TEMA Vakfı’nın verilene göre Artvin, bir maden darbesiyle daha karşı karşıya.
Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nın (TEMA) verilene göre %71’i maden ruhsatlı olan Artvin, bir maden darbesiyle daha karşı karşıya. Ardanuç’taki altın madeni projesi için hazırlıklara başlandı. Mevcut 16,12 hektarlık madeni büyütmek amacıyla Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) için bakanlığa başvuru yapan şirket, 602,22 hektarlık alanda açık maden ocağı projesi gerçekleştirmek istiyor. Buna göre yaklaşık 848 futbol sahası alanı etkileyecek maden projesi, Gümüşhane Köyünün bir kısmı ve Köseler Yaylasının tamamını kapsıyor. Ayrıca proje kapsamında belirlenen çalışma alanı orman, tarım ve Hazine arazilerinden oluşuyor.
Kanserojenlere maruz kalmanın DNA'ya herhangi bir şey yapmadan kanseri teşvik edebiliyor
Nature’den Heidi Ledford’un haberine göre, insan sağlığı verileri ve laboratuvar farelerinde yapılan deneyler üzerine yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre, hava kirliliği sadece DNA'yı mutasyona uğratarak değil, mevcut kansere neden olan mutasyonlara sahip hücrelerin çoğalmasını teşvik eden iltihaplı bir ortam yaratarak da akciğer kanserine neden olabilir. 5 Nisan'da Nature dergisinde yayınlanan sonuçlar, çevresel maruziyetin neden olduğu diğer kanserler için geçerli olabilecek ve bir gün onları önleme yollarına yol açabilecek bir mekanizma sağlıyor. Birleşik Krallık Cambridge Üniversitesi'nde tıbbi genetikçi olan Serena Nik-Zainal, "Buradaki fikir, kanserojenlere maruz kalmanın DNA'ya herhangi bir şey yapmadan kanseri teşvik edebileceği," diyor ve “Her kanserojen bir mutajen değil,” diye ekliyor. Hava kirliliği, adenokarsinom adı verilen bir tür akciğer kanserinden 250.000'den fazlası dahil olmak üzere her yıl dünya çapında milyonlarca ölüme neden oluyor. Ancak Nik-Zainal, kısmen etkilerinin tütün dumanı veya ultraviyole ışık gibi daha iyi çalışılmış kanserojenlerden daha az belirgin olması nedeniyle, hava kirliliğinin kanseri nasıl tetiklediğini araştırmanın zor olduğunu söylüyor.
Çin'de kum fırtınalarının etkisi büyüyor
Çin'in kuzeyinde ve doğusunda bulunan 18'den fazla bölgeyi kum fırtınalarının etkilemesi bekleniyor. Son yapılan uyarı ile birlikte Çin'de 2023’de ülkenin kuzeyi ve kuzeydoğusu için dördüncü kez kum fırtınası uyarısı yapılmış oldu. Çin'in kuzeyindeki bozkır ve çöl bölgelerinde, soğuk hava ve sert rüzgarların yol açtığı kum fırtınalarının 18'den fazla bölgeyi etkileyeceği uyarısı yapıldı. Çin Ulusal Meteoroloji Merkezi'nden yapılan açıklamada, kum fırtınaları nedeniyle ülkenin kuzey ve doğu bölgeleri için ‘mavi alarm’ verildiği bildirildi. Çin'in dört aşamalı meteoroloji uyarı sisteminde maviden sonra sırasıyla sarı, turuncu ve kırmızı alarm düzeyleri geliyor. Meteorologlar, kuzey çölleri ve steplerinin kış aylarında yetersiz yağış alması nedeniyle yer yüzeyinde biriken kum ve tozun, kuzeyden güneye esen rüzgarlarla taşınarak kum fırtınalarına neden olduğunu kaydetti.
Salınbaş Altın Madeni Projesi: Ekolojik yıkım projesi
Türk Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) ve Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Artvin‘de yapılması planlanan Salınbaş Altın Madeni Projesi’nin şehir üzerindeki ekolojik etkilerinin değerlendirildiği bir söyleşide, projenin ‘geri dönüşü olmayan bir ekolojik yıkım projesi’ olduğunu belirtti. ÇMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyelerinden Hakan Tekin, Artvin’de düzenlenen söyleşide, ikinci Cerattepe olarak adlandırılan Salınbaş Altın Madeni Açık Ocak İşletmesi Kapasite Artışı, Zenginleştirme Tesisi, Atık Depolama Tesisi Projesi’nin Artvin ile Ardanuç arasındaki en güzel yaylaları kapsadığını ve 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na aykırı olduğunu vurguladı. Tekin, bölgenin yağış rejimi, %20 üzerindeki eğimi ve şiddetli-çok şiddetli su erozyonuna maruz bir bölge olarak sınıflandırılmasından dolayı siyanürlü açık ocak işletmesi ile başta Gümüşhane ve Köseler Köyü ile Deriner Barajı olmak üzere proje alanı çevresinin büyük bir tehdit altına gireceğini ifade etti. Söyleşinin devamında genel anlamda projenin olumlu bir yönü bulunmadığı ve risklerle dolu, yaşamın bazı yönlerini olumsuz etkilerken, bazı kısımlarını ise kesinlikle yok edecek bir proje olduğu dile getirildi. Bu nedenle projenin kabul edilebilir olamayacağı ve projeden vazgeçilmesi gerektiği vurgulanarak, daha önce yapılan tahribatların bölge halkının görüşleri doğrultusunda onarılması gerektiği belirtildi.
Taş ocaklarına karşı fotoğraf sergisi
İzmir’in turistik ilçelerinden Foça’da çevreciler, taş ocaklarına karşı fotoğraf sergisi açtı. Barış ve Demokrasi Meydanı’nda açılışı gerçekleştirilen sergide faaliyete devam eden taş ocaklarının doğa ve çevreye verdiği zararı gösteren fotoğrafların yanı sıra açılması istenen taş ocağının görselleri de yer aldı. Çok sayıda Foçalının ve platform üyelerinin katıldığı sergide Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu sözcülerinden Ramis Sağlam, “2500 yıllık Pers Anıt Mezar Anıtı’nın yanı başına taş ocağı açmak isteyen zihniyetin gözü, taşa doymak bilmiyor. Bu zihniyet Foça’nın kırsal Kocamehmetler Mahallesi’nde 24 hektarlık alanda yeni bir taş ocağı açmak istiyor. Hali hazırdaki taş ocaklarının çevreye, yaşam alanlarımıza verdiği tahribat ortadayken, yeni bir taş ocağının açılacak olmasını kabul etmiyoruz. Yıllardır, gözünü taş doyurmayanların nasıl Foça’nın doğasını her gün adım adım yok ettiğini ‘Taş ocağı istemiyoruz’ fotoğraf sergimizle gözler önüne seriyoruz.” dedi.