Açık Bilinç

-
Aa
+
a
a
a

Sevgili Ömer Madra, Güven Güzeldere ve Özdeş Özbay,

2012 yılı Ekim ayından başlayan Açık Bilinç podcast serisini,yaklaşık 4 ay içinde, baştan sona dinledim. Sayamadım ama galiba 400 bölümden fazla. Bu süre içinde sizler evime her gün konuk oldunuz. Konuklardan uzak durduğumuz bu pandemi günlerinde, benim için çok öğretici ve keyifli oldu. Üstelik bu konuklarım evrim teorisinden genetiğe, alzheimer dan yapay zekaya, din felsefesinden bilim felsefesine kadar pek çok konuda zihin açıcı sohbetler ediyorlardı. Ne mutlu bana...  

Bu arada sayenizde son 8 yıl tekrar gözümde canlandı. Gezi hareketi oldu... Türkiye'de ve Amerika'da seçimler oldu... Trump geldi gitti... Referandum oldu. Bilimde gelişmeler oldu. Pandemi başladı. Bütün bunları sizin yorumunuz ile tekrar dinlemek çok keyifliydi. 

Programları yayın saatinde dinlemenin keyfi ayrı tabii, fakat seri halde dinleyince programların eğitici özelliği çok daha fazla öne çıktı.  

Ayrıca Güven Güzeldere'nin Amerika'daki akademik  çalışmalarından vakit ayırarak bu programı bu kadar özenle hazırlaması da çok takdir edilesi. 

Güven Güzeldere'ye bu emekleri için ve hepinize 4 ay boyunca evime her gün konuk olduğunuz için çok çok teşekkür ediyorum. Sizleri dinlemeye devam edeceğim. 

Saygı ve sevgilerimle,

Feyziye Günaydın

Sevgili Feyziye Günaydın,

Uzun yıllar önce yayınladığımız Açık Kitap adlı ansiklopedik yayınımızda  "Kaçık Radyo" başlıklı bir maddeye yer vermiştik - K harfinin ilk maddesi olarak. Buenos Aires'te bir psikiyatri hastanesinden geniş bir kitleye yayın yapan Radio Colifata'nın (Kaçık Radyo) kurucularından bir doktor, ilaçların hastayı safdışı ederken, radyonun insanları özgürleştirdiğini, radyo antenlerinin hastane duvarlarını yok ettiğini söylüyordu. (İstanbul, 2010, s. 391) Biz de radyomuzun insanların özgürleşmesine yardımcı olduğundan neredeyse emindik, ama --kendi payıma konuşacak olursam-- doğrusu sizin Açık Bilinç podcast dinleme maceranıza kadar uzanan muazzam bir özgürlük düşünü, "ilaç gibi değil, ilaç yerine bir radyo"yu da öngörememiş olduğumuzu itiraf etmeliyim. 4 ayda 400 küsur bölüm. Ayda 100 bölümden fazla! Güven bey ne der bilemem tabii, ama şahsen kendi (K)Açık Radyo'muzdan büyük gurur duyduğumu belirtmek isterim. Sizin gibi dinleyicilere sesleniyor olmanın gururunu. Bir çeşit vakayiname gibi olmuş program ve radyo. Eh, bundan âlâsını düşünmek bile zor.

Sevgili Feyziye hanım,

Muhteşem misafirperverliğiniz için Açık Radyo takımı adına bir kez daha teşekkür ederim. İlginizi eksik etmeyin lûtfen.

Sevgiler, saygılar, selamlar,

Ömer Madra