Bu haftaki programımızı, kültür ve geleneklerini yüzyıllardır korumayı başaran Brötonya, Oksitanya ve Korsika bölgelerinden parçalara ayırdık. Program boyunca bu bölgelerde sembol haline gelmiş Gilles Servat, Claude Marti, Tino Rossi ve Antoine Ciosi gibi isimlerin yanı sıra; Nolwenn Leroy, Patrick Fiori ve Francine Massiani gibi daha genç jenerasyondan sanatçıları da dinledik.
Bu haftanın açılışını kökenleri on sekizinci yüzyıla kadar dayanan bir şarkıyla yaptık. Nolwenn Leroy, Bröton dilinde Üç Denizci anlamına gelen Tri Martolod adlı parçayı seslendirdi. Fransa’da yetmişli yıllarda Bröton müziğinin önde gelen isimlerinden Alan Stivell, yeniden popüler hale getirmişti şarkıyı. Doksanların sonunda da rap/hip hop grubu Manau, La tribu de Dana adlı bir uyarlamasını yapmıştı.
Yine Manau'yla devam edersek, 1998 tarihli "Panique Celtique" adlı albümde, bir başka geleneksel Bröton şarkısını daha rap müziğe uyarlamıştı grup. Le loup, le renard et la belette (Kurt, tilki ve gelincik) idi bu parça. Bu da kökenleri ortaçağa kadar giden J’ai vu le loup adlı bir şarkının farklı bir uyarlamasıydı aslında. Mais qui est la belette? adlı parçanın sözleri ve ritmi, bir çocuk şarkısını da andırıyordu.
Biraz da Brötonya hakkında bilgi vermek gerekirse; Fransa’nın kuzey batısında yer alıyor bu bölge ve Rennes, Brest, Lorient ve Saint Malo gibi şehirleri kapsıyor. Kuzeyden, yani Büyük Britanya’dan göç etmiş Kelt halkı yaşıyor yörede ağırlıklı olarak. Ortaçağ boyunca özerkliğini korumuş bir bölge burası. Ne var ki 1675’te vergi düzenlemesi nedeniyle çıkan bir isyan, bölgenin Fransız ordusu tarafından işgal edilip, halkın birçok ayrıcalıktan mahrum kalmasına neden olmuş. Son imtiyazlar da Fransız Devrimi'yle birlikte ortadan kalkmış. Buna rağmen kendi geleneklerini, dillerini ve hatta yerel bayraklarını koruyan bir toplum Brötonlar. Siyah beyaz bir bayrağa sahip bölge. Türkçede kakım adı verilen, sansar familyasından bir hayvan da yörenin sembolü. 68 Mayıs’ıyla birlikte Brötonya’nın özerklik mücadelesine ilgi duymaya başlayan Gilles Servat’nın en ünlü şarkılarından ikisi de bu temaları ele alıyor. Bunlardan ilki 1971 tarihli La blanche hermine. Bu dönemde hem ekonomik hem sosyal anlamda zor günler yaşıyordu Brötonya. Halk, umutsuzluk içindeydi. Biraz isyankâr hatta halkı silahlı mücadeleye davet eden sözler içeren bu şarkı, bir umut ışığı olmuştu o dönemde Brötonlar için. Servat’nın Brötonya’da adeta bir marş haline gelen ikinci şarkısı da 1974 tarihli L’hirondelle (Kırlangıç). Kırlangıç, siyah beyaz renklere sahip Bröton bayrağını temsil ediyor. Gwenn Ha Du olarak bilinen bu bayrağın kullanımı uzun yıllar boyunca yasaklanmıştı, bu şarkıda da “karnı beyaz, kanatları siyah; kırlangıcı bir daha ne zaman göreceğiz?” diye soruyordu sanatçı.
