16 Temmuz'da hayata veda eden Jane Birkin'e ayırdığımız programların ilkinde, sinema ve müzik dünyasının bu ikonik isminin kariyerinin ilk yirmi beş yılını mercek altına aldık.
"İngilizlerin en Fransızı" Jane Malory Birkin, 1946 yılında, Londra’da dünyaya geldi. Annesi oyuncu Judy Campbell babası ise İngiliz Kraliyet Donanmasında subaylık yapan David Birkin idi. Jane, kariyerine 1964’te, on sekiz yaşındayken, Richard Lester’ın The Knack ...and How to Get It adlı filmiyle tıpkı annesi gibi oyuncu olarak başladı. Filmde Birkin’in yanı sıra Jacqueline Bisset ve Charlotte Rampling de küçük rollerde karşımıza çıkıyordu. 1966’da bu kez Antonioni’nin Cinayeti Gördüm (Blow up) adlı filminde kısa ama etkili performansıyla dikkat çeken Jane, beyazperdede tamamen çıplak halde görünerek o yıllar için hatır sayılır bir skandala da imza attı. Bu dönemde James Bond filmlerinin ünlü açılış müziğini besteleyen John Barry’yle evlenen Jane'in ilk kızı Kate, 1967 yılında dünyaya gelecek, genç kadın bunun hemen ardından Barry’yi terk edecekti.
Bu gelişmelerin ardından hayatında yeni bir sayfa açmak için Pierre Grimblat’nın Slogan adlı filminde rol almak üzere Fransa’ya giden Birkin’in, burada filmin başrolünü paylaşacağı Serge Gainsbourg’la tanışması, efsanevi bir çiftin de doğuşunu sağladı. O sıralar Brigitte Bardot’dan henüz ayrılmış olan Serge’in rehberliğinde şarkıcılığa soyunan Jane, ince uzun fiziği, yarım yamalak Fransızcası, bozuk aksanı ve dokunaklı tiz sesiyle kısa zamanda onun ilham perisi haline geldi. İkilinin birlikte seslendirdikleri ilk şarkı "Je t’aime, moi non plus", erotizmi zorlayan sözleriyle bir skandala neden olurken Vatikan şarkının İtalya’da yayınlanmasını yasaklatacak ancak tüm bu gelişmeler albüm satışlarının daha da artmasını sağlayacaktı. Bu sansasyonel şarkı sonrasında 1969’da Gainsbourg’la bu kez 69, "année érotique" isimli düette bir araya gelen Jane bu parçayla cinsel devrimin yaşandığı o yıllara damgasını vurdu.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Jane, Serge’in ilham perisi olmuştu artık. Bu beraberliğin yanı sıra Nabokov’un Lolita adlı eserinden ilham alan Gainsbourg da, kızları Charlotte’un da dünyaya geldiği 1971 yılında, günümüzde artık bir klasik haline gelen konsept albüm Histoire de Melody Nelson'ı yayınladı. On dört yaşında, androjen görünümlü bir genç kızı konu alıyordu albüm ama bu genç kız aslında albüm kapağında kısa saçları ve yırtık kot pantolonuyla boy gösteren Jane Birkin’den başkası değildi. Öte yandan Melody Nelson ismi de Jane Birkin’i yansıtıyordu aslında. Melody, Birkin’in ikinci ismi olan Malory’den türetilmişti. Nelson ise Jane’in babası David Birkin’in hayran olduğu İngiliz deniz subayı Horatio Nelson’dan geliyordu. Peki, Horatio Nelson’ın özelliği neydi diye baktığımızda bunun da oldukça ilginç bir hikâyesi olduğunu görüyoruz. 1758-1805 yılları arasında yaşayan Nelson, Napolyon’un Mısır’ı işgali sırasında Osmanlı’nın İngiltere’den yardım istemesi üzerinde bölgeye gitmiş ve Fransız donanmasını mağlup etmişti. Hatta bu başarısı nedeniyle kendisine Osmanlı Nişanı verilmiş ve böylece Osmanlı tarihinde ilk kez yabancı bir komutan bu nişanla onurlandırılmıştı. İşte Melody Nelson isminin böyle ilginç bir hikâyesi var.
