Dinleyicilerimizden
Açık Radyo bir okuldur; eğitim seviyeniz ne olursa olsun eğer gelişime açık, öğrenmeye meraklı bir insansanız açık radyo size çok şey katar.
Pek çok çalışan İstanbul’lu gibi güne çok erken başlıyorum, 06:30'da bir gün önceki Açık Gazete'yi Podcast’ten dinleyerek.
Seslerinizle, çeşitliliğiniz ile, özgürlüğe olan tutkunuzla dünyayı yaşanır kılmaktasınız.
Kuruluşunuzdan beri severek dinlediğim, ilk destek yılından itibaren mutlulukla ve gururla destekte bulunduğum Açık Radyo, iyi ki varsınız.
Açık Radyo’yu hafta için her gün sabah ve akşam işe gidip gelirken dinliyor ve bir çok yeni konuyu öğreniyor, fark ediyor ya da hatırlıyorum.
Tüm Açık Radyo ekibine, emeği geçenlere, dostlara Muğla, Yeşilyurt köyünden sevgilerimizi, selamlarımızı yolluyoruz.
Ayrıcalık… Kulağıma hoş gelen ama bir türlü içini dolduramadığım sözcüktü… Taa ki Açık Radyo’yu bulup dinleyene dek…
Belki de bir gün gelecek Radyo’nun koridorlarında yürünemeyecek kadar kalabalık olacak. İşte o zaman herkes yeniden “yer” arayışına girişecek!
Çalışırken bile kampanya nasıl gidiyor diye arada radyoyu dinliyorum. Açık Radyo'suz bir hayat düşünemiyorum.
Öncelikle hepinize kolay gelsin. Cansınız. Kulağımız, kalbimiz ve tüm desteğimiz sizinle.
Açık Radyo iyi ki var, onun sayesinde güzel insanları tanıyoruz, ben kendi adıma sizlerle ve sizi dinleyenlerin arasında olmaktan dolayı kendimi iyi hissediyorum, yalnız olmadığımı anlıyorum.
Hayat sevincimizin, direnme gücünüzün hiç bitmemesi ve Radyo’muzun hep açık kalması dileklerimle...
Canım Sezen'im, sohbetini dinlemek nasıl iyi geldi, seninle bir saat bile nasıl boyut atlattı, bilemezsin...
Seninle oturup kahve içtiğim günlerin hayalini kurmakla geçiyor son 15 senem
14 yaşındayım ve yaklaşık 2 senedir Sezen dinliyorum. Neredeyse 140 şarkısını ezbere biliyorum.
Canım Sezuş'um nasıl özlemişiz seni canlı kanlı dinlemeyi. Albümün büyüsündeyiz hala, 16 şarkının 16'sı da muhteşem seni çok özledik
Eskişehir'de hangi frekansı kullanıyorsunuz?
Müzik setimden dinlemek istiyorum.
Açık Radyo, dinleyicilerinin uzun süredir duçar olduğu “azınlıkta kalma” kaygısını, “Hayır, yalnız değilim!” umuduna dönüştüren bir “beraberlik ortamı”dır..