Velev ki belediye başkanı oldum

-
Aa
+
a
a
a

5 Aralık 2011Hürriyet Gazetesi

Marmara, Simav, Van’da yaşanan depremler gibi yıkıma neden olabilen afetler, Türkiye’de afet ve acil durum yönetimleri konusunda daha yüksek standartlara ve ortak bir eğitime ve hazırlığa; özetle büyük bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımız olduğunu gösterdi. Etkin ve bilimsel afet yönetimi için öncelikle afetlere hazırlığı ilçelerden, bireyden ve evden başlatmalıyız. Bu nedenle, belediye başkanı olsaydım öncelikle şunları yapmaya çalışırdım:1- Fay hatlarına ve zemine asla takılıp kalmazdım. İyimser söylemlere de aldanmaz en kötü olasılığa göre hazırlanırdım. Ayrıca yaptıklarımı hiç bir zaman yeterli görmez, şakşakçılardan, kurumsal milliyetçilik ve körlükten kaçınırdım.GÖNÜLLÜLERE DESTEK2- Şatafatlı fakat atıl arama kurtarma ekipleri kurmak yerine afetlere müdahale için itfaiyeye, gönüllülere yatırım yapardım. Ülkemizde akretitasyon sağlayacak İtfaiye Genel Müdürlüğü kurulmasına çalışırdım. Afet planlarımı sadece binaların yıkılma riskine göre değil, yangın ve tahliyi de dikkate alarak yapardım. Su kesintisi, yolların tıkanması nedeniyle yangınlara karşı parklardaki su tanklarını depreme dayanıklı hale getirir ve her yere hizmet verecek şekilde yaygınlaştırırdım. 3- Güvenli yaşamı öğreten müze, ilkyardım ve yangın eğitimleri de veren Afet Üsleri kurardım. Afet sonrası kendi kendisine yeterli olabilmesi için (şarkıcı, türkücü de getirerek) topladığım vatandaşlarıma ilkyardım ve yangın söndürme eğitimleri verirdim. Eğitimlerini tamamlayanlara ilkyardım çantası, duman detektörü ve yangın söndürücü dağıtırdım.4- Tüm belediye birimlerini ve kamu binalarını tansiyon ölçme aletinden Acil Sağlık Müdahale Setine kadar temel sağlık malzemeleriyle donatırdım. Bunları, mağaza, sinema, özel kuruluşların da bulundurması için onları teşvik ederdim. 5- Yerel Afet Gönüllülüğünü (YAG) teşvik eder; öncelikle istekli ve kendi aralarında organize olmuş site, sokak, mahalleliye gerekli eğitim ve malzeme için yardımcı olurdum. YAG ve mahalle komiteleri ile beraber organize ettiğim tatbikatlara benimle beraber anaokulu öğrencilerinden mahalledeki en yaşlı bireye kadar çok geniş bir katılım sağlardım. 6- Belediye binalarının, parkların, salonların, okulların afet anında geçici sığınma yeri olarak kullanılacağı bilerek buralarda en az üç günlük ihtiyacı karşılayacak temel gıda ve sağlık malzemelerini depolardım. Bu malzemeleri kullanma süreleri geçmeden ya yoksullara dağıtır ya da tatbikatlarda kullanarak yenilerdim.7- Afetten hemen sonrasında enkazı nereye dökeceğimi, yaralıları nerede toplayacağımı, yardımları nerede depolayıp nasıl dağıtacağımı ve barınma imkânlarını şimdiden belirleyip planlardım. Ayrıca tıkanan trafiğimi, yeşil alan eksikliğimi, dar sokaklarımı problemlerimi de çözecek şekilde afetten sonra yeniden yapılanma için de gerekli olan iyileştirme ve yeniden inşaa planlarımı da şimdiden hazırlardım. GSM’LER SUSARSA8- Cep telefonları yaygınlaştıkça kentlerde telefon kulübeleri azalmakta. Bu nedenle, afet anında GSM şebekelerinin çökmesi durumunda kullanılması için Japonya’daki gibi “171 Sesli Mesaj Servisi” gibi sistemlerin GSM şirketlerince kurulması için çalışırdım. 9- Bitişik nizamdan vazgeçip zemine uygun bina yapılmasını sağlayıp, ayrıca sağlam zemin diye ormanlara, su havzalarına çürük bina yapmak isteyen açıkgözleri engellerdim. Afetlerde kullanılacak tahliye yolları, toplanma alanlarını da göz önüne alarak kentsel dönüşümü planlardım.10- Belediye başkanı olarak asla “Bunlar benim işim değil” demez; 5393 sayılı Belediye Kanu’nun afetlerden korunmak ve bunların zararlarını azaltmak için zarar azaltmak, müdahale planları yapmak, halk eğitimi faaliyetlerini yürütmek, gerekli donanımları hazırlamak gibi bana görevler verdiğini hiç aklımdan çıkarmazdım.