Açık Radyo’nun Karasal Yayın Lisansının İptali: Özgür İfade ve Çoğulculuk İçin Bir Tehdit
Son günlerde Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptal edilmesiyle, Türkiye’de özgür ifade ve medya çoğulculuğu bir darbe daha aldı. Çeyrek asrı aşkın süredir bağımsız bir yayın çizgisi izleyen Açık Radyo, iklim krizi, insan hakları, kültür ve sanat gibi konularda sunduğu içeriklerle sadece bir medya organı değil, aynı zamanda topluma katkı sunan bir kamusal alan olmuştur.
Medya çoğulculuğu, sağlıklı bir demokrasinin temel taşlarından biridir. Farklı seslerin susturulması, toplumun bilgiye erişim hakkını zedelerken, kamusal tartışmaları da dar bir çerçeveye sıkıştırmaktadır. Açık Radyo gibi bağımsız medya kuruluşlarının varlığı, sadece belirli bir kitlenin değil, toplumun tamamının menfaatine hizmet eder. Bu tür bir platformun kapatılması, kamusal bilgiye ve eleştirel düşünceye erişimin kısıtlanması anlamına gelir.
Bu kararın geri alınması ve Açık Radyo’nun yayın hayatına devam etmesi, medya özgürlüğü ve toplumun çok sesliliğinin korunması açısından elzemdir. Hepimizin, özgür basının susturulmasına karşı sesini yükseltmesi ve farklı görüşlerin serbestçe dile getirilebildiği bir medya ortamının savunucusu olması gerekiyor.
Açık Radyo’nun sesi, hepimizin sesidir. Bu sesi susturmaya yönelik her girişim, toplumun tüm kesimlerine yapılmış bir haksızlıktır. Özgür ifade ve bağımsız medyaya olan desteğimizden vazgeçmemeliyiz.
Osman Y. Bayram