Howey Ou 17 yaşında Çin'de tek başına iklim grevlerine başladı. Bu süreçte başta ailesi onu vazgeçirmeye çalıştı. Sonra polisler. Şimdi ise üniversiteler grevlere son verene kadar onu almayacaklarını söylüyor.
(Atlas Sarrafoğlu'nun bu söyleşisi Yeşil Gazete'nin internet sitesinden alınmıştır.)
Howey Ou 17 yaşında Çin‘in ilk iklim aktivisti, Guilin‘de yaşıyor. Büyük cesaretinden dolayı hayran olduğum Howey, Çin’de hiç kimsenin konuşmadığı iklim krizini anlatmak için tek başına iklim grevlerine başladı.
Bu süreçte ailesi tarafından uyarılarak eve kapatıldı, polisler tarafından defalarca sorgulandı. Şu anda ise üniversiteler onu tehlikeli gördüğü için grevleri bırakana kadar onu almayacaklarını söylüyor. Howey ülkesindeki şartlara rağmen iklim aktivistliğini sürdürüyor.
Atlas: Çin’deki ilk iklim aktivistisin. Nasıl aktivist oldun, protestolarına başlama sebebin ne idi ve aktivizmine nasıl devam ediyorsun?
Howey: Küçükken doğada arkadaşlarımla oynamayı severdim, yaşadığımız üniversitenin bahçesinde çimlerin üzerinde öylece oturup, güneşin tadını çıkarırdım. Kıvrımlı dağları ve suyu ile tanınan uluslararası bir turizm şehri olan Guilin’de ağaçlar ve çayırlarla dolu bir üniversitede doğduğum için çok şanslıyım. Ama sadece odadan çıkarken ışıkları kapatmak, su tasarrufu yapmak için muslukları kapatmak üzerine eğitildim, neredeyse hiç kimsenin iklim hakkında konuştuğunu veya okulda bu konuda dersler aldığını duymadım.
Kimse bana iklimden bahsetmedi ve burada bu konuyu öğrenecek hiçbir yer yok. Bu yüzden 2015 Kasım’ında Başkan Xi, Paris Anlaşması’nı imzalamak için COP21’e gittiğinde garip gelmedi, hatta oraya uçup imzalamak gerçekten gerekli miydi, şüpheliyim. O sıralarda, toplumda Paris Anlaşması hakkında bazı tartışmalar vardı ve bir 7’nci sınıf öğrencisi olarak bunu ben de duymuş oldum. O zaman biyoloji ve coğrafya dersleri en yüksek notlarım arasında yer alıyordu. Ancak öğrenciler sadece ders çalışmayı ve derslere odaklanmayı öğreniyordu, ben hala National Geographic dergilerini okuma alışkanlığını koruyorum ve bu da doğa hakkındaki bilgilerimi geliştirmeye devam ediyor (National Geographic dergisine kıyasla, Çin’deki coğrafya dergiler nadiren iklim krizinden bahsediyordu).
‘İnsanların benimle hareket edip edemeyeceğini merak ettim’
Ancak, lise ilk dönemimin başları olan 2018 Aralık tarihinde Al Gore’un Uygunsuz Gerçek’ belgeselini seyredene kadar, iklim krizinin insan uygarlığı ve tüm ekosistem için en büyük tehdit olduğunu bilmiyordum. Aynı sıralarda Greta’nın hikayesini birçok Çin medyasında okumaya başlamıştım. “Benim yaşımda bir kız dünyanın iyiliği için birçok şey yapabiliyor ve dünyanın dört bir yanındaki insanlar tarafından saygı görüyor” diye düşündüm. Biraz agresif olduğunu düşünsem de, aynı zamanda büyük saygı duymaya başladım.
Birkaç ay boyunca, zaman zaman Greta ve iklim krizini medyada duymaya devam ettim ve 120’den fazla ülkenin katıldığı 15 Mart İlk Küresel Okul Grev Günü‘nde Climate Reality Project’in bülteni elime ulaştı. Belki de ilk defa bu müthiş küresel gençlik hareketinin bir parçası olabileceğimi hayal ettim. Bu düşünce beni de şok etti, daha fazla bilgi almak ve Çin’de yaşayan insanların benimle hareket edip edemeyeceğini öğrenmek istedim.
‘Yalnız hareket etmem gerektiğini anladım’
Daha sonra Wikipedia’da “İklim için Okul Grevi” başlığını kontrol ettim, katılan ülkeler oldukça uzun bir listeye sahipti, aşağı kaydırarak okumaya devam ettim, asırlar boyu zaman harcadım sanki içinde, ancak Çin Halk Cumhuriyet’ini listede bulamadım. İnanamadım ve ikinci kez taradım. Doğruydu. Dünyanın en büyük nüfusuna sahip en fazla karbon salan bu büyük ülkenin, nasıl bu derece ilham kaynağı ve şahane bir harekete katılmadığını anlayamadım.
