Rahatsızlık duyduğum bir şey var.
Merhaba,
Açık Radyo'yu severek dinliyoruz, çizgisini benimsiyoruz, doğaya, insan haklarına duyduğunuz hassasiyeti paylaşıyoruz ama Ensar Vakfı destekçisi Turkcell'in reklamını çıkarmanızdan son derece rahatsızlık duyuyoruz, yakıştıramıyoruz.
İyi çalışmalar.
Merhaba sayın Nurcan Arslan
Mesajınız ve radyomuzun yayınları hakkındaki övgü ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ederiz.
Rahatsızlık duyduğunuzu belirttiğiniz konuda ise size bir küçük not iletmek isteriz:
Açık Radyo'nun bağımsız bir mecra olarak "sessiz(leştirilmiş)lerin sesi" diye adlandırdığımız -- ve sizin de "severek dinleyip, çizgisini benimsediğiniz"i söylediğiniz-- yayınlarını böylece sürdürürebilmesi, esas olarak tek bir şeye, dinleyicisinin eksilmeyen ve hatta hep artan desteğine bağlı.
27 Mart Pazar günü "başarıyla" tamamladığımız ve destekçilerle birlikte "çoğaldığımız" o 9 gün 99 saatlik 13. radyo günlerinde sıkça dile getirmeye çalıştığımız bir temel gerçeklik var: Açık Radyo projesinin kalbini oluşturan dinleyici destek modeli (yani, dinleyicinin programlara kişisel sponsorluğu), ortak değerlerimizi (Açık Radyo gibi müşterekleri) koruma uğraşının en somut göstergesi.
Dünyanın önde gelen bağımsız gazetcilerinden Pulitzer ödüllü Glenn Greenwald'dan esinlenerek söyleyelim: Bu model a) Bağımsızlığı besler; b) Siyasî söylemi demokratlaştırır; c) Dinleyiciyi işin ve sorumluluğun içine katar; d) Yayıncıyı dinleyiciye hesap verir hale getirir.
Özetle, sizin gibi manevî ve maddî destekçilerimizin sayısının artması ve yeterli seviyeye ulaşması sayesinde yakın bir gelecekte, siz dinleyicilere "rahatsızlık verebilecek", biz yayıncılara da "yakışmayabilecek" reklamların yer almadığı bir mecra hedefine bir an önce erişmek dileğini size ileterek bitirelim bu cevabî mesajımızı.
Selamlar, saygılar ve iyi çalışmalar
Ömer Madra
Açık Radyo yayın yönetmeni
