Akbelen Ormanı’nda özel bir şirketin termik santrale kömür sağlanması için yaşanan kıyıma karşı başlatılan Adalet Nöbeti devam ediyor.
BirGün’den Asena Tunca'nın haberine göre, Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı’nda özel bir şirketin termik santrale kömür sağlanması için yaşanan kıyıma karşı başlatılan Adalet Nöbeti devam ediyor. Köylüler ve yaşam savunucuları, direnişin devam ettiğine göstermek amacıyla bugün yeni nöbet alanında toplanma çağrısı yaptı. Bölgeyi ablukaya alan jandarma tarafından 'yol kapanıyor' gerekçesiyle köylüler engellendi. Yeni nöbet alanında toplanma çağrısı yapan köylülere destek için İzmir ve Bodrum'dan gelen otobüsler de kış lastiği olmadığı gerekçesiyle engellendi. Daha sonra İzmir'den gelen aracın geçişine izin verilirken, Bodrum aracı jandarma tarafından bekletildi. Köylüler ve yaşam savunucuları, jandarmanın karakol kurduğu eski nöbet alanına kadar 'ekokırım suç mahalli' şeridi çekti. Direnişçiler, 50 kişilik heyetle İkizköy'e doğru yürüdü. Yürüyüş esnasında mezarlıklarında alanın içerisinde kaldığını ifade eden köylüler, “Ölümüzü bile gömemeyeceğiz,” diyerek tepkisini sürdürdü. Direniş alanında açıklama yapan köylülerden biri, “Akbelen'i üç haftadır yiyip bitiren kepçelere, kamyonlara, patlayan dinamitlerin önüne barikat kursunlar. Yeter artık! Burada insanca yaşam istiyoruz, insanca onurlu bir yaşam istiyoruz. Köylünün tarım alanına zaten bir jandarma karakolu kurdular. Üç ay evlerimiz abluka altında durdu. Üç ay gözetim altında durduk ama yine bu mücadeleyi bırakmadık, bırakmayacağız. Ölmek var, dönmek yok bu yoldan,” diyerek jandarmaya tepki gösterdi. Bir diğer direnişçi ise, “TOMA, jandarma istemiyoruz; İnsanca yaşamak istiyoruz. Jandarma milletin, köylünün yanında olsun. Kara para çevirenlerle bir gün onlar da yanacak. Niçin TOMA'lar burada duruyor? Biz burada vatanımızı, köyümüzü koruyoruz, ihanet etmiyoruz. Yeter! Artık düşsünler yakamızdan,” ifadelerini kullandı.
Çin, kömür üretimini kademeli olarak azaltacak
Çin’in iklim elçisi Xie Zhenhua, ülkesinin 100’den fazla hükümetin COP28 Birleşmiş Milletler (BM) Zirvesi’nde ısrar ettiği fosil yakıtlardan aşamalı çıkışı destekleyip desteklemediği konusunda net bir açıklama yapmadı. Ancak kendisinin ve heyetinin, iki hafta süren müzakerelerin odak noktası haline gelen, şu anda Dubai’de son aşamalarına ulaşan tartışmalı bir konu üzerinde uzlaşmak adına çalıştıklarını belirtti. Ayrıca, fosil yakıtların küresel enerji karışımındaki payının kademeli olarak azaltılması fikrinin de bir seçenek olabileceğini söyledi. Çin’in temsilcisi aynı zamanda fosil yakıtların yerini yenilenebilir enerjinin aldığı bir anlaşma üzerinde durduklarını da söyledi. Xie, ülkesinin kömüre olan bağımlılığını azalttığını da sözlerine ekledi, “Çin, 2021’den 2025’e kadar olan 14’üncü beş yıllık plan döneminde kömür üretiminin artışını sıkı bir şekilde kontrol edeceğini açıklamıştı. Ayrıca 15’inci beş yıllık plan döneminde yani 2025’ten sonra Çin, kömür üretimini kademeli olarak azaltacak,” dedi.
‘İklim adaleti insan hakları sorunudur’
İklim adaleti yürüyüşü, BM polisinin aldığı sıkı güvenlik önlemleri eşliğinde COP28’deki mavi alanda gerçekleşti. Aktivistler, İsrail’in Filistin işgalini bir an önce sonlandırmasını ve ateşkes ilan edilmesini talep ederken, “İklim adaleti insan hakları sorunudur,” diye seslendi. War on Want’ın yöneticisi olan iklim adaleti kampanyacısı Asad Rehman, yürüyüşe dair şunları söyledi, “Güçlü ülkeler BM’ye ateşkes çağrılarımızı durdurması için baskı yapıyor. Ateşkes çağrısı yapmak için BM alanından daha iyi bir yer olamaz,” dedi. BM, sivil toplumun seslerini kısıtladığı için Glasgow’daki COP26’da ilk kez ağır eleştirilerle kalmıştı. Geçtiğimiz yıl da COP27’de Mısır’daki protesto yasakları nedeniyle yürüyüş BM alanı olarak kabul edilen mavi alanda yapılmıştı. Uluslararası kampanya grubu İklim Eylem Ağı’na liderlik eden Tasneem Essop, ateşkes çağrısı yapan protestoları kısıtlama baskısının Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelmediğini söyledi.
COP29’a ev sahibi bulma arayışı
Birçok kaynak Azerbaycan’ın gelecek yıl BM iklim zirvesine ev sahipliği yapacağını doğruladı. COP29 için ev sahibi bulma arayışı Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve savaş nedeniyle endişe verici bir noktaya taşınmıştı. BM kuralları uyarınca dönüşümlü başkanlığı devralma sırası Doğu Avrupa’da. Ancak grubun bu işi hangi ülkenin üstleneceğine oy birliğiyle karar vermesi gerekiyor. Rusya, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ev sahipliği yapmasını engellemişti, Azerbaycan ve Ermenistan birbirlerinin tekliflerini engelliyordu ve grubun geri kalanının çoğu ise böylesine büyük bir konferansa ev sahipliği yapmak için gereken parayı ve tesisleri sağlamakta zorlanacaktı. Ancak, barış anlaşmasına yönelik bir avuç somut adımdan biri olarak, Ermenistan ve Azerbaycan, Ermenistan’ın teklifini geri çekmesi ve Azerbaycan’ın teklifini desteklemesi konusunda anlaştıklarını ortaya koyan ortak bir bildiri yayınladı, “Ermenistan Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti, bölgede uzun zamandır beklenen barışın sağlanması için tarihi bir şansın olduğu görüşünü paylaşıyor.” Azerbaycan’ı ev sahibi olarak seçmek, iklim aktivistlerinin COP’ların kısmen fosil yakıt çıkarlarına hizmet ettiği eleştirisini şiddetlendirebilir. Bu yılki ev sahibi gibi, Doğu Avrupa ve Batı Asya sınırındaki 10 milyon nüfuslu ülke, fosil yakıtlara büyük ölçüde bağımlı. ABD hükümetinin Uluslararası Ticaret İdaresi’ne göre, petrol ve gaz üretimi ülkenin Gayri safi yurt içi hasılasının neredeyse yarısını ve geçen yıl ihracat gelirinin %92,5’inden fazlasını oluşturdu