Muhtemelen 24 Mayıs 2019’da yalnız hareket etmem gerektiği sonucunu kabullenmem birkaç saat sürdü. Kararımı verirken gerçekten tereddüt içinde ve heyecanlıydım. Gazetelerde daha önce hiç sivil toplum eylemi duymadım, görmedim. Kimse bana tavsiyede bulunamazdı. Bu sahneyi protesto tarihinden önce yüzlerce kez hayal ettim. Uluslararası iklim aktivistleriyle bağlantı kurmaya çalıştım ama internet kısıtlamaları yüzünden yapamadım, bu yüzden sadece insanlara soru sormak için İngilizce eğitim uygulaması Tandem’i kullandım. Arkadaşlarım ve ailem bana protestolarıma devam edersem vurulma ihtimalim olduğunu ve korkunç, dar bir hapishaneye kapatılabileceğimi söyledi.
Pankartlarında ne yazıyor ve ne anlama geliyor?
24 Mayıs 2019’da “İklim Krizi İnsan Uygarlığına En Büyük Tehdittir” yazdım “Guilin, Çin. Anakara Çin ilk kez birleşiyor”, “Sana İhtiyacımız Var”, “9 ayda, 1 kişiden 1,2 milyon kişiye çıktı”. 26-31 Mayıs 2019 tarihleri arasında üst üste her gün grev yapınca, bir tane daha yazdım. Canva’da İklim için Okul Grevi pankartı hazırladım. Ulusal güvenlik bürosuna ait polis tarafından el konulan ve üzerinde “SS4C” yazan pankartımdan sonra bir tane daha yaptım, maalesef bu sefer de yenisine ailem tarafından el konuldu.
Çin’de destek bulmak için, STK’ları ve İklim ve Araştırma Merkezlerini, yenilikçi işletmelerin yanı sıra permakültür merkezlerini ziyaret ettiğimde – iklim ve sürdürülebilirlikle ilgili olan aktivistlerin, artık yemekleri yediğini ve 24 saat açık kitapçılar, FamilyMart gibi 24 saat açık dükkanlar, üniversite bankları, otel salonları, yurtların ikinci kat koridorları gibi sağda solda uyumak zorunda kaldıklarını gördüm. Hefei Departmanı, Nanjing Hükümeti, Şangay Hükümeti önünde protestolar yaptım ve buralarda beşinci yeni pankartımı taşıdım. Onu da Toronto Universitesinden Fridays For Future hareketinden üç arkadaşım ile beraber yaptık.
‘Ailem tepkili, beni eve kapadı’
Ailen, arkadaşların veya STK’lardan destek görüyor musun?
Önce ailem bana protesto ve bunun gibi radikal şeyler yapmamamı hatırlattılar. Özellikle de polis tarafından benden hariç sorgulandıktan sonra, beni ciddi bir şekilde, protesto yapmamam konusunda uyardılar ve beni röportaj vb. vermemem için eve kapadı.
İklimle ilgili belgesel seyretmemi destekliyorlar ama protesto konusunda değil. Arkadaşlarım #PlantFor Survival kampanyasında bana bir iki kez katıldılar. China Youth Climate Action ise görevi ajanları takip etmek olan Halk Güvenlik Polisinin beni sorgulaması sebebiyle tehlikeli bulduklarından, toplantılarına katılmama izin vermediler.
BM İklim Zirvesi NY’ye davet edildin, ama oraya hiç gitmedin. Neden?
Çünkü bir İngiliz pilotlar birliğinin Küresel İklim Eylem Haftası olan 27 Eylül 2019’da grev yapacağını gördüm. Bu yüzden New York’a yelken açmak için yeterli zaman yoktu ve uçmaktan utandım. Bu yüzden Küresel İklim Eylem Haftası’ndan itibaren Çin’in 70. Ulusal Bayramı’na kadar her gün 17 günlük bir süreçte ağaç dikmeye karar verdim.
İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’ne göre, 2030’dan önce dünya çapında 1 trilyon ağaç dikmek iklim krizi ile mücadelede en etkili yol. Herkes ortalama 150 dikmeli. Bu yüzden benim talebim de Çin Hükümeti’ni Ulusal Halkın Zorunlu Ağaç Dikim Kodlarına “yılda 18-20 ağaç dikme” ekleme yapmasını teşvik etmek.
Çin’in dünyanın önde gelen karbon emisyonu salımı yapan ülkesi olduğunu biliyoruz, Çin halkının iklim krizi ile ilgili endişesi nedir? Çin’deki Z Kuşağı hakkında ne düşünüyorsun?
