Yüksel Selek (Afete Karşı Sivil Koordinasyon adına)

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a
Sn. Ömer Madra,

Açık Radyo'ya RTÜK tarafından kapatma cezası verilmiş olmasına şaşırmalı mıyız, yoksa burası Türkiye, herşey olabilir, diye mi bakmalıyız. Sanırım söz konusu olan, yasasıyla, uygulamasıyla baştan aşağı çağdışı bir kurum olan RTÜK ise şaşılası bir şey değil. Ama 2000 yılında Türkiye'de böyle bir kurumun icraatını hala sürdürüyor olmasına şaşırmak gerekiyor. Evet, hayret! Türkiye'nin gündemini belirleyebilen, hükümetler devirebilen "büyük" medyamızın, bu tuhaf kurum karşısında neden eli kolu bağlı, diye düşünmeden edemiyor insan.

Biz bu düşünceler içindeyken, Açık Radyo'nun kapatılma kararına karşı gerekli yasal süreçleri işletmeye başlamış olduğunu öğrendik ve hiç şaşırmadık. Çünkü Açık Radyomuz'a da bu yaraşırdı. Kurulduğundan beri demokrasiyi, hukuku, insan haklarını temel alan bir yayıncılık ilkesiyle çalışan; toplumsal sorunlara duyarlı, sivil toplumun gelişmesine, bireyin özgürleşmesine katkıyı öne alan, bir yayın organı olmanın ötesinde bir kültür kurumu işlevi gören Açık Radyo'ya da bu yaraşırdı.

17 Ağustos felaketinin ardından Deprem İçin Sivil Koordinasyon'un kurulmasına da destek veren Radyomuzun, deprem bölgesindeki ihtiyaçların duyurulmasında, haberin ve bilginin akışında verdiği hizmetlerin unutulması mümkün değil. Sivil Koodinasyon olarak, o sıcak günlerde ve bugüne kadar en güvendiği, en iyi işbirliği yaptığı yayın kuruluşu olan sevgili Açık Radyo'ya ve çalışanlarına bu vesileyle şükranlarımızı sunuyor, kapatılma kararına karşı yürüteceğiniz mücadelede sonuna kadar yanınızda olacağımızı bilmenizi isitiyoruz.

İçten sevgi ve saygılarımızla