Atmosfer sıcaklığındaki beş derecelik artışlarla ilgili uyarılar yapan bilim insanları, G20 ülkelerinden özellikle Çin, Rusya, Brezilya ve Avustralya'yı sorumlu tuttu.
bianet'in haberine göre bilim insanları, G20 ülkelerinden oluşan bir grubun, küresel ısıtmaya yol açacak iklim karşıtı hedeflerine bağlı oldukları konusunda uyardılar.
Çin, Rusya, Brezilya ve Avustralya'nın, atmosfer sıcaklığındaki 5 derecelik artışlarla ilişkili enerji politikaları olduğunu söyleyen uzmanlar, bunun da gezegenin çoğuna yıkım getirecek bir sıcaklık artışına sebep olduğunu vurguluyor.
Hakemli bir grup olan Paris Equity Check tarafından yapılan analiz, Glasgow'daki Cop26 zirvesinde üç ay içinde ulaşılacak kilit iklim anlaşmaları konusundaki umutlarla ilgili ciddi endişeler uyandırıyor.
Şimdiye kadarki en önemli iklim zirvelerinden biri olarak görülen konferans, 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını sona erdirmek için küresel bir politika üzerinde anlaşmaya vararak küresel ısıtmayı 1,5C'de tutacak politikaları belirlemeye çalışacak.
Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık, dünyayı bu hedeflere yaklaştırabilecek emisyon taahhütlerini belirlediler.
Fosil yakıt bağımlıları
Bununla birlikte, devam eden fosil yakıt yakmaya bağımlı olan Çin, Rusya, Brezilya ve Avustralya'nınkiler, dünyanın geri kalanı tarafından takip edilirse sıcaklık artışları daha da yüksek oranlarda kaçınılmaz olacak.
Bu çarpıcı farklılık, dünyanın en zengin uluslarının enerji ve çevre politikaları üzerinde derin bir bölünme olduğunu ortaya koyuyor.
WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Başka Tanya Steele, "Çin, Brezilya, Rusya ve Avustralya'dan daha fazla istek olmadan, Cop26 gezegenimizin ihtiyaç duyduğu geleceği sağlayamayacak" diye uyardı.
Birlikte tüm küresel karbon emisyonlarının %85'inden sorumlu olan farklı G20 ülkelerinin iklim planları arasındaki keskin fark, geçen hafta Napoli'de üye devletlerin enerji ve çevre bakanları toplantısının grubun anlaşmaya varamamasıyla sona ermesiyle vurgulandı.
Sanayi devrimine göre 5
G20 toplantısı, COP26'ya kadar giden kritik derecede önemli bir hazırlık noktası olarak görülmüştü ve ortak bir zemin bulamaması, ülkeleri grup içinde bölen önemli farklılıkların altını çiziyor ve İskoçya'da iyi bir anlaşma sağlamanın kolay olmayacağını gösteriyor.
Bu nokta, Paris Equity Tracker analizinin baş araştırmacısı Robiou du Pont tarafından şöyle desteklendi:
"Araştırma, çoğumuzun korktuğu şeyin altını çiziyor: büyük ekonomiler iklim kriziyle başa çıkmak için yeterince çaba göstermiyor ve çoğu durumda G20 ülkeleri bizi daha fazla sıcak hava dalgası, aşırı hava olaylarının olduğu bir dünya ile bırakıyor"
Fosil yakıt yakmanın ciddi anlamda başladığı Sanayi Devrimi öncesine göre 5 derece daha sıcak olacak bir dünya, küresel nüfusun dörtte birinin yılda en az bir ay aşırı kuraklıkla karşı karşıya kalacağı bir dünya olarak hesaplanıyor.
Denizlerde tehlikeli yükselme
Bu durum, uzmanlara göre yağmur ormanlarını yok edip, buzulların daha fazla erimesine ve deniz seviyesinde tehlikeli yüksekliklere sebep olacak.
Ek olarak, kutuplardan yansıtıcı buzun kaybı okyanusların daha fazla güneş radyasyonu emmesine neden olurken, Sibirya ve diğer bölgelerdeki permafrost erimesi, başka bir zararlı sera gazı olan metan türevlerini serbest bırakacak.
Kaçınılmaz olarak, sıcaklıklar daha da yükselecek.
Buna karşılık, bilim insanları, sıcaklık artışlarının 1.5C'nin altında tutulması halinde, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinin önlenebileceğini söylüyorlar - yine de sıcaklıkların zaten 1,2C arttığına dikkat çekiyorlar.
Bu da dünyayı aşırı ısınmadan kaçınmak için çok dar marjlarla karşı karşıya bırakıyor.
Aşırı hava olayları
İklim krizinin kapsamnda Guardian'ın haberine göre bu ay tüm dünyada yıkıma neden olan aşırı hava olaylarıyla vurgulandı: ölümcül seller Almanya, Belçika ve Çin'i kasıp kavururken, orman yangınları ABD ve Sibirya'yı etkisi altına aldı.
Birleşik Krallık eski çalışma bakanı ve Cop26 Başkanı Alok Sharma, "Cop26 öncesinde, şimdi harekete geçmemiz gerekiyor ve bir araya gelmeyi en savunmasız ülkelere borçluyuz. Taahhütlerimizi yerine getirmemek bir seçenek değil" diyor.
Paris Anlaşması neydi?
2015 Paris Anlaşması uyarınca, yaklaşık 200 ülke, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,5 derece hedefleyerek 2 derecenin çok altında sınırlandırmak amacıyla her beş yılda bir yeni iklim planları sunmayı taahhüt etti.
Bununla birlikte, bu yılın başlarında Birleşmiş Milletler, mevcut iklim planları hakkında Paris hedeflerine ulaşmaya "hiçbir şekilde yakın olmadıklarını" uyaran bir uyarı yaptı.
"Fosil yakıt bırakılmalı"
Uluslararası Enerji Ajansı geçtiğimiz günlerde, dünya ısınmanın 1.5C'de kalması için yeni fosil yakıt kaynaklarının daha fazla geliştirilmesi ve araştırılmasının bu yıldan itibaren durdurulması gerektiğini söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri Başka Joe Biden'in iklim elçisi John Kerry, Observer'a ABD'nin IEA raporunun sonuçlarını dikkatle değerlendirdiğini söyledi ve ekledi: "Biliyorum ki, insanlar vites değiştirme ihtiyacının fazlasıyla farkındalar."
Türkiye hala imzalamadı
Paris İklim Anlaşması'na bugüne kadar 197 ülke imza attı, bunların 191'i anlaşmaya taraf olarak süreci tamamladı. Türkiye ise anlaşmaya taraf olmayan altı ülkeden biri.
Onaylama sürecini tamamlamayan ülkeler Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve Türkiye. Ayrıca Türkiye, Paris Anlaşması'nı onaylamayan tek G20 ülkesi.