Çinli insanlar çevre hakkında konuşmazlar ve çevre sorunlarını pek düşünmezler, hatta neredeyse çoğu, ömür boyu iklim değişikliğinden hiç bahsetmez. En azından Guilin gibi küçük bir şehirde bu böyle. Şanghay gibi kıyı bölgelerinde, insanların farkındalığı artmaya başladı, bazı ilkokul öğrencileri iklim eğitimi alıyorlar, çünkü okullarla çevre STK’ları işbirliği içinde. Bence Çin’deki Z Kuşağı, uyanmaya ve uluslararası dünyaya uyum sağlamaya başlayan bir nesil.
‘Fark yaratmak için inatçı ve fedakâr olmak gerek’
Gerçekleştirdiğin eylemlerle Çin’deki sistemi hangi yollarla değiştirebileceğini düşünüyorsun? Ve bir insanın sistemi değiştirmesi için ne yapması gerekir?
Şiddetsiz protesto ve lobicilik, şiddetsiz sivil itaatsizlik ve şiddetsiz müdahale ile Şiddetsiz İklim Aktivizmi gibi taktiklerin üzerinde, strateji çok önemli. Çin’deki diğer sivil toplum örgütleri ile kitlesel olarak işbirliği yapmalı, ortak geleceği kurtarmak ve açık bilimi yaymak için meşruiyetimizi göstermeliyiz. Özellikle iklim krizinden muzdarip yerel ve savunmasız çiftçiler ve köylülerle işbirliği yapılmalı. Bir “fark yaratan”ın en temel karakteri yaşanabilir bir gelecek için cesur, inatçı ve fedakâr bir canavar olmaktır.
‘Hayatınızdaki her karar önemlidir’
Gelecekte dünyayı nasıl hayal ediyorsun?
Geleceğimiz hakkında seçenekler bizim elimizde yani bu gezegende yaşayan tüm insanlara kalmış bence. Sevdiklerimizi kurtarmak amacıyla bu büyük tehditle yüzleşmek için kolektif zeka, muazzam dayanışma ve cesaret kullanarak, yanlış sistemi kırmak ve yaşanabilir bir dünya kurmak cesaret ister. Ya da birisinin ayağa kalkarak bizi kurtarmasını umarak bu konuyu başkalarına bırakabilir ve göz ardı edebilirsiniz – iklim krizi atmosferde karışıklığı tetikleyen, hastalıklı insanlığın göstergesi olan, karmaşık faktörlere sahip, büyük ve karmaşık sistemdir, bu bir matematik modelidir. Hepimiz Kelebek Etkisini biliyoruz, karmaşık bir sistemde, başlangıç faktöründeki en ufak bir değişiklik sonuçta büyük farklılıklar yaratabilir. Şimdilik durum bu.
Şimdi yaptığımız her şey bu büyük modelde dikkate alınacak ve sonuçlar tamamen farklı olacak. Herkes önemlidir, hayatınızdaki her karar önemlidir, bize katılıp katılmamanız da önemlidir. Sevgi ve huzurlu bir dünya özlemi içimizde özümüzü oluşturduğu sürece mevcut toksik sistemi değiştirebiliriz.
‘Pandemi insani krizleri görünür kıldı’
İklim krizi ile Covid arasında ilişki kurabilir misin? Sence bir bağlantı var mı?
Hepimizin küresel olarak etkilendiği Covid-19 salgını elbette iklim krizinden kopuk değil. Pandemi en fakir ve en savunmasız kişilere acı veren bir darbe. Ayrıca bu pandemi sürmekte olan insani krizleri de görünür kıldı. Şimdiye kadar doğadaki değişiklikleri sıklıkla görmezden geldik. Geçmişteki, bugünkü ve gelecekteki krizleri görmezden geldik. Bu salgın bizi tüm gezegenin çatışmalarına, adaletsizliklerine ve sorunlarına uyandırdı. Covid-19 salgınının tüm gezegen için sonuçları olduğu gibi, iklim krizinin de sonuçları olmaktadır. Bu, birbirimize ve doğaya olan bağımızı bize hatırlattı.
Her hükümetin iklim aktivistlerine karşı farklı algısı var, hükümetin eylemlerini nasıl algılıyor ve bu algı aktivizmini nasıl etkiliyor?
Ben sessizce otururken Guilin Halk Hükümeti‘nin, casusları gözlemleyen, ulusal güvenlik bürosu tarafından 4 saat boyunca sorgulandım. Bana sessizce yaklaştılar ve tek bir fotoğrafımla bile tüm bilgilerimi bildikleri halde, bana ne yaptığımı sordular. Polis arabalarını ve polisi görmek, FFF Çin’e katılan arkadaşların da bırakıp gitmesi, duygusal ve psikolojik olarak normal bir yaşam sürememek, korku hissi verdi. Ancak aktivistlerin dayanışma göstermesi ve “biz birlikteyiz” demesi, baskı altındayken daha sık iletişim kurmaları, şiddet içermeyen gerekli ilkeler ile ilerlememiz: cesaret, sadakat, inat, şiddetsizlik ve asla itaat etmemek, gerçekten önemli.