Ordu’da kurulmak istenen bentonit madeni, telafisi olanaksız zararlara neden olacağı gerekçesiyle durduruldu.
Ordu’nun Ulubey ilçesinde Yeni Sayaca ve Çatallı mahallerinde kurulmak istenen ‘bentonit madeni’ne karşı açılan davada gelişme yaşandı. Ordu İdare Mahkemesi, maden ocağı için verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değil’ kararının yürütmesini durdurdu. Mahkeme, bu kararı maden ocağının ‘telafisi olanaksız zararlara neden olacağı’ gerekçesiyle aldı. Ordu Çevre Derneği ve bölge halkının maden için alınan ÇED gerekli değil kararına açtıkları davada bilirkişi incelemesi yapılmıştı. Bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor, maden işletmesinin aleyhineydi. Yöre sakinleri ve dernek, madeni istemediklerine vurgu yaparak çok sayıda eylem yapmıştı. Bu arada madene karşı mücadeleyi sürdürmek için Sayaca Çevre Platformu da kurulmuştu.
İstilacı kıllı yengeçlerle mücadele
Bilim insanları, Avrupa'daki ekosisteme zarar verdiği gerekçesiyle istilacı kıllı yengeçlerle mücadele etmeye çalışıyor. İsviçre merkezli Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) dünyanın en kötü 100 yayılmacı türü arasında sınıflandırdığı bu yengeçler, Avrupa Birliği'ne (AB) üye 27 ülkeden 18'inde ekosistem dengesinde ciddi risk oluşturuyor. Avrupalı bilim insanları, kıllı yengeçlerin nehirlerdeki besin zincirini bozduğunu, kerevit vebasını yaydığını ve oyuklar açarak setlerle ve kıyılarda erozyonu artırdığını belirtiyor. Bu istilacı tür, birçok farklı besinle hayatını sürdürebiliyor ve hem karada hem de tatlı ve tuzlu suda yaşayabiliyor. Ayrıca dişi kıllı yengeçler, tek seferde 250 bin ila bir milyon yumurta üretebiliyor. Kıllı yengeçlerin AB üyelerinin ekonomilerine ise yılda 12 milyar euro zarar verdiği belirtiliyor.
Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, 11 Şubat 2024 günü ‘Bilim Liderliğinde Kadınlar: Sürdürülebilirlikte Yeni Bir Dönem’ temasıvla ve ‘Bilimi Düşün… Barışı Düşün...’ alt temasıyla kutlanan 9. Birleşmiş Milletler Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü için yaptığı açıklamada, “Yaşamda aslında her yerde olan, çoğu yerde maalesef adı bile olmayan, görünmez kabul edilen kadınlar, bilim ve teknoloji için daha çok alanda yeteneklerini daha çok göstermeli. Bunun için kadının katılımı güçlendirilmeli, böylece sürdürülebilir kalkınma için kadın zorlukların üstesinden gelerek tüm yeteneklerini her yerde kullanabilir,” dedi. Prof. Karaosmanoğlu, “8 - 9 Şubat 2024 tarihindeki New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’ndeki asamblede, kadının liderliği sürdürülebilirlik yönetiminin çevre, sosyal ve ekonomi üçlüsü ile bilim liderleri, üst düzey resmi erk, iş dünyası ve uluslararası kuruluşlarca tartışılarak cinsiyet eşitliği sağlanması, kız çocukları ve kadınların güçlendirilmesinin sadece ekonomik kalkınmaya değil, sürdürülebilir kalkınma amaçları için ilerlemeye vereceği önemli katkı odağında ortaya kondu,” diyerek, “Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) eğitimi, tüm düzeylerde, dünya genelinde yıllarca cinsiyet farkı ile sürdü. Ulusal ekonomiler için STEM kritik kabul edilse de, gelişmişlik düzeyleri ne olursa olsun pek çok ülke STEM’de cinsiyet eşitliğini sağlayamadı. Kadınlar yükseköğretime katılımlarını artırma yönünde muazzam ilerlemeyi başarsalar da STEM disiplinlerinde hâlâ yeterince temsil edilmiyorlar, ” bilgisi verdi. Dr. Karaosmanoğlu, “Günümüzde araştırma, bilgisayar, eğitim, fizik, hukuk, matematik, mühendislik, sağlık, yaşam bilimi alanlarında ‘STEM İşleri’ var,” derken, “Başta gezegenimizin çevre kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği olarak üç acil sorunu için bilim ve teknolojiyi savunan kadın bilim insanları olmak üzere bilim ışığında ilerleyen kadın ve kız çocuklarımızın Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü kutlu ve mutlu, bilim hep bizimle olsun,” açıklamasında bulundu.
İlk tam ölçekli prototip yer çekimi enerji deposu
İskoçya merkezli bir şirket, ilk tam ölçekli prototip yer çekimi enerji deposunu inşa etmek için Pyhäjärvi madenini kullanıyor. Finlandiya’da bulunan ve artık kullanılmayan maden yeraltı enerji depolama tesisine dönüştürülüyor. Tesis, ihtiyaç duyulduğunda üretim fazlası enerjiyi depolamak için yer çekimini kullanacak. Helsinki’nin 450 kilometre kuzeyinde bulunan Pyhäjärvi, bin 400 metreden fazla derinliğe sahip çinko ve bakır madeniyle biliniyordu ancak İskoçya merkezli şirket eski maden alanını yeni bir amaç doğrultusunda düzenliyor. Şirket, ‘lityum iyon pillerin ve pompalı hidroelektrik depolamanın en iyi özelliklerinden bazılarını’ sunan bir enerji depolama sistemi geliştirdi. Bilim insanları, dünyadaki terk edilmiş maden kuyularının 70 TWh’ye kadar enerji depolayabildiğini keşfetti. Bu, kabaca küresel günlük elektrik tüketimine eşdeğer.
Milas’da yanan arazinin bir bölümü ranta açıldı
15 Temmuz 2007’de Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Meşelik Mahallesi’ndeki kızılçam ağaçlarının bulunduğu ormanlık alanda yangın çıkmıştı. Yangın sonucunda 250 hektar orman alanı ile 30 hektara yakın tarım arazisi ve zeytinlik yok oldu. Yangının ardından dönemin Muğla Orman Bölge Müdürü ve AKP eski Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, "Ormanlık alanlar ve imar yerleri belli. Kesinlikle iddia ediyorum ki yanan yerler ne 2B kapsamında olacak ne de imara açılacak. Dışarıda söylenenlere itibar edilmesin. Yakın zamanda yanan yerleri temizleyeceğiz. Ekim ayında ilk yağmurlarla birlikte tohumlama ve fidan dikimi yaparak yeşillendireceğiz,” demişti. Ancak Sözcü'den Yaşar Anter'in haberine göre, yanan arazinin bir bölümü ranta açıldı.