Les Victoires de la Musique 2024

Fransa’nın Grammy’leri olarak adlandırabileceğimiz Les Victoires de la Musique ödüllerinin otuz dokuzuncusu, Seine nehrindeki Seguin adası üzerinde yer alan La Seine Musicale'de düzenlendi. Ödül gecesinin başkanlığını, Fransız pop-rock müziğinin son otuz yılına damgasını vuran isimlerden olan Zazie üstlendi. Törene katılanlar arasında Fransa’nın yeni Kültür Bakanı Rachida Dati ve Les Victoires de la Musique organizasyonun yeni patronu Vincent Frèrebeau da bulunuyordu. Törenin sunuculuğunu Cyril Féraud ve Léa Salamé yaptı. Gecenin ilk ödülü ise, En İyi Video Klip dalında, Commando adlı parçası için çekilen ve akıllara Sin City filmini getiren kliple Belçikalı rap müzisyeni Shay’a gitti. Geçtiğimiz yıllarda rap müziğin ödül töreninde yeterince temsil edilmediğine dair şikâyetler vardı, bu yıl organizasyon başkanının da değişmesiyle bu tarz müzik yapan isimlerin daha fazla adaylık aldığını gördük ve hatta bu isimlerin arasında ödüle uzananlar da oldu. Örneğin En İyi Erkek Sanatçı dalında Étienne Daho, Pierre de Maere, Vianney ve Gazo aday gösterilmişti. Ödüle ise ufak çaplı bir sürprizle bir değil iki kişi birden layık görüldü. Bunlardan biri 1994 yılında dünyaya gelen Gine asıllı İbrahim Diakité ya da sahne adıyla Gazo’ydu. Kariyerine Bramsou adıyla başlayan sanatçı, 4Keus grubuyla yaptığı çalışmaların ardından 2019’da yayınladığı DrillFR adlı single’larla adını geniş kitlelere duyurmuş, yine bu ismi taşıyan ilk albümünü ise 2021’de piyasaya sürmüştü. Bu yıl En İyi Erkek Şarkıcı ödülüne uzanan diğer isim ise 1991 doğumlu pop müzik sanatçısı Vianney oldu. O da 2014’te Pas là adlı şarkıyla şöhreti yakalamasının ardından 2016’da En İyi Erkek Sanatçı, 2017’de de En İyi Şarkı dallarında Victoire de la Musique ödülüne layık görülmüştü. 

En İyi Çıkış Yapan Kadın Sanatçı ödülü kategorisinde bu yıl Adèle Castillon, Meryl ve Zaho de Sagazan yarışıyordu. Ödülü, geceden tam dört Victoire de la Musique ile ayrılan Zaho de Sagazan kazandı. Adaylar arasında yer alan Adèle Castillon, 2001’de Angers’de dünyaya gelmiş, on üç yaşından itibaren Youtube’da yayınladığı kliplerle adını geniş kitlelere duyurmuştu. 2017’de Sous le même toit adlı filmde üstlendiği rolle sinemaya ilk adımlarını atan genç kadın, ertesi yıl Sébastien Marnier’nin L’heure de la sortie – Okul Çıkışı adlı filmindeki performansıyla dikkatleri üzerine çekti. Yine aynı yıl Matthieu Reynaud ile birlikte elektro-pop grubu Videoclub’ı kuran Castillon, 2019’da Nantes’da verdiği konserle ilk kez izleyici karşısına çıktı. Grubun 2021’de dağılmasının ardından kariyerine solo olarak devam eden genç sanatçı, tüm şarkı sözleri kendi imzasını taşıyan pop müzik altyapılı ilk stüdyo albümü “Plaisir Risque Dépendance”ı 2023’ün Ekim ayında piyasaya sürdü. 

