Finans dünyası, konut piyasasında yaptığı hataları iklim değişikliği konusunda da yapıyor

-
Aa
+
a
a
a

Yeni bir rapora göre finans dünyası, 2008 küresel finans krizi öncesinde konut piyasasında yaptığı hataların aynısını iklim değişikliği konusunda da yapıyor.

 

 

Gezegenin Geleceği: 18 Ağustos 2021
 

Gezegenin Geleceği: 18 Ağustos 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Ulusal İklim Restorasyonu Merkezi adlı bir grup tarafından yayımlanan güncel bir rapor, finans sektörünün 2008 küresel finans krizi öncesinde konut piyasasında yaptığı hataların aynısını iklim değişikliği konusunda da yaptığını ve çok iyimser olduğunu gösteriyor. Yeni bir rapora göre finans dünyası, 2008 küresel finans krizi öncesinde konut piyasasında yaptığı hataların aynısını iklim değişikliği konusunda da yapıyor. Avustralya Kömür Birliği’nin eski başkanı Ian Dunlop’un ortak yazarı olduğu Risk Dereceleri raporu, düzenleyiciler ve finans sektörünün, iklim krizinin yarattığı risklerle boğuşmaya başlamış olsalar da yeterince hızlı hareket etmediklerini tespit etti. Ulusal İklim Restorasyonu Merkezi adlı bir grup tarafından yayımlanan raporda, finans sektörünün iklim krizine yaklaşımının, konut borçlarının bir çöküşe yol açtığı GFC’ye benzer olduğu belirtildi. Her iki durum da, felaketin önlenebileceğinin varsayılmasına yol açan aşırı iyimser finansal modellere dayanıyor. Dunlop, geçen hafta yayımlanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunun ardından, eylem yerine daha fazla veri toplamaya odaklanmanın tehlikeli olabileceğini söyledi. Bazı durumlarda senaryo analizi veya stres testinin yardımcı olduğunu, ancak birçok kurumun en kötü senaryodan sağ çıkabileceği sonucuna vardığını söyledi. Rapor, en kötü durum senaryolarında nelerin beklendiğinin net bir resmini çizdi. Rapor, “Genel bir kural olarak, ortalama 4 derecelik küresel ısınma, karada 6 derecelik ve orta enlemlerdeki karada ortalama 8 derecelik ısınma ile tutarlı. Bu, yaz ortalamasında 10 derecelik veya sıcak hava dalgalarında 12 derecelik sıcaklık artış riski taşıyor” dedi. Batı Sidney’in yaz aylarında 48 dereceye ulaştığını kaydedilirken raporda, “48 dereceye 12 derece eklerseniz, 60 derecelik yaz sıcak dalgaları elde edersiniz. Banka müşterileri sokaklarda ölürdü” denildi. Bunlar, toplumların ve ekonomilerin iklimdeki derin değişikliklerin baskısı altında bozulduğu en uç senaryo modellemeleri. Avustralya Kurumsal Sorumluluk Merkezi’nden  Dan Gocher, birçok şirketin zamanlarının çoğunu tahmin modelleri yapmaya harcadığını ve bunun gerçek bir değişiklik yapmak için yeterli olmadığını söyledi.

Nijerya 2030'da doğalgazı sona erdiriyor

Nijerya hükümeti, BM’ye sunulan en son iklim planı kapsamında doğalgazı 2030 itibarıyla sona erdirme taahhüdünde bulundu. Fosil yakıt şirketlerinin gaz patlatması Nijerya’nın emisyonlarının büyük bir bölümünü oluşturuyor. Yılda 75 milyon ton karbondioksit eşdeğeri ile, 200 milyon Nijeryalının ulaşım veya elektrik kullanımından kaynaklanan emisyonları geride bırakıyor. Gaz yakma, sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğundan, Nijer Deltası gibi petrol ve doğalgaz üreten bölgelerdeki topluluklar uzun süredir buna karşı kampanya yürütüyor. Birbirini izleyen hükümetler uygulamayı sona erdirme sözü verdiler ve biraz ilerleme kaydettiler. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre Nijerya, gazın yakalanması ve satılmasına yönelik daha sert cezalar ve teşviklerin bir sonucu olarak 2000 ile 2020 yılları arasında doğalgaz yakılmasını %70 oranında azalttı. Ancak, doğalgaz yakmaya ilişkin ulusal bir yasağın politik boşlukları bulunuyor ve cezalar düşük ve zayıf bir şekilde uygulanıyor. Uluslararası petrol devleri, gazın ortadan kaldırılmasında yavaş bir ilerleme olduğunu bildiriyor; örneğin Shell, dünya çapında yılda 1 milyon tondan fazla gaz yakmaya devam ediyor. Nijerya’nın gaz karşıtı düzenlemelerini inceleyen Nijeryalı avukat Olusola Olujobi ise “Hedefe ulaşmanın mümkün olduğunu” söyledi, ancak konuya odaklanılmaması nedeniyle endişe duyduğunu belirtti.

Sel bölgelerine acil yardım ödeneği gönderiliyor

11 Ağustos tarihinde Batı Karadeniz’de başlayan şiddetli yağışların neden olduğu sel nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 77’ye yükseldiği kaydedildi. AFAD, Kastamonu’ya 5 Milyon TL, Sinop’a 3 Milyon TL ve Bartın’a 2 Milyon TL olmak üzere illere acil yardım ödeneği gönderildiğini duyurdu. Ayrıca, hayvanlar için Kastamonu’ya 42,5 ton yem, 380 kg köpek-kedi maması ile Sinop’a 19 ton yem, 190 kg köpek-kedi maması sevkiyatı yapıldığı da ifade edildi. Bartın’da 341 kişinin, Kastamonu’da bin 480 kişinin, Sinop’ta ise 560 kişinin tahliyesinin yapıldığı bilgisi paylaşılmıştı.

İspanya'daki yangınlarda 12 bin hektarlık ormanlık alan yandı

İspanya’nın Castilla ve Leon bölgesindeki Avila şehrinin kırsal bölgesinde geçtiğimiz cumartesi günü çıkan orman yangınında 12 bin hektarlık ormanlık alanın küle döndüğü açıklandı. Yangının, bu yıl ülkede çıkan en büyük orman yangını olduğu kaydedildi. İtfaiye ekiplerinin iki günlük çalışmasının ardından kontrol altına alınan yangını söndürmek için havadan da müdahale edildi. Solosancho, Riofrio ve Sotalbo şehirlerine bağlı sekiz kasabada yangın nedeniyle yaklaşık bin kişinin tahliye edildiği öğrenildi. Afet bölgesini ziyaret edip çalışmaları takip eden Castilla ve Leon eyaleti Çevre Bakanı Juan Carlos Suarez-Quinones, yangının yüzde 90 oranında söndürülerek kontrol altına alındığını açıkladı. Castilla ve Leon eyaleti Çevre Bakanı, yangının yanan bir araçtan çıkan alevlerin yol kenarındaki ağaçlara sıçraması üzerine çıktığını da belirtti. İspanya Ekolojik Geçiş ve Demografik Zorluktan Sorumlu Bakan Teresa Ribera ülkede çıkan yangınlara değinerek, iklim krizinin en dramatik etkisinin orman yangınları olduğunu belirtti. Ribera, iklim kriziyle savaşılmadığı takdirde çölleşme, kuraklık ve orman yangınları gibi büyük sorunların kapıda olduğunu da ifade etti.