2020'nin sonbahar albümleri: Louane, Francis Cabrel, Carla Bruni

Bu haftanın açılışını, Fransa’nın eski first lady’lerinden Carla Bruni ile yaptık. İki hafta önce yayınlanan yeni albümünden çıkan ilk single olan Quelque chose’u seslendirdi sanatçı. Fransız slam müziğinin yetenekli isimlerinden Fabien Marsaud ya da sahne adıyla Grand Corps Malade, yeni albümü "Mesdames"ı 11 Eylül’de yayınlamıştı. Kadın meslektaşlarıyla yaptığı düetlerden oluşan bu albümde Véronique Sanson, Suzane, Louane ve Laura Smet gibi isimlerle bir araya gelmiş Grand Corps Malade. Bu projesiyle ilgili “çünkü gelecek, çok sevdiğimiz kadınlara ait” diyor sanatçı. 

Yaklaşık bir ay kadar önce, Fransız Öpücüğü’nün bir bölümünü Brötonya, Oksitanya ve Korsika şarkılarına ayırmıştık. Bir tesadüf eseri, o programın hemen ardından Korsika kökenli üç sanatçı yeni albümlerini piyasaya sürdüler. Söz konusu programda yer veremediğimiz Barbara Carlotti, Paris yakınlarında dünyaya gelmesine karşın Korsikalı olan babası sayesinde bu adaya ait şarkılarla büyümüş. İlk albümünü 2005 yılında yayınlayan Carlotti, 2012 tarihli "L’amour, l’argent et le vent" isimli çalışmasıyla da eleştirmenlerden büyük övgü almıştı. Korsika şarkılarını yorumladığı yeni albümü “Corse, île d’amour”u 9 Ekim’de piyasaya süren sanatçı, bu çalışmasında Tony Toga, Regina ve Bruno, Antoine Chiosi ve Tino Rossi gibi isimlere ait ünlü şarkıları seslendirmiş. Korsika müziğinin en önemli isimlerinden Antoine Ciosi ise, sevilen şarkılarını farkı meslektaşlarıyla seslendirdiği "Duetti" adlı çift albümü, 25 Eylül’de piyasaya çıkardı. Uzun kariyerine damga vuran yirmi yedi şarkıyı yepyeni düzenlemelerle kaydetmiş usta sanatçı ve gerçekten de son derece başarılı bir albüm çıkmış ortaya. Ciosi bu albümde; Jean-Charles Papi, Jean-Luc Geronimi ve Léa Antona gibi isimlerle bir araya gelmiş . 

Fransız müziğinin efsanelerinden Charles Aznavour’u 1 Ekim 2018’de kaybetmiştik. Onun ikinci ölüm yıldönümünde, kendisine büyük hayranlık besleyen Dany Brillant, Aznavour şarkılarını yorumladığı bir albüm yayınladı. La bohème, Emmenez-moi ve La mamma gibi klasiklerin yanı sıra La baraka ve Parce que tu crois gibi sürprizler de yer alıyor albümde. Bunların yanında Aznavour’un bir dönem TRT’de yasaklanmasına neden olan Ils sont tombés’yi de yorumlamış Brillant. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin gerildiği bir dönemde şarkının yeniden gündeme gelmesi ilginç bir tesadüf olarak değerlendirilebilir. 

1996 doğumlu Anne Peichert ya da sahne adıyla Louane, 2013’te The Voice adlı ses yarışması sayesinde tanınmıştı. Ertesi yıl, Eric Lartigau’nun La Famille Bélier – Bélier ailesi adlı filminde rol aldı ve buradaki performansıyla "Umut Vadeden Kadın Oyuncu" dalında César ödülüne layık görüldü. Filmde Michel Sardou şarkılarını büyük başarıyla seslendirmişti Louane. Aynı yıl ilk albümü "Chambre 12"u piyasaya sürdü. Bu çalışması o yıl Fransa’da en çok satan albüm olurken ona bir de "En İyi Çıkış" dalında Victoire de la Musique ödülü getirdi. Yeni albümü "Joie de vivre"i 23 Ekim’de piyasaya sürdü sanatçı. Trap, hip-hop ve r&b gibi farklı tarzları bir araya getiren bir albüm bu. Albümden çıkan ilk single olan Donne-moi ton cœur'ün sözü ve bestesi, Kongo asıllı Belçikalı rap müzisyeni Damso’ya ait.

Geçen yıl, düetlerden oluşan "Versus" adlı bir albüm yayınlayan Vitaa ve Slimane, bu yıl da bu albümün yeni parçalarla zenginleştirilmiş bir versiyonu olan "Versus: Chaptire II"yü piyasaya sürdüler. Bu albümden çıkan ilk single, Ça ira adını taşıyor.

