplerin zaman içinde mikro ve nano seviyede parçalanıp besin ve solunum yoluyla insanlar başta olmak üzere tüm canlıları tehdit ettiğini ifade eden Kılıç, “İnsan vücudunda nano seviyede, bir milimetrenin milyonda biri büyüklüğünde plastik parçacıklara rastlandı. Bunlar kan yoluyla kalpte, karaciğerde, böbrekte, beyinde birikim yapıyor, çok ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor,” ifadelerini kullandı. Kirliliğin bölgede yaşayan sayısı az türdeki hayvanları da etkilediğini belirten Prof. Dr. Kılıç, “Bazıları kritik sayıda, yeni nesilleri tükenmekte olan türlerimiz var. Özellikle su kuşları, sudaki kirlilikten çok etkileniyor. Yalıçapkınları var, çok güzel balıkçıl türlerimiz var. Ördeklerimiz var, kıyı kuşlarımız var. Bu kirlilikten bunlar özellikle etkileniyor. Zaten sayıları az, dolayısıyla nesli tükenmeyle de karşı karşıya kalabiliyorlar,” dedi.