Gainsbourg’la gerçekleştirdiği düetlerin ardındanBirkin’in şarkıcılık kariyerinin, tam anlamıyla 1973’te, Di Doo Dah adlı albümle başladığını söylemek yanlış olmaz. Söz ve müzikleri Gainsbourg’a ait parçalardan oluşan bu çalışma, sevdiği kadına seksi bir “Lolita” imajı vermek isteyen sanatçının bu amacını gerçekleştirmesini sağlıyor, "Help camionneur" ve "Banana Boat" gibi şarkılar Birkin’i saf ama aynı zamanda özgür ve baştan çıkarıcı bir genç kıza, "C’est la vie qui veut ça" ise sadakatsiz bir sevgiliye dönüştürüyordu. Albümün isim şarkısı "Di Doo Dah" içinse Birkin’in ergenlik döneminden ilham almıştı Gainsbourg. O yıllarda fiziksel anlamda bir erkek çocuğunu andıran Birkin, eğitimini sürdürdüğü kız lisesinde bu yüzden diğer öğrencilerin zorbalığına maruz kalmış, bu yaşadıkları da onda belki de hayatının sonuna kadar sürecek bir özgüven problemine neden olmuştu. Birkin'in bu anılardan Gainsbourg'a bahsetmesi, ileride Birkin klasiklerinden biri haline gelecek bu parçanın ortaya çıkmasını sağlayacaktı.
Bir yandan kendine ait bir müzik kariyeri inşa etmeye çalışırken, öte yandan asıl mesleği olan oyunculuğu da ihmal etmiyordu Birkin. 1973’te, Brigitte Bardot ile birlikte Roger Vadim’in Don Juan 73 (Don Juan Kadın Olsaydı) filmi için kamera karşısına geçen sanatçı, ertesi yıl Claude Zidi’nin La moutarde me monte au nez (Çapkınlar Kralı) adlı komedisinde boy gösterdi. 1976’da bu kez bir dönem skandal yaratan şarkıyla aynı adı taşıyan Serge Gainsbourg’un yönettiği Je t’aime moi non plus adlı film için o yılların seks sembollerinden Joe Dallesandro ile bir araya gelen Birkin, 1978’de yayınladığı üçüncü stüdyo albümü "Ex-fan des sixties"le yine büyük beğeni topladı. Tamamı Gainsbourg imzasını taşıyan bu çalışmasındaki "Classé X" ya da "Rocking Chair" gibi şarkılar, Jane’in seksi imajına atıfta bulunurken albümde "Apocalypstick" ve "Dépressive" gibi depresyon temasını işleyen parçalar da mevcuttu. Albümün isim şarkısı ise o dönemde çoğu genç yaşta hayatını kaybeden Jim Morrison, Eddie Cochran, Buddy Holly ve Jimi Hendrix gibi yıldızlardan bahsediyordu bize.
1980’in Eylül ayında, artık yaşam tarzına ve alkol bağımlılığına tahammül edemediği Serge Gainsbourg’u terk eden Jane, yönetmen Jacques Doillon’la yaşamaya başladı ve çiftin kızları Lou 1982 yılında dünyaya geldi. Buna karşın Gainsbourg’la mesleki anlamdaki iş birliğini devam ettiren sanatçı, yine neredeyse tüm parçaları onun imzasını taşıyan 1983 tarihli dördüncü stüdyo albümü Baby Alone in Babylone sayesinde Charles-Cros Akademisi ödülüne layık görüldü. Söz konusu albüm Gainsbourg’la yaşadığı ayrılık sonrası onun bir anlamda müzikseverler tarafından kutsanmasını sağlarken aynı zamanda o güne kadar hep göreceli olarak “hafif” şarkılar seslendiren sanatçının artık gerçek bir yorumcu gibi hayatın acılarını konu alan “ciddi” parçalar söyleyeceğini de müjdeliyordu. Albümde yer alan "Partie perdue", "Haine pour aime" ve "Rupture au miroir" gibi parçalar ayrılık temasını işliyor, "Norma Jean Baker" ya da "Baby Alone in Babylone" gibi şarkılar ise trajedilerle dolu bir hayat süren aktris figürünü ele alıyordu. Albümdeki "Fuir le bonheur de peur qu'il ne se sauve" adlı parçanın sözleri içinse ressam Francis Picabia’nın “Mutluluğu kaybetmemek için ondan kaçıyorum” sözünden esinlenmişti Gainsbourg.
1985’te, Patrice Chéreau’nun yönettiği bir Marivaux piyesiyle, Michel Piccoli ve Didier Sandre’ın yanında ilk tiyatro deneyimini yaşayan Jane, belki de bundan aldığı cesaretle 1987’de Bataclan’da kariyerine ilk kez bir konser vermek üzere izleyici karşısına çıktı. Ona bu kararı almasında cesaret veren bir başka gelişme de yine 1985’te yayınladığı Quoi adlı single’ın büyük ilgi görmesiydi. RAI2 televizyonu için bir jenerik kaydetmek üzere gittiği İtalya’da, bu jeneriğin bestecisi De Angelis kardeşlerin bir başka bestesini duyan ve buna hayran kalan Birkin, Serge Gainsbourg’dan bu besteye söz yazmasını istemiş, Birkin’le yaşadığı ayrılığının acısını halen çekmekte olan Gainsbourg da yazdığı sözlerde “Ateşli aşkımızdan geriye sadece küller kaldı” diyerek yine bu olaya atıfta bulunmuştu.
