"Adadayım, geldim, sesinizi, sesimizi çoğaltmaya"

-
Aa
+
a
a
a

Çok sevgili Ömer Madra, Eraslan Sağlam, Didem Gençtürk ve tek tek hitap etmek istediğim tüm Açık Radyo programcılarımız, destekçilerimiz, dinleyicilerimiz, ekibimiz...

21. Şenliğimiz kutlu olsun.

Hayatın dertlerine, gündeliğin rutinine kapılmış, kendi yatağında usul usul akıp giderken coşkulu şarkılarınıza, heyecanınıza, neşenize yani şenliğin gürül gürül çağlayan nehrinin sularına karışıp birlikte akışa bırakmak istiyorum kendimi.

Dostlarıma çağrıda bulunuyorum 'hadi gelin' diye. Barış Tatvan’da mecburi hizmette olmasa koşup gelirdik stüdyoya, şiirler okumaya. Geçen yılki şenlikte stüdyodan çıktığımızda nasıl da ayaklarımız yerden kesilmiş, Açık Radyo için yapacağımız programın hayaliyle Tophane'den çıktığımız gibi yürüyerek Galata’yı, Sultanahmet’i adımlamıştık neşe içinde. Ne güzel bir bahar günüymüş yaşadığımız, minnettarız o güne.   

Şenlik yan yana gelmek, göz göze gelmek, el ele tutuşmak, şarkılara, danslara eşlik etmek, temas etmek, 'orada mısın' demek, gerçek manada 'nasılsın' sorusunu sormak, organik bir bağ kurmak, dikkatimizin çalındığı bu çağda odaklanmak, hep birlikte akmak anlamına geliyor.

Şenlik Açık Radyo ile ilişkimi, kendimi, geçen yıl yaşadıklarımı, kurduğum hayalleri düşünmek, gözden geçirmek manasına geliyor. Bir yandan da yeryüzünde yaşayan tanımadığım, acı ve kederleri, mutlulukları, yalnızlıkları sevgileriyle hislerini paylaşan başka insanların (dinleyicilerin, programcıların) hikayeleriyle rastlaşmak, buluşmak, şaşırmak...    

Elbette mektup kaleme almaya, duygularımı paylaşmaya, dayanışmanın  ruhuna katılıp içine çekildiğim yalnızlıktan çıkmaya, stüdyoya gelip 'merhaba' demeye kışkırtıyor. Barış’a 'birlikte yazalım' mektubu diyorum, o şimdilik hissederek yazmak için Müzleri, Musalar’ı bekliyor.

Biraz bahar ekinoksundan, uyanmaya başlayan doğanın hissettirdiği yeniden doğuş döngüsünün hissettirdiklerinden, çokça şenliğin yaydığı havadan esrik.

Haydi diyorum o zaman şu kinik, mızmız, halleri bırak, şenliğe bak.

Daha önce müşterekler, cesaret gibi temalar üzerine düşünmeme vesile oldu Açık Radyo şenlikleri.

Şimdi de direniş adaları.

Adadayım, geldim, sesinizi, sesimizi çoğaltmaya. Sizi duyuyor, dinliyorum.   

Beni duyuyor musunuz?  

Sevgiler, selamlar, dostluklar ve kolaylıklar.

Meltem Uzunkaya