Keşif: Benjamin Biolay

1973'te Lyon’da dünyaya gelen Biolay, bu şehirde bulunan konservatuarda keman, trombon, piyano ve gitar eğitimi aldı. 1994’te, solisti olduğu rock grubu Mateo Gallion ile bir canlı performans albümü yayınlamasının ardından 1996 Ekiminde EMI stüdyolarıyla sözleşme imzaladı. 1997 ve 98’de yayınladığı single’lar adını geniş kitlelere duyurmasına yetmese de sanatçı, şeytanının bacağını nihayet 2000 yılında kırdı. O yıl yayınlanan “La Biographie de Luka Philipsen”’ adlı albümde yer alan parçaları,  albümün sahibi Keren Ann’la birlikte kaleme alan Biolay ayrıca yine bu genç meslektaşıyla birlikte kotardığı Henri Salvador albümü “Chambre avec vue” ile bir anda tüm dikkatleri üzerine çekti. Bu albümün açılış şarkısı Jardin d’hiver, Salvador’u seksen üç yaşında yeniden bir yıldız konumuna yükseltirken parçaya Keren Ann ile birlikte imza atan Biolay de bu sayede ilk solo albümü “Rose Kennedy” için gereken cesareti topladı. Amerikanın eski başkanlarından John F. Kennedy’nin ailesine odaklanan 2001 tarihli bu konsept albüm, melankolik atmosferi ve birbiriyle uyum içeresindeki parçaları sayesinde eleştirmenlerden de tam not aldı. İkinci albümü “Négatif”i 2003’te piyasaya çıkaran sanatçı, isim şarkısının yanı sıra Des lendemains qui chantent ve Nuits blanches gibi parçalarla dikkat çeken bu çalışmasıyla da müzikseverlerin büyük beğenisini kazandı.

Serge Gainsbourg’u anımsatan sesi, gizemli bakışları ve yazım tarzının yanı sıra sade ama etkileyici melodileriyle Fransız pop müziğinde kendine has bir ekol yaratan Biolay, 2003’te Juliette Gréco ve Valérie Lagrange gibi pop ikonların yeni albümlerine katkıda bulundu. Ertesi yıl eşi Chiara Mastroianni ile yaptığı düetlerden oluşan “Home”’u yayınlayan sanatçı, 2005’te önceki çalışmalarında yer alan romantizm duygusunun, yerini kıyamet sonrası bir atmosfer yaratan daha sert melodilere bıraktığı “A l’origine”’i piyasaya sürdü. Même si tu pars, Paris/Paris ve Françoise Hardy ile düet yaptığı Mon amour m’a baisé gibi melankoli yüklü parçaların yer aldığı bu çalışması, aynı zamanda onu soğuk tavırları nedeniyle eleştiren medyayla arasındaki buzların erimesini de sağladı. Hatta New York Times gazetesi onu, geleceğin en önemli müzisyenlerinden biri olarak lanse etti. 

2005-06 yılları arasında Hubert Mounier, Dick Rivers ve Elodie Frégé gibi isimler için birçok şarkıya imza atan Biolay, 2007 Eylülünde dördüncü albümü “Trash Yéyé”’yi yayınladı.  Bu albümün ardından Fransa, Belçika ve İspanya’yı kapsayan bir turneye çıkan sanatçı, 2008’de de uzun süredir çalıştığı Virgin stüdyolarından ayrılıp bağımsız yapım şirketi Naive ile çalışmaya başladı. Bu etiket altındaki ilk albümü “La Superbe”’i 2009’un Ekim ayında piyasaya süren Biolay, besteci ve yapımcı Pierre Jaconelli’nin de katkıda bulunduğu yirmi altı şarkıdan oluşan bu albümde, Jeanne Cherhal ile yaptığı düetlere de yer verirken Ton héritage, Padam ve Lyon presque’île gibi hit parçalar sayesinde eleştirmenlerden yine tam puan almayı başardı… Rap’ten popa, cazdan elektronik müziğe kadar birçok farklı tarzda beste yapabilme yeteneğine sahip ender müzisyenlerden biri olan Biolay, 2010’da düzenlenen Victoire de la Musique töreninden “En İyi Erkek Sanatçı” ve En İyi Albüm” ödülleriyle ayrıldı.

2011’de Isabelle Boulay’nin “Les grands espaces” adlı albümünün yapımcısı olarak boy gösteren Biolay'in 2012’de yayınladığı “Vengeance” ise, hem birçok müzik türünü hem de farklı sanatçıları bir araya getirmesiyle dikkat çekiyordu. Söz konusu albümde Vanessa Paradis, Oxmo Puccino, Sol Sanchez ve Julia Stone gibi isimlerle düetler yapan sanatçı, ertesi yıl da Paradis’nin “Love Songs” adlı albümünün yapımcısı olarak karşımıza çıktı. 2014’te Charles Trenet’nin on iki parçasını bir caz triyosu eşliğinde yorumlayarak hayranlarına hoş bir sürpriz yapan Biolay, 2015’te de kendisini bir hayli yıpratan bu yoğun tempodan biraz olsun uzaklaşabilmek amacıyla bir süreliğine Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e yerleşti. Ertesi yıl bu şehirden aldığı ilhamla “Palermo Hollywood” adlı bir albüm yayınlayan sanatçı, piyasaya 2017 yılında çıkan "Volver"de ise, eski kayınvalidesi Catherine Deneuve ile gerçekleştirdiği bir düete yer verdi.