Fuat İnce

-
Aa
+
a
a
a

1999 belki de öncesinden beri Açık Radyo dinlerim ve arada birkaç yıl atlamış olabilirim ama hep de desteklemişimdir. Bazen size özgür radyo da demişimdir.

Sevgili Açık Radyo

1999 belki de öncesinden beri Açık Radyo dinlerim ve arada birkaç yıl atlamış olabilirim ama hep de desteklemişimdir. Bazen size özgür radyo da demişimdir.

Açık Radyo beni Türkiye’ye bağlamıştır. İstanbul dışına veya yurt dışına çıkarken biraz üzülürüm Açık Radyo'yu dinleyemeyeceğim diye. Gerçi internetten mümkündür ama pek olmuyor dışarıda.

Sabahları Açık Gazete son derece önemli ve değerli. Türkiye’de ne sözlü ne de yazılı medyada bir benzeri var. Fakat bazen haberler çok depresif olunca maalesef duymak istemiyor, kapatıyorum. Biraz sonra gene açıyorum.

Bazı programalar pek ilgimi çekmese de, çok kez oturup radyom açık, işimi yaparım. En çok sevdiğim ve özellikle dinlediğim programlar dünya müzikleridir. Bu arada, klasik Türk müziği, müziğimizin değişik yorumlarını da severek dinlerim ve desteklemişimdir.  Yıllardır programlarınızda Hint müziği aradım. Neyse bu yıl biraz var. Tuna’nın beri yanı çok güzel. Bu arada Doğu ve Kuzey Avrupa, Orta Asya ve Kafkas müzikleri yapan programlar da bekliyorum inşallah. Yalnız bir programın bu yıl kaldırılmış olmasına üzüldüm. Farisi müzik neden kalktı? Bülent bey mi ayrılmak istedi?

İstanbul’dan Gelen Telefon programında Pete Seeger serinizi çok severek dinledim. Önceki Bob Dylan serisi de öyle. Yaklaşık 1970 öncesi Bob Dylan zaten idolümdü diyebilirim. Sonrasında müzik tamam da içerik ve mesaj bozuldu. Şimdi sırada ne var merak ediyorum. Gene Amerikan halk müziği temalı bir program isterdim. Joan Baez, Woudie Guthrie, veya daha gerilere giden Odetta … falan. Yalnız o arkadaşlar (Güzeldere’ler) bazen konuşmaları fazla uzatıyorlar. Yalnız caz ve rock yeterince var bence. Fazlası gereksiz.

Bir konuda hemen her medya kanalında yapılan hatalara Açık Radyoda da maalesef rastlıyorum. Genelde sunucularınız Türkçe'yi özenle kullanıyorlar, takdir ediyorum ama ara sıra şöyle hatalar da oluyor: “naziklik gösterdi” denmez, nezaket gösterdi denir; “adaletli davrandı” denmez, adil davrandı denir; “cesurluk örneği denmez, cesaret örneği denir; “soy isim denmez soy adı denir” Türkçede soy isim diye bir sözcük yoktur. Sözlüğe bakabilirsiniz. Devrim yasalarından biri Soy Adı Kanunu'dur. …

Türkçe konusunda belirgin bir düzeltme isteğim Emre Dağtaşoğlu’ndan olacak. Türküleri tanıtırken hep “Türkünün ismi” diyor. Neden türkünün adı demiyor? Kendisine Aşık Veysel’in “Türk’üz türkü çağırırız” türküsünü anımsatayım. Bir de Türkü ile ilgili “malumat” değil, Türkü ile ilgili bilgi istiyoruz.

Her neyse ... burada keseyim.

İyi ki varsınız. Varlığınız Türkiye’nin bulanık havasında bir taze nefes olarak yaşama değer katıyor.