Tüm zamanların en önemli seyahat kitabı

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Ceyhan Usanmaz, Darwin'in Beagle ile yolculuğuna dair tuttuğu notlardan meydana gelen "Beagle Yolculuğu" kitabını anlatıyor.

İngiliz Deniz Kuvvetleri, H.M.S. Beagle adlı gemiyi, Güney Amerika kıyılarının haritasını çıkarmak ve dünyayı dolaşarak boylamları daha kesin olarak saptamakla görevlendirmişti. İkinci kez yola çıkmaya hazırlanıyordu; 1831 yılının son günlerinde demir alacak ve 1836 yılının son çeyreğine dek yaklaşık beş yıl yolda olacaktı. İlk yolculuğuna göre bazı değişiklikler vardı Beagle'da ama en önemlisi, hayli hevesli yeni bir konuk da taşıyordu; yirmi iki yaşında genç bir doğa bilimci olarak Darwin. 

Sonunun nereye varacağını bildiğimiz bir yolculuk bu. Peki, Darwin'in Türlerin Kökeni eserine ve aslında hepimizin hayatını değiştiren fikirlere temel oluşturacak bu yolculuk esnasında neler yaşanmıştı? İşte, bu sürecin heyecanını vaat ediyor Beagle Yolculuğu kitabı. Darwin'in Beagle günlerine dair tuttuğu notlardan meydana gelen Beagle Yolculuğu, tam da bu sebeple, tüm zamanların en önemli seyahat kitabı kabul ediliyor aynı zamanda. Sonuç bir yana, insanın içindeki serüven duygusunu da harekete geçiren bir yolculuk bu; Darwin'in kaleminden, bir Cousteau belgeseli izlemekten farksız! 

Ayrıntı Yayınları, Beagle Yolculuğu'nu Türkçede yeniden yayımlamakla, aynı zamanda özel bir dizinin de başlangıç adımını attığını duyurdu. Darwin külliyatını tek bir kutu içinde okurlarla buluşturmayı hedefleyen yayınevi, Beagle Yolculuğu’nun (1845) ardından Türlerin Kökeni (1859), İnsanın Türeyişi (1871) ve İnsan ve Hayvanlarda Duyuların İfadesi (1872) kitaplarını da basarak külliyatı tamamlamayı hedefliyor. 

by1

İlgilisine not:Beagle Yolculuğu kitabının elimizdeki versiyonunun editörlüğünü üstlenen ismi, Edward O. Wilson'ı da burada anmamız gerekiyor. Maalesef yakın bir zaman önce, 26 Aralık 2021'de aramızdan ayrılan Wilson, "günümüzün Darwin'i" olarak anılan bir isimdi. 

1929 Birmingham, Alabama doğumlu olan Edward Osborne Wilson, Harvard Üniversitesi Biyoloji ve Zooloji fakültelerinde ders vermiş, Harvard’da Frank B. Baird Bilim Profesörü, Mellon Bilim Profesörü olmuştu. Pellegrino Üniversitesi’nden emekli olduktan sonra ders vermeye devam etmiş ve Harvard’ın Karşılaştırmalı Zooloji Müzesi’nde entomoloji küratörlüğü yapmıştı. 2005’te de E. O. Wilson Biyoçeşitlilik Vakfı’nı kurmuştu. (eowilsonfoundation.org) 

Wilson'ın, Biyoçeşitlilik Vakfı gibi dünya çapında etkili bir diğer projesi de, ayrıntılarına aynı adlı kitabında yer verdiği "Yarım-Dünya" projesi. “Tarihte ilk kez, on yıl ilerisini düşünen kişiler arasında, küresel bir oyunun sonunu oynamakta olduğumuz kanısı oluştu.” Yarım-Dünya kitabı (çev. S. Oğuz, Koç Ünv., 2020) her ne kadar böylesi iç karartıcı bir cümleyle başlıyorsa da, bir kararlılığın peşinden gidiyor aslında. Sorunun önemine uygun birincil ve acil bir çözüm sunduğunu belirtiyor Wilson: “Gezegenin yarısını veya daha fazlasını ihtiyat olarak bir kenara ayırarak, çevrenin yaşayan kısmını kurtarabileceğimize ve kendi varlığımızı sürdürebilmemiz için gereken dengeyi sağlayabileceğimize inanıyorum.” Wilson’ın önerisi, dünya çapında halihazırda uygulanan çeşitli koruma projelerinin bir benzeri. Birleşmiş Milletler Çevre Programı ile Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin ortak projesi olan Korunan Alanlar Dünya Veritabanı’na göre örneğin, korunan alanlar 2015’te Dünya’nın karasal alanının yüzde 15’ten biraz azını, okyanus alanlarının ise yüzde 2,8’ini kaplıyor. Ama şunu soruyordu Wilson: Bu düzey, türlerin yok olmasını sadece yavaşlatmak değil, durdurmak için yeterli mi? İşte bu yüzden de, dünya yüzeyinin yarısını kaplayan küresel bir dokunulmaz koruma alanları ağı kurmayı öneriyordu. (Yarım-Dünya kitabıyla sınırlı olmayan bu çözüm önerisiyle ilgili ayrıntılara şu adresten ulaşmak mümkün: halfearthproject.org)