Les Victoires de la Musique töreninde her yıl, o senenin başarılı sanatçıların dışında bir de mesleğe uzun yıllardır emek veren bir isme Onur Ödülü veriliyor. Bu ödüle bu sene, yaklaşık altmış yıldır Fransız müziğine yaptığı katkılar nedeniyle Bernard Lavilliers layık görüldü. Ödülü, Agnès Varda'nın Sans toit ni loi (Yersiz Yurtsuz - 1985) ve Claude Chabrol'ün La cérémonie (Seremoni - 1995) gibi filmleriyle tanınan oyuncu Sandrine Bonnaire, onun şarkılarından alıntılar yaptığı duygusal bir konuşma sonrasında takdim etti yetmiş yedi yaşındaki sanatçıya. Birbirinden renkli parçalarla dolu repertuarının klasikleşmiş şarkıları; Olivia Ruiz, Terrenoire, Faada Freddy, Jeanne Cherhal ve Catherine Ringer gibi isimler tarafından seslendirdiği sırada da gözyaşlarına hâkim olmakta epey güçlük çekti Bernard Lavilliers.

Onur ödülünün hemen sonrasında, En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı kategorisindeki adaylarından biri sahne aldı. 2001 yılında Vietnam’da dünyaya gelen İsviçreli Théo Marclay ya da sahne adıyla Nuit Incolore çocukluk yıllarında İsviçre’de piyano eğitimi aldığı konservatuardaki Asya kökenli tek öğrenci olması nedeniyle arkadaşları tarafından dışlanmış, bu yüzden yaşadığı ruhsal problemler de 2020’deki pandemi sırasında tek başına kaldığı on beş metre karelik öğrenci odasında ona ilk şarkılarını yazması için ilham kaynağı olmuş. Sosyal medyada paylaştığı bestelerini, genellikle gece 22:00 ile sabah 4:00 arasında yapan genç adam, sahne adı olarak da uykusuz geçen bu gecelere atıfta bulunduğu “Nuit Incolore -Renksiz Gece”yi seçmiş. 2022’de yayınladığı Dépassé adlı single’la büyük ses getiren sanatçı, ilk albümü "La loi du papillon"u da 2023’ün Kasım ayında piyasaya sürmüştü. 

Bu yılki törende En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı dalındaki ödülü kazanan isim, Kamerun asıllı rap müzisyeni Emmanuel Sow ya da sahne adıyla Yamê oldu. 1993’te Fransa’da dünyaya gelen sanatçı, piyano çalmayı kendi çabasıyla öğrenmesinin ardından ilk EP’sini 2021 yılında yayınlamış. 2023’ün Ekim ayında piyasaya çıkan ilk stüdyo albümü "Elowi"de ise bu kez R’n’B, caz, soul ve şanson gibi farklı türleri bir araya getirmiş. Bu açıdan sınıflandırılması oldukça güç bir sanatçı Yamê. Son derece özel bir sese sahip aynı zamanda kendisi ve herhangi bir elektronik desteğe başvurmadan, yüksek notalara çıkmaktan çekinmiyor. Jay-Z, Justin Timberlake ve Nelly Furtado gibi isimlerin akıl hocası olan Timbaland da Yamê’nin hayranlarından biri. Onun a capella söylediği bir şarkıyı Instagram hesabından paylaşmış Amerikalı yapımcı ve bu sayede ünü uluslararası bir boyuta da kavuşmuş Yamê’nin.

