İnsanın işleri hakkında güvenle fazla bir birşey söyleyemeyiz, ama bazen bu mümkündür. Meselâ, şunu epey kesin bir şekilde söyleyebiliriz:
Ya savaşsız bir dünya olacaktır; ya da bir dünya olmayacaktır – en azından bakteriler ve hamam böceklerinden ve oraya buraya saçılmış birkaç canlıdan başka sâkini olmayan bir dünya.
Noam Chomsky, düşünür, dilbilimci
Şimdi insanlığın önündeki dehşet verici olasılıklar karşısında, uğrunda mücadele etmeye değecek tek şeyin barış olduğunu daha da açık bir şekilde görüyoruz. Bu artık bir dua değil, tüm halkların kendi hükûmetlerine yöneltecekleri bir taleptir – nihaî olarak cehennemle akıl arasında bir seçim talebi.
Albert Camus, filozof, yazar
İnsanoğlu, aklı olmadan ayakta kalabilmek için fazla kurnaz. Esas olarak aklın geri getirilmesi için çaba göstermedikçe hiç kimse gerçekten barış için çalışıyor olamaz.
E.F.Schumacher, ekonomist, yazar
Öldürmek yasaktır; dolayısıyla tüm katiller cezalandırılır – insanları kitle halinde ve borazanlar eşliğinde öldürmedikleri sürece
Voltaire, düşünür
Pek çok insan düşünmektense ölmeyi yeğler; aslında fiiliyatta böyle de yapar.
Bertrand Russell, filozof
Aynı anda hem savaş hazırlığı yapıp hem de savaşı önleyemezsiniz.
Albert Einstein, fizikçi
Ölenler, öksüz, yetim ya da evsiz kalanlar için, bu çılgınca yıkımın totalitarizm adına mı yoksa özgürlük ve demokrasinin mukaddes adına mı yapıldığı ne farkeder?
Mohandas Gandhi, bağımsızlık ve barış öncüsü
Biz toplama kamplarında yaşamış olanlar, kulübeler arasında dolanıp başkalarını teselli edenleri, ellerindeki son lokma ekmeği onlara verenleri hatırlarız. Sayıları azdı belki, ama şunun yeterli kanıtıydılar: Bir insandan tek birşey dışında herşeyi alabilirsiniz: İnsan özgürlüklerinin sonuncusu, yani belirlenmiş her şart altında insanın tavrını belirlemesi, doğru bildiği yolda gitmeyi seçme özgürlüğü dışında herşeyi.
Viktor Frankl, Nazi yıkımından kurtulan psikolog, yazar
İyi’nin Kötü’ye karşı mücadelesinde ölenler daima halklardır.
Eduardo Galeano, yazar
Aynadaki görüntünü beğenmiyorsan, aynayı değil yüzünü kır.
İran atasözü
Kılıcın kendisi insanı çoğunlukla savaşa iter.
Homeros, şair
* * *
"Bakın neler oldu, size kısaca anlatayım:
42 gün içinde 11 bin sorti yapıldı – yani her 30 saniyede bir hava saldırısı.
Seksen sekiz bin ton bomba atıldı. Bunların sadece yüzde yedisi güdümlüydü. Yüzde doksanüçü öyle rastgele atılan ve herhangi bir irade tarafından yönlendirilmeyen, herhangi bir yere düşen bombalardı. Bu katliamda ABD 38 uçak kaybetti. Bu sayı, hakiki mühimmat kullanılmayan savaş oyunlarında kaza eseri kaybedilen uçakların sayısından azdır. Onları karşılamak üzere havalanan tek bir düşman uçağı yoktu.
Kara savaşına gelince... Kara savaşı diye birşey olmadı. Bana tek bir muharebe gösteremezsiniz. Bu bir muharebe falan değildi, bir katliamdı. General Kelly, askerlerinin nihayet ilerlemeye geçtiği anda “onlardan savaşacak pek kimsenin hayatta kalmadığı”nı söyledi.
En az 125 bin asker ve - şu âna kadar - 130 bin sivil öldürdük. Öldürebildiğimiz kadarını öldürdük."
Ramsey Clark, ABD Eski Adalet Bakanı (Körfez Savaşı’ndaki ABD davranışları hakkında Soruşturma Komisyonu önündeki tanıklığından, New York, Şubat 1992)
* * *
"Afganistan savaşının ilk sekiz haftası içinde, 2001 Ekim’inden 2001 Aralık’ına kadar, ABD Afganistan’da 3767 sivili klasik kitle imha silahları ile öldürdü. Bu silâhlar şunlardı:
Misket bombaları
Termobarik bombalar (7 tonluk ısı-basınç bombaları)
B – 52’lerden yapılan “halı” bombardımanları
458 kg’lık şarapnel başlıklı seyir füzeleri
Seyreltilmiş uranyum (DU) bombaları
DİKKAT: Bunların hepsi Klasik Kitle İmha Silâhlarıydı, askeri hedeflere yönelik güdümlü silâhlar değildi.
