18 Haziran 2012Hürriyet Gazetesi
Son günlerde evlerimize giren, ya da ummadık yerde karşımıza çıkabilen yılanların haberleri arttı. Hatta vatandaşın biri yılan girdi diye kendi evini; diğeri ise yurdun ormanını yakmış! Acaba yılan sayısında mı artış var? Yoksa bu günler yılanlar için en uygun hava şartlarını mı sağlıyor. Merak edip araştırdım.1956 yılında resmen dünyanın tıp sembolü haline gelen yılan, birçok mitolojik hikayede ve dinlerde geçtiğine göre düşündüğümden de önemli bir hayvanmış. Tevrat’a göre Adem ile Havva’yı kendilerine yasaklanmış olan bilgi ağacının meyvesinden yemesi için kandıran da yılanmış. Günümüzde de anlaşılan insanları ev ya da ormanları yakmak için kandırmaya devam ediyor!..Bu yıl geçen yıllara göre biraz daha yağışlı ama sıcak günler geçiriyoruz. Sıcak ve nemli havaları yılanlar da çok severmiş. Yani kapalı ve yağışlı günlerden sonra gelen güneşli havaları sadece insanlar değil; kene, yılan, vb. çok hayvan da seviyor. Böyle günlerde kırlara misafirliğe giderseniz orada ev sahibi olan kene, yılan, vb. hayvanların olduğunu da unutmayın. Sakın ha! Ev sahiplerine kabalık yapıp onları öldüreyim filan da demeyin! Aslında zehirli dahi olsa yılan, çevreye ve doğaya insandan çok ama çok daha fazla yararı olan bir canlı! Yılanlar; böcek, fare, vb. kemirgenlerin sayısını dengeleyerek hastalıkların artışını ve ekinlerin yok edilmesini engellerler.
GÖRÜRSENİZ YAVAŞÇA YANINDAN UZAKLAŞIN
Yılanlar genellikle insanları elleri ve ayak bileklerinden; köpekleri de burunlarından ısırır. Aslında yılanlar doğal olarak saldırgan değildir; aksine geri çekilirler. Yılan görürseniz yakalamaya ve yakınına gitmeye filan çalışmayın. Yavaşça yılandan uzak bir güvenli yere gidin ve onu rahat bırakın. Bütün hayvanlar gibi yılanın da özel ve güvenli bir mesafesi var. Bu mesafe onların kırmızı çizgisidir; tehlikeye maruz kalmak istemiyorsanız uzak durun! Yılanın evinizden uzak durmasını istiyorsanız; fare, kertenkele, böcek, vb. onun beslendiği hayvanları barındıracak ot, odun yığını, vb. çer çöp şeyleri eviniz etrafından kaldırın.Son günlerde çok görüldüklerinden dolayı yılanların sayısında artış olduğu söyleniyor, ama maalesef ekolojik yıkımla beraber dünyadaki yılanların sayısı da hızla azalıyor. Aslında havaların ısınmasıyla kış uykusundan uyanan yılanlar yemek ve üremek için bu günler aktif hale geldi. Soğukkanlı canlılardan olan yılanlar sıcak gün ve geceleri daha çok sevdiği için önümüzdeki sıcak yaz günlerinde çok daha aktif olacaklar. Geçirdiğimiz ılık ve yağışlı kış ve bahar ayları yılanların bu yıl biraz daha erken aktif olmasına neden oldu. Yılanların diğer ekosistemdeki canlılarla beraber yaşadığı alanlara yol, bina, vb. şeyler yaptığımızdan dolayı onları eskisine göre daha fazla görebiliyoruz. İnsanlar için sadece afetler ve yangınlar değil; hayvanlar da tehlikeli olabiliyor. Bu nedenle itfaiyeciler afet ve yangınların yanı sıra yılanlar dahil hayvanlarla ilgili olarak da kurtarma operasyonları yapıyor. Bu nedenle yılan, vb. bir hayvan konutunuza girdiğinde aman ha itfaiyeyi mutlaka evinizi yakmadan önce çağırın!