Bundan 25 yıl önce tanıştık seninle, sihirli bir kutudan sesini duyduğumda "kim bu sıcak sesli, ne güzel konuşuyor?" diyerek seni dinlemeye devam ettim.
Sevgili Açık Radyo,
Bundan 25 yıl önce tanıştık seninle, sihirli bir kutudan sesini duyduğumda "kim bu sıcak sesli, ne güzel konuşuyor?" diyerek seni dinlemeye devam ettim. Sonra, bir sonraki gün, radyoyu açtığımda, merakımdan tekrar seni dinlemeye başladım. Önceleri mesafeli yaklaştım sana ama gün içinde anlattıkların beni öylesine etkiledi ve sarmaladı ki, her gün senin sesini duymak için kalkar kalkmaz radyoyu açtım, tabii senin sesini duyduğum 94.9’u. Aradan bir süre geçti ve artık arabada, evde ve iş yerinde senin sesini sürekli olarak duymak için radyom hep 94.9’da kaldı. Dinledikçe sana olan sevgim her geçen gün artarak devam ediyordu. Artık senden vazgeçmem mümkün değildi. Ama ilerleyen zaman içinde, bir gün sabah kalktığımda sesini duyamamak, kâinatın tüm seslerini bana iletememenin korkusu içimi sarmaya başladı. Çünkü, bu dünyada böylesi iyi ve güzel şeyleri engelleyen kötüler muhakkak çıkıyordu. Bunu engellemenin yolu birlikteliğimizi daha da geliştirmekti. Ben neler yapabilirim diye düşünürken, bunun cevabı senden geldi: “Dinleyici Desteği”. Bu desteği Mart ayında çok güzel, şenlikli bir program ile bana duyurdun. Bu çağrına cevapsız kalmam mümkün değildi.
Artık, senin vazgeçilmez bir dinleyicindim. Zaman zaman sana kızsam da, bu sana olan sevgimden kaynaklanan bir kızgınlıktı. Kızdığım bir anı, hemen arkasından gelen senin büyüleyici sesin dağıtıyor ve beni tekrar başka dünyalara götürüyor, kâinatın başka sesleri ile tanıştırıyordu. Günler sonra sadece sesini duymak bana yetmemeye başladı. Seninle yüz yüze tanışmak için sabırsızlanmaya başladım. İşte sabırsızlandığım günlerden bir gün, senden bir telefon geldi. Yoldaydım. Heyecanla cevap verdim. Titremeye, kulaklarım uğuldamaya başladı ama bu heyecan içinde beni radyoya çağırdığını ve tanışmak istediğini söylediğini belli belirsiz duyunca hemen titrek bir sesle “gelirim” dedim.. “Ne zaman?” diye sorduğumda "hemen, bugün" dedin. Heyecanım daha da arttı. Benimle tanışmak istiyordun.
Bütün işimi bırakıp, koşa koşa sana geldiğimi, senin hareketli ve neşeli seslerle dolan koridorlarında bekleyişimi bugün bile unutamam. Hâlâ anısı ve heyecanı ilk günkü gibi aklımda ve gözlerimin önünde. Sonrası, her yıl Mart ayında “Dinleyici Destek” günlerini sabırsızlıkla bekler oldum. 94.9’da dolu dolu geçen bir dokuz (9) gün. Her akşam kaç kişi olduğumuzu duymanın mutluluğu.
Ama dedim ya, Dünya’da kötüler veya kötü şeyler her zaman vardır diye. Bu sene yani seninle tanışıklığımız ve beraberliğimizin 25.yılında Covit-19 denen bir şey beni/bizleri seninle görüşmemi/görüşmemizi engelledi. Daha doğrusu her şeyi engelledi. Ve tabii ki heyecanla beklediğim Mart ayındaki güzel dokuz günlük şenliğimizi de engelledi. Senin yıllardır söylediğin küresel iklim yıkımı bu sene covit-19 ile kendini gösterdi. Her ne kadar covit-19’un küresel iklim ile ilgisi yok deseler de, bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz. Neyse, covit-19 engeli çıkınca “eyvah şimdi nasıl görüşeceğiz?” endişesi sardı beni. Sen bana hemen cevap verdin. “Ben buradayım, seni/sizleri bırakmıyorum” diye seslendin. Ve evde hapis kaldığımız bu günlerde (bugün 42. gün) senin sesin sürekli olarak evimin duvarlarında yankılanıyor. Dışarıdan, dış dünyadan haberleri senin sayende alıyorum. Bana/bize yazdığın mektupta “fırsatı ganimet” bildik ve hazır evlerimize kapanmışken bilim, felsefe, edebiyat ve şiir paralamanın tam zamanı dedik” diyorsun ya, “paraladığın bu şeyler” bugünlerde benim için bir ışık, bir nefes oldu. Bir de sesin, bana kâinatta yalnız olmadığımı bir kez daha anlatmış oldu. Daha fazla düşünmeme, daha fazla anlamama ve daha fazla çözüm yollarını bulmama yardımcı oldu. Çözümün sadece “ben” ile olmayacağını “biz” ile olacağını o güzel sesinle bir kez daha anlatmış oldun. Umuyorum, daha doğrusu biliyorum ve eminim ki, bugünler geçecek güzel günler gelecek ve ben/biz seninle tekrar eski günlerdeki gibi ama eski günlerden farklı daha kararlı ve bilinçli olarak, beraber olacağız ve her günümüzü şenlikli geçireceğiz.
Sana güzel ve sağlıklı günler diliyorum. Senin aracılığınla tüm dostlara da güzel günler yakındır diye sesleniyorum.