DİKKAT: 1990 Irak Savaşı’nda “Uluslararası Koalisyon” Irak’ı DU bombalarıyla bombaladı. (1 milyon bomba ve mühimmat içinde 300 Ton DU kullanıldı). Sırf bu sebepten Irak hastanelerinde ölümü bekleyen binlerce Irak’lı çocuk var. Kanser, Hodgkins Lösemisi, Mutasyonlar, Bağışıklık sistemi zaafları vesaire yüzünden... BM Ambargosu yüzünden, 1991-2002 arasında 560 binin üzerinde Iraklı çocuk öldü (Kaynak: Unicef)
Son Irak savaşında, koalisyon kuvvetleri 200 binden fazla insan öldürdü. Bunların en az 113 bini sivildi."
Stig Forberg, fizikçi (İskandinav ülkeleri Dışişleri Bakanlarına gönderdiği mektuptan, Ocak 2003)
* * *
"Amerikalıların Irak halkıyla hiçbir alıp veremediği yok. Ama hayat tarzımız günde 20 milyon varil petrole bağlı ve bunun yarısını ithal etmek zorundayız. Biz, petrol diyaliz makinesine bağlı bir hasta gibiyiz. Bu bir ölüm-kalım meselesi."
Fadıl Gheit, ABD’li mühendis (Fadıl Gheit. Mobil petrol şirketinin eski yöneticilerinden Gheit, halihazırda New York’ta bir borsa firmasında görevli. Amerika’nın en büyük emekli fonlarının ve malî yatırımcılarının katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmadan, Aralık 2002)
"ABD’nin ithal petrol ihtiyacı, şimdi günde 10.4 milyon varilken, bu ihtiyaç 2020’de 16.7 milyon varile çıkacaktır. Dünya enerji piyasasında ABD enerji ve ekonomik güvenliği, sadece iç ve dış enerji arzına değil, ticaret ortaklarımızın arzlarına da doğrudan doğruya bağlıdır..."
Dick Cheney, ABD Başkan Yardımcısı
(ABD petrol şirketi Halliburton’ın baş yöneticisi ve ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in hazırladığı ABD Enerji Bakanlığı Raporu’ndan, 2001)
* * *
CNN Körfez Savaşı’nın taraflarından biriydi. Şöyle bir hayal kuruyorum: Ted Turner Başkanlığa seçilir ama iktidarı bırakmak istemediği için bunu reddeder.
Arthur C. Clarke, yazar
İnsanlar bunca zamandır bizim broşürlerimizi okudu, barış ve demokrasi vaatlerimizi dinledi... Şimdi aynı insanlar bombalarımız altında kıvranıyor ve bizi ... gerçek düşmanları olarak görüyor.
Dr. Martin Luther King Jr., rahip, sivil haklar savunucusu
Seçkinler Afganistan’da milyonların, Irak’ta bir milyonun, Sudan’da onbinlerin ölümü üzerine durmayacaklar. Biz onların yanlış olduğunu ortaya koyana kadar, itaatsiz bir toplumun siyasi caydırıcılığını onların önüne dikene kadar öldürmeye devam edeceklerdir.
Justin Podur, yazar
Onlar yaptığında terörizm, biz yaptığımızda özgürlük savaşı.
Anthony Quainton, ABD’nin Nikaragua Büyükelçisi (1983)
Hava Kuvvetleri neden o pahalı yeni uçaklara ihtiyaç duyuyor acaba? Yıllar yılı bombaladığımız halklar hiç şikâyetçi oldular mı ki?
George Wallace, ABD’li politikacı, eski başkan adayı
Önce komünistleri almağa geldiler ve sesimi çıkartmadım – çünkü komünist değildim. Sonra Yahudileri almaya geldiler, ben sesimi çıkartmadım – çünkü Yahudi de değildim. Ardından, sendikacıları almaya geldiler ve ben gene sesimi çıkartamadım – çünkü sendikacı da değildim. Derken, Katolikleri almaya geldiler ve ben sesimi çıkartmadım – çünkü Protestandım ben. Nihayet beni almaya geldiler – ve artık sesini çıkartacak kimse kalmamıştı.
Martin Niemöller, rahip (Nazi’lerin Almanya’daki yükselişini anlatırken)
Dünyanın fethedilmesi, ki renkleri ya da burunlarının biçimi bizimkinden biraz farklı olanların varının yoğunun ellerinden alınması demektir büyük ölçüde; fazla baktığınızda hiç de hoş bir manzara sayılmaz.
Joseph Conrad, yazar
Savaşa karşı dur, çünkü sen olmadan hiçbir muharebe yürütülemez! Şarapnellerin, gaz bombalarının ve diğer bütün cinayet âletlerinin yapılmasına karşı dur! Milyonlarca insana ölüm ve sefalet getirecek olan savaş hazırlıklarına karşı dur! Bir yıkım ordusunun aptal, itaatkâr kölesi olma! Bir yapım ordusunun kahraman neferi ol!
