Dünyanın dört bir yanında insanların alternatif proteinler satın almayı istiyor ve bulduklarından çok memnun oluyor.
Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, dünyanın en büyük araştırma ve danışmanlık şirketlerinden Boston Consulting Group’un (BCG) verilerine göre dünyanın dört bir yanında insanların alternatif proteinler satın almayı istiyor ve bulduklarından çok memnun oluyor. Öte yandan bitki bazlı et sektörüne yapılan finansman dolar başına sera gazı azaltım etkisi kıyaslandığında açık ara iklim için en karlı yatırım. Bu alternatif proteinlere yapılan yatırımlar, ulaşım, inşaat gibi diğer yüksek emisyonlu sektörlere yapılan karbonsuzlaştırma yatırımlarından çok daha büyük bir karşılık veriyor.
Yurtta birçok ilde etkili olan sağanak günlük yaşamı olumsuz etkilerken, cadde ve sokaklar suyla doldu, bazı ev ve işyerlerini su bastı. Yağmura hazırlıksız yakalananlar, kapalı alanlara ve saçak altlarına sığındı. Sağanak nedeniyle Eskişehir-Ankara çevre yolu ile cadde ve sokaklarda su birikintisi oluştu. Bilecik’te de etkili olan şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle evleri su bastı, ağaçlar devrildi, bazı otomobiller sular altında kaldı. Bursa’da da öğleden sonra etkili olan fırtına ve sağanak nedeniyle ağaçlar devrildi, cadde ve sokaklar suyla doldu. Yeniceköy Mahallesi’nde sürücüler zor anlar yaşadı, Mahmudiye Mahallesi’nde ise çöp konteynerleri suya kapıldı. Ankara’da gün içerisinde etkili olan sağanak ve kuvvetli rüzgar günlük yaşamı olumsuz etkilerken, bazı ilçelerde sel meydana geldi. İklimi korumanın ekonomik faydası böylece açığa çıktı.
Yani karbon azaltma çabalarına yatırılan dolar başına önlenen sera gazı emisyonunu karşılaştırıldığında, bu sektöre yatırım yapmak dekarbonizasyon üzerindeki en büyük etkilerden birine sahip. Rapora göre, hayvansal olmayan et ve süt ürünleri üretimini geliştirmeye ve büyütmeye yönelik yatırım inşaat sektöründe karbonsuzlaşmaya yönelik yapılan yatırıma kıyasla üç kat, otomotiv sektöründe karbonsuzlaşma için yapılan yatırımdan ise 11 kat daha fazla sera gazı azaltımına katkı sağlıyor. Bunun nedeni ise tarım ve hayvancılık sektörünün büyük karbon ve metan emisyonları. Gıda sistemi içindeki en büyük sera gazı emisyonundan sorumlu olan hayvancılık, küresel emisyonlarınyüzde 15’inden sorumlu: Bu, ulaşım sektöründen kaynaklanan emisyonlara kabaca eşit. BCG’nin mevcut tahmin modellerine göre, alternatif proteinler 2035 yılına kadar tüm protein tüketiminin yüzde 11’ini temsil edebilir ve teknolojinin, yatırımcıların ve düzenleyicilerin biraz yardımıyla da küresel pazarın yüzde 22’sine hakim olabilir. Bu tahmine uygun şekilde 2035 yılına kadar alternatif proteinler için %11’lik bir pay gerçekleşirse bu, 2030 yılına kadar dünya çapında 0,85 gigaton sera gazı azaltımına neden olur. Bu, havacılık endüstrisinin yüzde 95’inin karbondan arındırılmasıyla eşdeğer! Yani daha az uçmak veya mevcut konutları ‘yeşil’ yapmak gibi diğer çözümlerle karşılaştırıldığında, alternatif proteinlere geçişin içerdiği ekonomik ve bireysel fedakarlığı nispeten küçük.
Manisa'nın Salihli, Saruhanlı ve Gölmarmara ilçeleri sınırlarındaki 'Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan' tescilli, 'kuş cenneti' olarak bilinen Marmara Gölü, yaşanan su kaybı nedeniyle kurudu. Tepeli pelikan ve karabatak gibi nesli tehlikede 101 farklı türden 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan gölde, kayıklar karaya oturdu, balıkçılık bitti. Zemininde derin yarıkların oluştuğu göl, çiftçiler tarafından işgal edilerek tarıma açıldı. Arazi paylaşımı konusunda anlaşamayan çiftçiler, tartışma ve kavgalara neden oldu. Öte yandan gölün korunmasına yönelik Devlet Su İşleri (DSİ) İzmir Bölge Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü çalışmalarını sürdürüyor. DSİ İzmir Bölge Müdürlüğü, Marmara Gölünü işgal ettiği sırada jandarmanın yakaladığı 80 kişiye 1 milyon 727 bin TL ecrimisil bedeli uyguladı ve 123 kişiyi de Kaymakamlık aracılığıyla tahliye ve menedildi. Doğa Koruma ve Milli Parklar 4'üncü Bölge Müdürlüğü de 2021-2022 yıllarında gölü işgal eden 88 kişiye toplamda 550 bin 417 TL cezai işlem uyguladı. Yaşanan olaylar bölge halkını tedirgin ederken, yurttaşlar göle su basılarak olayların önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekti. Gölmarmara Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Rafet Kerse, "Gölmarmara Gölü, çöl Marmara oldu. Çabamıza rağmen kimseden destek alamıyoruz. Proje yapılacağı söylendi fakat bir netlik yok. Herkes biçerdöverleri ve traktörleri ile göl arazisini yağmalama peşinde. Yaklaşık 100 bin dönüm gölden 2 bin kişi ekmek yerken, şu an 10 kişi ekmek yiyor. Buna müdahale edilmesi lazım. Marmara Gölü üzerinde arazi savaşları başladı. Millet birbirini dövmeye ve vurmaya başladı. İnşallah korktuğumuz başımıza gelmez. Kooperatif olarak bittik. Burada göle kıyısı olan 7 köy var fakat tanımadığımız ve bilmediğimiz insanlar gelip gölü işgal ediyor. Biz burada tekrar balığın, suyun ve kuşların olmasını istiyoruz. Buna müdahale edilmez ve duyarsız kalırsak, önümüzdeki günlerde çok daha büyük olaylar çıkar. İşgal etmenin yanı sıra göl arazisini kiraya verenler dahi var. Bunlara neden kimse müdahale etmiyor. Tek korkumuz burada çok can kaybının olacağı, çünkü insanlar talan peşinde. Bunların yaşanmasını istemiyoruz" diye konuştu.