Fransa’nın kuzey batısından güney doğusuna doğru uzanıp Akdeniz’de yer alan Korsika adasını ziyaret edelim biraz da. 1768’e kadar Cenova Cumhuriyetine bağlıydı Korsika, bu tarihte borçları karşılığında Cenevizliler, adayı Fransa kralı 15. Louis’ye devretti. Bu aynı zamanda tarihteki en ünlü Korsikalı olan Napoléon Bonaparte’ın doğum yılına denk geliyor. Özellikle 1991’de kabul edilen yasayla, Fransa’nın diğer bölgelerine göre özerklik anlamında biraz daha mesafe kat etmiş Korsika. Fransızcanın yanında Korsika dili konuşuluyor adada. Korsika müziği dendiğinde ise akla daha çok polifonik yani çoksesli melodiler geliyor. I Muvrini grubu bu tarz müziğin en önemli temsilcilerinden. Bunun dışında kırklı ve ellili yılların ünlü şarkıcısı Tino Rossi de Korsika doğumlu ve anavatanıyla ilgili birçok şarkıyı da seslendirmiş. Bunların arasında aynı zamanda Korsika’nın Ulusal Marşı olan Dio Vi Salvi Regina da yer alıyor. Aslında dini içerikli bir parça bu ama zamanla adanın resmi marşı haline dönüşmüş. 1675’te, Napoli’de bir Cizvit tarafından yazıldığı söyleniyor. İlerleyen dönemde tüm İtalya’ya yayılmış ve nihayet Korsika’ya ulaşıp adanın bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline gelmiş. Tino Rossi’nin memleketi ile ilgili seslendirdiği bir diğer ünlü parça da 1934 tarihli Ô Corse île d’amour. Sözleri Géo Koger, müziği ise ünlü besteci Vincent Scotto’ya ait olan parçayı yakın zamanda Notre Dame de Paris müzikali sayesinde üne kavuşan ve anne tarafından Korsikalı olan Patrick Fiori ile yine Korsika müziğinin önde gelen temsilcilerinden 1931 doğumlu Antoine Ciosi de yorumlamıştı.
Téléphone grubunun eski üyesi Louis Bertignac ve Korsika asıllı Francine Massiani, 2015'te, Enrico Macias’ın üne kavuşturduğu Solenzara adlı parçayı seslendirmişlerdi. Korsika adasının güneyinde bulunan küçük bir kasabayı ve buradaki kumsalı konu alan şarkıyı Macias’tan önce, Korsikalı ikili Régina ve Bruno kaydetmişti. Türkçe uyarlamasını ise Kumsaldaki İzler adıyla Juanito ve Selçuk Ural gibi sanatçılar yorumlamıştı.
2015'te Patrick Fiori öncülüğünde gerçekleştirilen bir projede bazıları Korsikalı otuz kadar sanatçı, bu adayı anlatan 24 şarkıyı seslendirmişlerdi. Korsika müziğinin önde gelen isimlerinin yanı sıra Enrico Macias, Maurane, Francis Cabrel ve Michel Fugain gibi sanatçılar da katkıda bulunmuştu "Corsu - Mezu Mezu" adlı bu albüme. Patrick Bruel ve Patrick Fiori de, Petru Guelfucci’nin Corsica adlı şarkısını seslendirmişti albümde. Kariyerine yetmişli yıllarda başlayan Guelfucci, seksenlerde özellikle Quebec’te bir hayli popüler hale gelmiş, 1991’de Korsika’yla ilgili yazılmış en güzel şarkılardan biri olarak gösterilen bu parçayı kaleme almıştı. Şarkının müziği de Christophe Mac-Daniel’e ait.
Fransa’nın güney doğusundan, güney batısına doğru bir yolculuğa çıkıp, turumuzu Oksitanya olarak adlandırılan bölgeyle tamamlayalım. Toulouse, Montpellier ve Carcassone gibi şehirler yer alıyor bu bölgede. Yöre halkı Fransızca dışında, İspanyolcayı andıran Oc dilini konuşuyor. Bölge 1200’lü yıllarda Fransa’ya bağlanmış. 1960’larda, Robert Lafont ve Yves Rouquette gibi şair ve yazarlar, Oksitan milliyetçiliğinin sembol isimleri haline gelmişlerdi. 1968’de, Carcassone doğumlu Claude Marti adında genç bir öğretmen, her şeye rağmen varlığını sürdürmek isteyen bu bölge hakkında şarkılar yazmaya başladı. Oksitanya kökenli bir başka şarkıcı olan Patric ve Yves Rouquette ile birlikte Nova cancon adlı akıma hayat verdiler. Bu kapsamda kurulan Ventadorn stüdyosu, Marti ve Patric dışında, Marie Roanet ve Mauris gibi sanatçıların albümlerini yayınladı. Bu arada aynı dönemde Toluouse’da, Rosina de Peria, kızı Martina ile birlikte, Revolum etiketi altında, geleneksel Oksitan melodilerini seslendiriyordu. 68 Mayıs’ı sonrası şöhrete kavuşmuşan Marti, o dönemde Oksitanya kökenli Fransızların, kimlik bilinci kazanmasını sağlayan kişi olmuştu. Onun en ünlü parçalarından biri de 1973 tarihli Un pais que vòl viure yani Yaşamak isteyen ülke idi.
