“İnsanlar hâlâ önyargılı, bölgemize saygı duymuyor ve işgal ediyorlar, kültürlerimize saygı duymuyorlar, sanki inançları veya tanrıları bizimkilerden daha önemliymiş gibi ideolojilerini empoze etmek istiyorlar.”
(Atlas Sarrafoğlu'nun bu söyleşisi Yeşil Gazete'nin internet sitesinden alınmıştır.)
Samela Sateré Mawé, Amazonas’ın başkenti Manaus‘tan 23 yaşındaki Fridays For Future yerli iklim aktivisti. Sateré Mawé yerli etnik grubundan olan Samela, ailesinde ilk defa üniversiteye giden bir biyoloji öğrencisi.
Bu röportajı mümkün kılan Portekizce-İngilizce çevirisine ayırdığı zaman ve emeği için FFF Brezilya’dan Valentina Ruas‘a teşekkür ederim.
Atlas: Uzun süredir iklim krizinin sonuçlarıyla birlikte yaşadığını düşünüyorum ama lütfen bize nasıl bir iklim aktivisti olduğunu anlatır mısın?
Samela: 2015’te üniversiteye başladığımdan beri bir iklim aktivistiyim, ancak 2019’da ilk iklim grevime katıldığımda daha da bu konunun üzerinde durmaya başladım ve 2020’de Fridays for Future’ı tanıdığım ve Fridays For Future Brezilya aktivistlerine SOS Amazônia kampanyasında yardım etmeye başladığımdan beri bu daha da belirginleşti.
‘Mevsimlerin ne zaman olacağını bilemiyoruz’
İklim değişikliği Amazonas topluluğunu son birkaç yılda nasıl etkiledi?
İklim değişikliği yerli halkları pek çok şekilde etkiliyor, örneğin nehirlerimize ve topluluklarımıza ulaşan kirlilik ve iklimin kendisinin değişmesi, çünkü artık nefes almamızı engelleyen yangın dumanlarının yanı sıra yağmur ve kuraklık mevsimlerinin bile ne zaman olacağını tahmin edemiyoruz. Ancak iklim değişikliği sadece yerli halkı değil herkesi etkiliyor.
‘En çok korunan bölgeler yerlilere ait’
Hükümetin yerli halklara ve topraklarına yönelik politikaları nelerdir?
Brezilya, sınırları belirlenmiş yerlilere ait topraklardan oluşan alanın yüzde 13’üne sahip, ancak mevcut hükümet bu yüzdeyi gözden geçirmeye çalışıyor, bu da bu toprakların gelecekte işaretlenmeyebileceği anlamına geliyor. Bu, yaşadığımız büyük bir çıkmaz, çünkü sınırları belirlenmiş alanlar en çok korunan bölgelerdir, bu yüzden onları işaretlememek veya mevcut olanları gözden geçirmek iklim krizi nedeniyle büyük bir sorun olabilir.
‘İşgal ediyor ve öldürüyorlar’
Manaus’ta onlarca yıldır toprağınızın tahrip edildiğini ve insan haklarının ihlal edildiğini gördük. Yaşama şeklinizi güvence altına almak için herhangi bir koruma yasanız var mı? Sizce en büyük sorun nedir?
Brezilya Anayasası’nda teorik olarak yerli halkın kendi kültürlerine, topraklarına ve yaşam tarzlarına sahip olma hakkını garanti eden 231. madde var, ancak pratikte gördüğümüz bu değil, çünkü Anayasaya saygı gösterilmiyor. İnsanlar hâlâ önyargılı, bölgemize saygı duymuyor ve işgal ediyorlar, kültürlerimize saygı duymuyorlar, sanki inançları veya tanrıları bizimkilerden daha önemliymiş gibi ideolojilerini empoze etmek istiyorlar. Yasadışı madencilik yapmak, avlanmak ve ormansızlaştırmak için istila etmek istedikleri topraklar yüzünden yerli halkı öldürüyorlar. Yani evet, bir yasa ve ulusal bir kanun maddesi mevcut, ancak yaşama şeklimizi korumuyorlar ve dikkate almıyorlar.
‘Danışılmamız gerekiyor’
Dünya sahnesinde bir mikrofonun olsaydı, iklim krizi, toprak kullanım hakkı ve insan hakları konularında çalışanlardan – aktivist, bilim insanı vb. – ne sorardın?
Önemli insanların beni duyabileceği bir yerde konuşma fırsatım olsaydı, topraklarımıza, inançlarımıza ve kültürlerimize olduğu kadar saygı gösterilmesi gerektiğini ve her kararda danışılmamız gerektiğini söylerdim.
Örneğin arazimizden geçen bir otoyolun inşası veya nehirlerimize yerleştirilmiş bir hidroelektrik santralinin inşası gibi. İnsanların bizi duyması gerektiğini söyleyebilirim çünkü anlatacak çok şeyimiz var.
Şu anda biyoloji öğrencisisin. Gelecekte ne yapmak istiyorsun?
Şimdi Manaus Eyalet Üniversitesi’nde Biyoloji okuyorum ve yakın gelecekte eğitim veya biyoloji alanında yüksek lisans yapmak ve sonunda mezun olmak istiyorum, böylece bir şekilde halkıma yardım etmeye katkıda bulunabileyim.
SOS Amazonia kampanyasına dahil olan iklim aktivistlerinden birisin. Covid-19 halkını nasıl etkiledi ve şu anda durum nedir?
Purus ve Yukarı Negro Nehri’nin yerli halkına internet ve tıbbi bakım kurmayı hedefleyen, halihazırda ikinci aşamasında olan kampanyada çalışan aktivistlerden biriyim, ancak Manaus’ta yaşayan bir topluluğun üyesiyim. Covid-19 doğrudan topluluğumu etkiledi çünkü temelde el sanatlarına bağlı yaşıyoruz, bu nedenle sosyal izolasyon ve mağazaların kapanmasıyla el sanatları ticaretini artık yapamıyoruz. Bu durum karşısında çok çaresiz kaldık.
Birçok insana Covid-19 bulaşmasının yanı sıra, yiyecek, ilaç vb. alacak paramız yoktu. Yine de ölüm olmadı, kendimize şifalı otlar, çaylar ve merhemler kullanarak geleneksel ilaçlarla tedavi sağlıyoruz ve şu anda kendi güvenliğimiz için ve bir gelir biçimi olarak maskeler üretiyoruz. Kendimizi ve diğer insanları korumak için bulduğumuz en iyi yol buydu.