Yamashita'yı Hatırladınız mı?

-
Aa
+
a
a
a

19 Mayıs 2004Sodei Rinjiro

 

Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve diğerlerinin şu günlerde kongreye ifade vermeleri esnasında, hava “komuta alanı” ve “emir-komuta zinciri “ gibi askeri jargonla ağırlaştı, ancak hiçbir yerde “komutan sorumluluğu” lafı telaffuz edilmedi. 1945’de, Japonların müttefik kuvvetlere teslim olmasının ardından, Japon silahlı kuvvetlerinin Filipinlerdeki komutanı General Tomoyuki Yamashita bir ABD askeri mahkemesi tarafından savaş suçlarından yargılandı, suçu sabit bulundu, ve idam edildi. İşlediği suç: Filipinlerde görev yapan bütün Japon birlikleri üzerindeki “komutan sorumluluğunu” sürdürmesindeki başarısızlık.

 

General MacArthur’un takımadaları işgalinin saldırısından sersemleyen, anakara ile bağlantısı kalmayan Japon Deniz Kuvvetleri 1945 başlarında Manila’da, çıldırmış bir şekilde, on binlerce masum sivile tecavüz etti ve katliam yaptı. Manila Katliamı, uluslar arası hukuk kurallarının savaş ile ilgili maddelerine göre bir savaş suçuydu. Yamashita’yı yargılayan ABD askeri komisyonuna göre, General Yamashita, birlikleri tarafından yapılan bütün vahşet ve kötü muamelelerden yasal olarak sorumluydu, çünkü komutan sorumluluğu ondaydı ve bunların olacağını bilmesi gerekirdi. Yamashita ABD yüksek mahkesine temyiz için başvurdu, yüksek mahkeme askeri mahkemenin aldığı hükmü 2 ye karşı 5 ile onayladı.

 

Hüküm aleyhine oy kullananlardan Yargıç Murphy;

“... bugün onaylanan hükmün sınırsız ve tehlikeli sonuçları çok kısa bir sürede ortaya çıkacaktır. Çavuştan generale, ordudaki komuta kademesinden hiç kimse bu sonuçlardan paçayı sıyıramaz. Aslında, gelecekteki bazı ABD Başkanları, genel kurmay başkanları ve askeri danışmanlarının kaderi bu kararla belirlenebilecektir” diyerek hükmün onaylanmasına karşı çıktı. Ancak yargıç Murphy’nin görüşü azınlık görüşü olduğu için komutan sorumluluğu ilkesi Amerikan hukukuna yerleşti.

 

Ne yazık ki, sonradan ABD bu emsal kararı görmezden gelmeyi seçti. 1971’de, sadece Teğmen William Calley, Mylai’de 1968 yılında 567 Vietnamlı sivilin katledilmesinden dolayı bu emsal karara göre cezalandırılarak, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı (ancak cezası önemli oranda azaltıldı ve daha sonra da hafifletildi). Mahkumiyeti azaltan teğmen Calley’in komutanı ise bu suçtan dolayı asla itham edilmedi ve hatta sorumlu tutulmadı. Her şeye kadir, güçlü Amerika önce bir yasa çıkarır ve sonra çıkarları öyle gerektiriyorsa kendi çıkardığı yasayı ihlal eder.

 

Aleni cinayetlerin dışında, Iraklı tutuklulara karşı Amerika’nın yaptığı vahşet başka şekiller de alır. Ancak ,ABD ordusu sorgulama görevlilerinin insan hakları ihlalleri ahlakın ve maneviyatın katli anlamına gelir. Buna rağmen, Amerika ne kadar hata yaptığını ve Irak halkının onurunu zedelediğini, uluslar arası kamu oyunun gözünde ne kadar değer yitirdiğini anlamak zorundadır. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld idam edilmeli midir? Başkan George Bush mahkeme önüne çıkarılmalı mıdır? Dünya Amerikan halkının hükmünü bekliyor.

 

Sodei Rinjiro, Hosei Üniversitesi’nde ordinaryüs profesör, ödül kazanan “MacArthur’un 2000 günü” adlı Japonca kitabın yazarı. Bu yorum “Japan Focus” için yazıldı. Yazara [email protected]  adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Çeviren: Ali Ertaş

 

Remember "In re Yamashita"?