Oksitan dilinde şarkılardan bahsedince akla gelen bir başka isim de, bu yılın 21 Haziran’ında aramızdan ayrılan 1947, Périgeux doğumlu Joan-Pau Verdier. O da 1972 yılında, Paris’te başlamıştı kariyerine. Burada hemşerisi Michel Chadeuil’ün şiirlerinden uyarladığı şarkıların yanı sıra, Léo Ferré etkisi hissedilen kendi parçalarını da seslendiriyordu. Dönemin büyük stüdyolarından Phonogram’la çalışması nedeniyle yerel stüdyo Ventadorn tarafından kendini Paris’in şov dünyasına satmakla suçlandı. Ne var ki zamanla yeteneğini kanıtladı ve bu polemik de unutulup gitti. 2001’de Ferré şarkılarını Fransızca olarak yorumlamasının ardından, 2006’da bu kez hayranı olduğu sanatçının eserlerini Oksitan dilinde kaydetti.
Yetmişlerden günümüze doğru uzanan dönemde, yerel dil meselesi yavaş yavaş önceliğini yitirdi ve Claude Marti ve Patric de tıpkı Verdier gibi repertuarlarında Fransızca şarkılara da yer vermeye başladılar. Şarkılarını Fransızca olarak seslendiren Oksitanya kökenli bir başka isim de aynı zamanda yazar, şair ve hikâye anlatıcısı olan Henri Gougaud’ydu. 1936, Carcassone doğumlu sanatçı, Juliette Gréco, Jean Ferrat ve Marc Ogeret gibi isimler için söz yazarlığı da yapmıştı. Altmışlı ve yetmişli yıllarda yorumculuğu da denedi Gougaud. Bu dönemde seslendirdiği şarkılardan biri de Nazım Hikmet adını taşıyordu. Nazım Hikmet’in şiirlerinden yapılan uyarlamaları, Yves Montand, Hélène Martin, Francesca Solleville ve en son da Bernard Lavilliers gibi isimler seslendirmişti ama Gougaud, 1966 tarihli bu şarkıyı, doğrudan ünlü şair için yazmıştı. Sözlerinin bir kısmı şu şekildeydi parçanın:
İsmini söylemek belki zor gelir
Paris’li bir kıza
Tercüme etmek gerekirse Nazım Hikmet
Çığlık atan bir gül demek
Dimdik duran bir şair olarak öldü
Sesi dağları aşardı
Girdi şiirleri her yere
Gümrük vergisi olmadan hem de
Ülkesinin köylüleri
Ezbere söyler onun şiirlerini
Ama bilmezler okuma yazma
Kimse öğretmemiş onlara
Ziyaret edersen onları
Uzatırlar sana dostça ellerini
Daha sonra hatırlarsın ki
Nazım Hikmet’tir
Bu dostluk ekmeğinin ismi
Diyorlar ki Fransız gençleri
Şiir duymak istemiyor artık
Ama Alsace’dan Provence’a
Bir gün hepiniz seveceksiniz Nazım’ı
O gün, dans ettiğinizde
Dans edeceksiniz güllerle
O gün, bağırıp çağırdığınızda
Bağıracaksınız bir şeyler için
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Nolwenn Leroy | Tri Martolod | Bretonne | 3:12 |
Manau | Mais qui est la belette? | Panique Celtique | 3:58 |
Gilles Servat | La Blanche Hermine | Gilles Servat en concert | 3:47 |
Gilles Servat | L'hirondelle | Gilles Servat en concert | 4:01 |
Tino Rossi | Dio vi salvi Regina | Les plus belles chansons Corses | 2:23 |
Patrick Fiori & Antoine Ciosi | Ô Corse île d'amour | Corsu | 3:06 |
Louis Bertignac & Francine Massiani | Solenzara | Corsu | 2:35 |
Patrick Fiori & Patrick Bruel | Corsica | Corsu | 3:56 |
Claude Marti | Un pais que vòl viure | Ço milhor de Marti | 3:18 |
Joan-Pau Verdier | Los Anarquistas | Léo en òc - Verdier chante Ferré | 3:54 |
Joan-Pau Verdier | Cal pas te'n far | Vint ans aprèp | 3:00 |
Henri Gougaud | Nazım Hikmet | Nazım Hikmet | 2:33 |