Yetmişli yılların sonlarından itibaren Fransız popüler müziğine damga vuran isimlerden biri olan Francis Cabrel yeni albümü "À l’aube revenant"ı 16 Ekim’de piyasaya çıkardı. Türkiye’de doksanlı yıllarda, La corrida ve Je t’aimais, je t’aime et je t’aimerais gibi şarkılarla kendine radyolarda sık sık yer bulan sanatçı, aslında tamamıyla Ortaçağ ozanlarına dair bir proje gerçekleştirmek istiyormuş. Ne var ki yeni albümüne bu temayı işleyen sadece dört şarkıyı koyabilmiş. Bunların yanı sıra küresel ısınma ve toplumsal iletişimin önemini konu alan parçalar da var albümde. Albümden çıkan ilk single, Te ressembler – Sana benzemek adını taşıyor. Parçayı, uzun yıllar bir bisküvi fabrikasında çalışan babası için yazmış Cabrel. Albümdeki hemen hemen tüm şarkılarda olduğu gibi söz ve müzik kendisine ait.

Fransız popüler müziğinin kült isimlerinden biri olan Dani, kariyerine altmışlı yıllarda mankenlik yaparak başlamış, daha sonra birkaç filmde ufak roller üstlenmişti. 1966’da, ilk 45’liğini yayınlamasının ardından yetmişli yıllarda Paris’te L’aventure adını taşıyan bir gece kulübü açtı ve seksenlerin başında dek Paris gece hayatının vazgeçilmez simalarından biri haline geldi. Bu dönemde yaşadığı uyuşturucu problemi nedeniyle uzunca bir süre gözlerden uzak bir hayat sürdü. 2001’de Etienne Daho sayesinde sahnelere dönen sanatçı, onunla birlikte Serge Gainsbourg’un Comme un boomerang adlı şarkısını yorumladı ve parça o yıla damgasını vurdu. O günden bu yana oldukça uzun aralıklarla yayınladığı albümlerle müzik piyasasında kalmaya devam eden Dani, en son 2010’da, "Le Paris de Dani"yi piyasaya sürmüştü. Bundan on yıl sonra da, 25 Eylül’de, genelde rock müzik altyapılı şarkıların yer aldığı "Horizon dorés" adlı çalışmasını yayınladı.

Notre Dame de Paris müzikaliyle şöhrete kavuşan Patrick Fiori, on birinci stüdyo albümü “Un air de famille – Aile havası”nı, 2 Ekim’de piyasaya sürdü. Üçü düet olmak üzere on üç şarkı yer alıyor albümde. Bizi birbirimize bağlayan, insani ilişkilere odaklanmış sanatçı bu çalışmasında. “Benim ailem sizinkinden farklı değil. Etrafımda kan bağıyla bağlandıklarım olsa da, bir de sayısı gün geçtikçe artan, kalbimle bağlı olduğum insanlar var, her ailede olduğu gibi inişler ve çıkışlar olabilir, önemli olan birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmek” diyor sanatçı bu çalışmasıyla ilgili. Albümde arkadaşlık ilişkileri, yalnızlık ve kendi iç dünyasına dönüş gibi farklı temaları ele alan şarkılar yer alıyor. 

Fransız müziğinin unutulmaz isimlerinden Joe Dassin, 20 Ağustos 1980’de henüz 41 yaşında hayata veda etmişti. Bu yıl onun ölümünün kırkıncı yıl dönümü. Bu nedenle oğulları Jonathan ve Julien, babaları için bir saygı albümü hazırlamaya karar vermiş ve söz konusu projeye farklı sanatçıları davet etmişler. Bu sanatçılar arasında Axelle Red, Patrick Fiori, Jérémy Frérot ve Aldebert gibi isimlere rastlıyoruz. Ayrıca Jonathan ve Julien Dassin, yorumcu olarak da katkı sağlamış albüme. Tüm bu isimler, Joe Dassin’in Et si tu n’existais pas, L’équipe à Jojo ve Les Champs-Elysées gibi klasikleşmiş şarkılarını farklı düzenlemelerle kaydetmiş. 

Son olarak önümüzdeki günlerde çıkacak albümlere kısaca göz atacak olursak: 30 Ekim’de Fransız müziğinin genç isimlerinden Vianney’in yeni albümü "N’attendons pas" yayınlandı. 6 Kasım’da Calogero, "Centre ville" adlı yeni çalışmasıyla çıkacak hayranlarının karşısına. Yine aynı tarihte Dominique A’nın yeni albümü "Vie étrange" alacak müzik marketlerdeki yerini. 13 Kasım’da Vincent Niclo, Frederic François ve Guy Marchand, 20 Kasım’da ise Jane Birkin ve Pierre Lapointe gibi sanatçıların yepyeni şarkılarını dinleme imkânına kavuşacağız.