Adeta bir ziyafet sofrası gibi zengin entelektüel birikim ile hazırlanmış birbirinden güzel programlarınızı iştahla tüketiyor, besleniyorum. Buna katkısı olan programcı ve çalışanlara sonsuz teşekkürler.
Sevgili Açık Radyocular;
Kurulduğundan beri dinlediğim yıllardır desteklediğim Açık Radyo’yu anten ve radyo kirliliği nedeniyle İstanbul’da bile artık internet üzerinden dinleyebiliyorum. Seyrek de olsa internet üzerindeki yayında aksama olunca endişelenip hemen telefona sarılıyorum.
Adeta bir ziyafet sofrası gibi zengin entelektüel birikim ile hazırlanmış birbirinden güzel programlarınızı iştahla tüketiyor, besleniyorum. Buna katkısı olan programcı ve çalışanlara sonsuz teşekkürler.
Kimseyi ötekileştirmeyen, fikirlere, yeniliklere açık, çevre konusunda inatçı yayınlarınız, hayata ve umuda tutunmamıza yardımcı oluyor.
24 yıldır sabahın köründe kalkıp partneriyle birlikte Açık Gazete programını sunmayı sürdüren Ömer Madra’nın inat ve azmi moralimizi, parlak zekasıyla programı zenginleştiren genç sunucu-programcımız Can Tonbil geleceğe umudumuzu yükseltiyor.
Ecelsiz ölümlere tanıklık etmiş biz 68 kuşağı artık yaş alıp doğal vedalara yaklaşırken ‘ÇOK YAŞA Ömer Madra’. Sabahları güne hep senin sesinle başlamayı diliyorum.
Yolunuz açık ve aydınlık olsun, Açık Radyo hep var olsun.
Müzeyyen Pervan
Not: Araştırmacı Bekir Ağırdır’ın radyomuz dinleyici kitlesi için söylediği akvaryum benzetmesi, benim anladığım kadarıyla; gündelik siyasetin itiş kakışı dışında kalan, eğitim seviyesi yüksek, kendini koruyarak var etmeye çalışan biraz naif bir kitleyi ifade ediyor. Çeyrek yüzyıla yaklaşan tarihi itibarıyla Açık Radyo yönetimi bu akvaryuma daha fazla balık almayı mı sürdürecek yoksa buz tabakası içindeki aralıktan nefes alan Açık Radyocular, bu nefes deliğini genişletmek için mi çaba sarf edecek? Çevremde hala çok sayıda insanın özellikle gençlerin haberdar olmadığını görüyorum. Ne yolu izlerseniz izleyin kadim bir dinleyiciniz olarak ben hep izleyiciniz ve destekçiniz olacağım.