Merhaba,
Öncelikle Açık Radyo'nun 25. yaşını kutluyorum. Daha nicelerini diliyorum. İyi ki hayatımdasınız.
(Hangi adrese yazacağımı bilemediğim için bende kayıtlı 3 adresinize birden yazıyorum.)
Nerdeyse yayına başladığından beri dinlediğim radyonuzda o kadar çeşitli konularda o kadar çok bilgi ulaştı ki bana, benim kafa yorduğum bir konuda yapılabilecek bir şey var mıdır diye sormak istedim.
0-3 yaş çocuklar zihinsel ve motor gelişimleri için TV, dijital ortam filmleri gibi hareketli görüntülerle mümkün olduğu kadar geç karşılaşmalı. Onlarla oyun oynamak, resimli kitap okumak yanında güzel seslendirilmiş, müzikli eğlenceli masallar, yani sesli kayıtlar dinletmek de bir çözüm.
Ülkemizde ne yazık ki her mecrada hareketli görseller kullanılıyor. Sesli kayıtlar ise çocuğun ilgisini çekmeyecek kadar tekdüze ve son derece sıkıcı.
Geçtiğimiz şubat-haziran aylarında Covid-19 yüzünden uzun süre Almanya'da doktor olan kızımın yanında kaldım. Kreşe, yuvaya gidemeyen 3,5 ve 1,5 yaşındaki torunlarımla ilgilendim. İki dili birden öğrenirlerken doğal olarak Almancaya yatkınlar zira baba alman olunca anne-baba Almanca konuşuyor, kreşte, yuvada, komşu çocuklarla oynarken Almanca konuşuluyor, sadece anneleri Türkçe konuşuyor ve kitap okuyor ama ağır bir işten gelip evin işlerini de yapmaya çalıştığı için ikisine birden zamanı yetmiyor. O zaman sesli masal kayıtları dinletiyor. Almanca kayıtlar inanılmaz sayıda ve içeriği çok zengin. Müzikle desteklenen, her karakterin ayrı seslendirildiği (çocukluğumuzdaki radyo tiyatrosu gibi) çok renkli kayıtlar. Onların yanında benim araştırıp bulduğum Türkçe kayıtlar (http://www.edebiyatögretmeni.net/sesli_masallar.htm gibi) çok sönük kalıyor.
Bunu masal kitabı resimleyen ressam arkadaşımla paylaştığımda talep olmadığı için yayınevlerinin böyle projelere yatırım yapmadıklarını söyledi.
Durum vahim, öncelikle hareketli görüntünün çok erken yaşlarda çocukları hareketsiz, pasif duruma getirdiğinin farkındalığı için bir şeyler yapılsa, çocuğunun gelişimini önemseyen velilere bir destek verilse ne güzel olmaz mı?
Çok selam ve sevgilerimle.
Suna Tüfekçibaşı