Birkin'in 1987 Bataclan konseriyle ilgili ilginç bir de anekdot mevcut: yukarıda da belirttiğimiz gibi bu Birkin’in ilk konseridir ve sanatçı doğal olarak çok heyecanlıdır. Konser öncesi bir ara, salonun dolup dolmadığını kontrol etmek için kulisten sahneye gelir ancak büyük bir şok yaşar zira salon bomboştur. Bir an panik olur ve kimsenin onu izlemeye gelmediğini düşünür ama sonradan bunun nedeninin, o sırada Jane B. par Agnès V. adlı filmi çeken yönetmen Agnès Varda’nın Birkin’in hayranlarını salonun önünde bir yığın halinde beklerken görüntüleyebilmek için salonun kapılarını kapattırması olduğu anlaşılır. Bunun sonrasında rahat bir nefes alan Jane, konserden ayakta alkışlanarak ayrılır.
Yine 1987’de melankolik bir havanın hâkim olduğu Lost Song adlı albümü yayınlayan Jane Birkin, 1990 yılında, tüm şarkılarının yanı sıra kapağındaki karakalem Birkin portresi de Gainsbourg’un imzasını taşıyan Amour des feintes'i piyasaya sürdü.
Amour des feintes'in piyasaya çıkmasından altı ay kadar sonra Jane’in yaşamı derinden sarsılacak, 2 Mart 1991 günü Serge Gainsbourg’un bir kalp krizi sonrası yaşamını yitirmesi, bundan beş gün sonra, Gainsbourg’un cenaze töreninin gerçekleştiği 7 Mart’ta ise babası David Birkin’in hayata veda etmesi onu bir anlamda tamamen yetim bırakacaktı. Gainsbourg’un ölümü sonrasında, Jane ciddi bir ikilemle karşı karşıya kaldı aynı zamanda: kariyerini tüm repertuvarını borçlu olduğu akıl hocasının anısını canlı tutarak mı geçirecekti yoksa artık nihayet kendi ayakları üzerinde durmaya mı başlayacaktı? Birkin hayranlarının kafasını kurcalayan bir başka soru da sanatçının Gainsbourg’un ölümünden kısa süre sonra verdiği ve çoğunlukla onun şarkılarını seslendirdiği konserlerde ortaya çıktı. Birkin, bu konserleri Gainsbourg’un 1973 tarihli Je suis venu te dire que je m’en vais (Sana veda ettiğimi söylemeye geldim) adlı şarkısıyla bitiriyor, şarkının sonunda mikrofonu yere bırakıyor ve seyircilerin tüm tezahüratına karşın bis yapmadan sahneden ayrılıyordu. Acaba bu, Gainsbourg’un ölümünün ardından onun da şarkıcılığa nokta koyduğu anlamına mı geliyordu?
Tüm bu soruların yanıtları için, Fransız Öpücüğü'nün 15 Ağustos Salı saat 13:00'te, yayınlanacak yeni bölümünü kaçırmayın!
Kaynaklar: La vie secrète des chansons - Jane Birkin, André Manoukian, France 3, 2021; L'Odysée de la chanson française, Gilles Verlant, Hors Collection, 2006; Jane Birkin - Simple icône, Clélia Cohen, Agat Films & Cie, 2019
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Jane Birkin | Jane B. | Jane Birkin Sings Serge Gainsbourg via Japan | 3:01 |
Serge Gainsbourg & Jane Birkin | Je t'aime... moi non plus | Je t'aime... moi non plus | 4:24 |
Serge Gainsbourg & Jane Birkin | 69 année érotique | Je t'aime... moi non plus | 3:22 |
Jane Birkin | Valse de Meldoy | Birkin / Gainsbourg : Le symphonique | 3:11 |
Jane Birkin | Di Doo Dah | Oh ! Pardon tu dormais... Le concert | 3:20 |
Jane Birkin | Ex-fan des sixties | Ex-fan des sixties | 3:02 |
Jane Birkin | L'aquoiboniste | Jane Birkin Sings Serge Gainsbourg via Japan | 2:35 |
Jane Birkin | Baby Alone In Babylone | Oh ! Pardon tu dormais... Le concert | 3:13 |
Jane Birkin | Fuir le bonheur de peur qu'il ne se sauve | Je Suis Venu Te Dire | 3:05 |
Jane Birkin | Quoi | Jane Birkin Au Bataclan | 5:00 |
Jane Birkin | Amour des feintes | Amour des feintes | 4:29 |
Jane Birkin | Je suis venu te dire que je m'en vais | Je Suis Venu Te Dire | 4:15 |