Türkiye’nin önemli tatlı su kaynaklarından biri olan Eğirdir Gölü’nde su çekilmelerinin her geçen yıl arttığını söyleyen Nuriye Aktun, yetkililerin bu konuda önlem alması talebiyle bir kampanya başlattı.
Türkiye’nin önemli tatlı su kaynaklarından biri olan Eğirdir Gölü’nde su çekilmelerinin her geçen yıl arttığını söyleyen Nuriye Aktun, yetkililerin bu konuda önlem alması talebiyle bir kampanya başlattı. Change.org/EgirdirGolu adresindeki kampanyada Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici’nin konuyla ilgili yorumlarına yer veriliyor. Son yıllarda göldeki ortalama su seviyesinin 16 metreden 4 metreye kadar düştüğünü belirten Erol Kesici, “Eğirdir Gölü kırmızı alarm vermekte” diyor. Gölün iyi yönetilerek su bütçesinin korunması gerektiğinin altını çizen Erol Kesici, devletin 1983 yılından bu yana Eğirdir Gölü’nün korunmasıyla ilgili yasalar çıkardığını ancak bunların sağlıklı uygulanamadığını belirtiyor. “Gölün kenarında ne yapacağınızı, gölden ne kadar su alabileceğinize ilişkin bütün hükümler var. Ama maalesef bu hükümler uygulanmamakta. Göl yaklaşık olarak yüzde 60’lık seviyesini kaybetti. Bu göl kurumaya yüz tuttu demek” diyor. Kampanya, Change.org/EgirdirGolu adresinde
Bir kampanya da Muğla'dan
Muğla Çevre Platormu’nun başlattığı kampanya, Türkiye’nin dört bir yanında sit alanlarının derecelerinin düşürüldüğüne dikkat çekiyor. Change.org/DogalSitlerDogalKalsin adresindeki kampanya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından özel firmalara hazırlatılan ‘‘Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporları”nın şeffaf olmadığına vurgu yapılıyor ve “Dünyada insan eliyle yaratılan ekolojik krize bağlı doğal felaketler her geçen gün artarak yaşanırken; ülkemiz güya “bilimsel”, “ekolojik” ve “koruma amaçlı” iddiasında olan, aslında bilimle, ekoloji ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kararlarla doğal yaşam alanlarını hızla yitiriyor, ekolojik bir yok oluşa doğru ilerliyor. Bu kampanyayı ulusal ölçekte düzenlemenin kaçınılmaz olmasının nedeni, Muğla İlini kapsayan rapora meşru yoldan ulaştıktan ve inceledikten sonra tahminlerimizin ne yazık ki doğru çıkması ve bu raporların bilimsellikten, koruma odağından epey uzak olması.” Kampanyanın talepleri ise şu şekilde: ''Doğal Sit Alanları Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporları’nın tümünün iptal edilerek, sit alanı kararlarına dayanak kabul edilmemesi. İptalini talep ettiğimiz tüm raporların, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, ilgili kamuoyunun ve bilimsel çevrelerin erişmesini mümkün kılacak biçimde Bakanlık internet sitesinde ilan edilmesi. İptalini talep ettiğimiz bilimsel raporlara dayanarak bugüne kadar alınmış tüm doğal sit alanı tespit kararlarının iptal edilmesi. Doğal sit alanları ile ilgili Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporlarının; halkın katılımı, şeffaflık, bilimsel yeterlilik, ulusal ve uluslararası taahhütlere uygunluk sağlanarak, en önemlisi de koruma yaklaşımı esas alınarak yeniden hazırlanması.'' Kampanya Change.org/DogalSitlerDogalKalsin adresinde.
Gökpınar için yeni mücadele
Gökpınar Gölü Koruma Platformu’nun bundan 7 ay önce başlattığı kampanya başarıya ulaşmış ve Sivas’ın Gökpınar Gölü “Potansiyel Sit Alanı” ilan edilmişti. Gölün tekrar karşı karşıya olduğu yeni bir tehdit nedeniyle, Gökpınar Gölü Koruma Platformu yeni bir kampanya başlattı. Change.org/Gokpinar adresindeki kampanyada Platform, bugüne kadarki süreçte yaşananları şu şekilde özetliyor “Değerli Gökpınar Dostu, Yedi ay sonra tekrar karşınızdayız. Change Org’da “Gökpınar Gölü korunmalı, hem de tüm doğallığıyla” kampanyasını başlatmıştık. İki ay sonra T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, riskleri işaret ederek, acil notuyla bölgeyi “Potansiyel Doğal Sit Alanı” ilan etmişti. Biz de 9 Temmuz 2020’de başarımızı sizinle paylaşmış, bu kararın alınmasında emeği geçen herkese teşekkür etmiştik. Ancak, Ekim ayının ilk günlerinde yolu Gökpınar’a düşenler, gölün kenarında çalışan iş makineleriyle karşılaştılar. Valilik, Gökpınar’daki inşaat sevdasından bir türlü vazgeçmiyordu. Doğal Sit Tescil Süreci’nin bir aşaması olarak Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar sürerken, yapılaşma kriter ve kısıtları henüz belirlenmemişken, sanki bazı şeyleri aradan çıkarmak istercesine bir imar planı onaylamış ve inşaat faaliyetlerine başlamıştı. Bu gelişme üstüne, “Gökpınar Gölü Korunmalı Hem de Tüm Doğallığıyla İnisiyatifi” olarak zaman kaybetmeden konuyu yargıya taşıdık ve söz konusu imar planının iptalini ve inşaat çalışmalarının durdurulmasını talep ettik. Yeni bir imza kampanyası başlatıyoruz. Çünkü henüz birinci aşama imar planı için açtığımız dava sürerken, Valilik yeni bir adımla ikinci aşama imar planını da onayladı. Böylece tüm gölü kuşatacak şekilde yeni yapılaşmaların önünü açtı. Bunu kabul etmemiz mümkün değil! İmza vererek hem de bu metni yaygınlaştırarak sayımızın çoğalması konusunda destek olacağınıza inanıyoruz” diyorlar. Kampanya Change.org/Gokpinar adresinde.