Bu yıl En İyi Albüm kategorisindeki adaylar; Vianney, Josman, Zaho de Sagazan, Jain ve Étienne Daho idi. Ödülü, "La Symphonie des éclairs" adlı albümüyle Zaho de Sagazan kazandı. Bu dalda yarışan isimlerden biri olan Étienne Daho, çağdaş Fransız pop müziğinin babası olarak niteleniyor. Sanatçının 2023’te yayınladığı "Tirez la nuit sur les étoiles" adlı albüm, hem eleştirmenlerin hem de müzikseverlerin beğenisi kazanmıştı. Daha önce birçok kez aday gösterilmesine karşın yalnızca 2008’de, en iyi pop rock albümü dalında ödüle uzanmıştı Daho. Bu yıl da En İyi Albüm ve En İyi Erkek Sanatçı dallarında aday olmasına rağmen törenden bir kez daha eli boş döndü. En İyi Albüm dalındaki bir diğer aday da 2015’te Makeba adlı şarkısıyla Dünya çapında büyük ses getiren Jain’di. 2017’de söz konusu parça sayesinde En İyi Video Klip ve En İyi Kadın Şarkıcı dallarında ödül kazanan 1992 doğumlu sanatçı, üçüncü stüdyo albümü "The Fool"u 2023’ün Nisan ayında piyasaya sürmüştü. Yine tamamen İngilizce şarkılardan oluşan bu çalışmasında, farklı tarzları aynı potada eriterek büyük beğeni toplamıştı Jain. 

Bu yıl En İyi Kadın Sanatçı kategorisinde ödül seremonisi biraz sönük geçti zira adaylar arasında yer alan Aya Nakamura ve Véronique Sanson törene katılmadı. Ödülü de, yavaş yavaş uluslararası bir stara dönüşen Mali asıllı Aya Nakamura kazandı. Bu daldaki diğer adaylar ise Jain ve Louane’dı. Louane aynı zamanda En İyi Şarkı kategorisinde de yarışıyordu. 1996’da Fransa’nın kuzeyinde yer alan Pas-de-Calais’de dünyaya gelen sanatçı, 2013’te The Voice adlı ses yarışmasında yarı finale kalmasının ardından ertesi yıl Eric Lartigau’nun La famille Bélier filminde rol almış ve buradaki performansıyla Umut Vadeden Kadın Oyuncu dalında César ödülüne layık görülmüştü. -Söz konusu filmin 2021’de CODA adıyla yeniden çekildiğini ve En İyi Film dâhil üç dalda Oscar kazandığını da hatırlatalım.- Bol bol şarkı söylediği bir rolle César ödülü kazanmasının ardından kariyerini hem sinema hem de müzik alanında sürdürdü Louane. İlk stüdyo albümünü 2015’te yayınladı ve söz konusu çalışmasıyla ertesi yıl En İyi Çıkış Albümü dalında Victoire de la Musique ödülüne layık görüldü. 2018 ve 2019 yıllarında da tıpkı bu sene olduğu gibi En İyi Şarkı dalında bu ödüle aday gösterildi. 

Yukarıda da vurguladığımız gibi bu yılki Victoires de la Musique törenine damga vuran isim, 1999 doğumlu söz yazarı, besteci ve yorumcu Zaho de Sagazan oldu. En İyi Şarkı, En İyi Albüm, En İyi Çıkış Yapan Kadın Şarkıcı ve En İyi Sahne Çıkış ödülleriyle ayrıldı genç sanatçı törenden. Fransa’nın Atlas Okyanusu kıyısında yer alan Saint Nazaire kentinde dünyaya gelen de Sagazan, kariyerine 2021’de, Hervé konserlerinin açılışında sahne alarak başlamış. Jacques Brel ve Barbara gibi isimlerden ilham alan genç kadın aynı zamanda seksenli yıllardaki tekno ve cold wave akımlarına da özel bir ilgi duyuyor. Şarkılarını hüzün ve melankoliyi uzaklaştırmak için söylediğini belirten genç sanatçı, ilk stüdyo albümüne ismini veren La symphoine des éclairs – Yıldırımların senfonisi adlı parçasıyla ilgili: “Bu şarkı, kendi gibi olmakta zorluk çeken ve böyle olmanın bir kusur olduğunu düşünen, ancak sonunda müzik sayesinde bunun aslında en iyi özelliği olduğunu keşfeden son derece hassas bir küçük kız hakkında” diyor ve “Hem kendime hem de dostlarıma ait fırtınalardan bir senfoni yarattım, aslında öyle olmayan bir şeyi güzelleştirmeye çalıştım, kendine acıyan bir çocuktum, bundan on üç şarkı çıkardım” diye ekliyor.