Helen Keller, yazar
(Doğuştan kör-sağır-dilsiz Amerikalı yazar Helen Keller’in, ABD’nin I. Dünya Savaşı’na girmesinden bir yıl önce Carnegie Hall’da yaptığı konuşmadan)
* * *
Devlet adamları ucuz yalanlar icat edecekler, suçu saldırıya uğrayan ulusun üstüne atacaklar ve herkes de vicdanını rahatlatan bu yalanlardan memnun olacak, bu yalanları bir güzel inceleyecek, onları reddeden açıklamalara kulak vermeyi reddedecek, böylece zamanla herkes savaşın âdil olduğuna iman edecek ve bu iğrenç kendini aldatmaca sürecinin ardından çektiği rahat ve huzur dolu uyku için de Tanrısına şükredecek.
Mark Twain, yazar
Barış uğruna savaşmak, bekâret uğruna düzüşmek gibidir.
Richard Nixon, eski ABD Başkanı
Ben gelirken, burası tehlikeli bir dünyaydı ve onların kim olduğunu tam olarak biliyorduk. Mesele, bize karşı onlar meselesiydi ve onların kim olduğu gayet açıktı. Bugün, onların kim olduğundan tam da emin değiliz, ama onların orada olduğunu biliyoruz.
George W. Bush, ABD Başkanı
ABD için asla özür dilemem – gerçeklerin ne olduğu umurumda bile değil.
George W. H. Bush, Eski ABD Başkanı, şimdikinin babası
Piyasanın görünmez eli, görünmez yumruk dışında asla çalışmaz: F-15 uçağını yapan McDonnel Douglas olmadan McDonalds gelişip serpilemez. Dünyayı Silikon Vadisi teknolojileri için güvenli hale getiren gizli görünmez yumruğun adı ABD Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleridir.
Thomas Friedman, neo-liberal köşe yazarı
Savaş, Amerikalılara coğrafya öğretmek için Tanrı’nın bulduğu yoldur.
Ambrose Bierce, yazar
Soru: Yani, daima elde kılıç yaşayacağız demek mi istiyorsunuz?
Şaron: Normal insanlar böyle sorular sormazlar.
Ariel Şaron, emekli general, İsrail başbakanı
Hükümdarın, savaşı, savaşın örgütlenmesini ve disiplini incelemekten başka hiçbir amacı ya da düşüncesi olmamalı, hükümdar bunlardan başka hiçbir şeyle uğraşmamalı, çünkü komuta mevkiindeki kişi için gerekli olan tek sanat budur.
Niccoló Machiavelli, siyaset biliminin babalarından, yazar
Görünüşe bakılırsa yapacağımız barış, yapar gibi göründüğümüz barış, bir petrol barışı, bir altın barışı, bir gemicilik barışı, kısacası ... ahlâki amacı ya da insanî yararı olmayan bir barış olacak.
Archibald MacLeish,şair (II.Dünya Savaşı’nın hemen sonrasına bakışı)
Romalıların öyle bir küstahlığı ve kibri vardır ki, ne boyun eğmekle kurtulabilirsiniz bundan, ne de uslu davranmakla. Onlar yeryüzünü talan ettiler, ayrım gözetmeksizin her yeri yağmalayıp bütün toprağı tükettiler, şimdi de denizin talanına giriştiler. Zengin bir düşman onların şehvetini kamçılar; yoksul bir düşmansa kudret ihtirasını. Doğu da Batı da onlara yetmedi. Onlar, zenginliklere de yoksulluklara da aynı derecede iştah duyan tek millettir dünyada. Hırsızlığa, uğursuzluğa, ırz düşmanlığına ‘yönetim’ adını verdiler. Bir çöl yarattılar ve ona barış dediler.
Tacitus, Roma'lı yazar, (yaklaşık 2100 yıl önceki bir yazısından)
Halklar elbette savaşmak istemez... Ama, nihayetinde, siyaseti belirleyenler, ülkenin liderleridir; ve ister demokrasi olsun, ister faşist diktatörlük; ister parlamento olsun, ister komünist diktatörlük, insanları liderlerin istedikleri yöne çekmek daima çocuk oyuncağıdır... Sesi olsun olmasın halklar her zaman liderlerin çağrısı üzerine hizaya getirilebilirler. Çok kolaydır bu. Tek yapacağınız, onlara saldırı altında olduklarını söylemek, barış yanlılarını yeterince yurtsever olmamakla ve ülkeyi tehlikeye atmakla suçlamaktan ibarettir.
Hermann Göring, Nazi büyüğü (Nürnberg duruşmalarındaki savunmasından)
Nürnberg yasaları uygulanacak olsaydı, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki tüm ABD başkanları idam edilmiş olurdu.
Noam Chomsky, düşünür, dilbilimci
Milliyetçi, kendi tarafınca girişilen katliama karşı çıkmamakla kalmaz, ayrıca bunları hiç duymamak gibi müthiş bir yeteneğe de sahiptir.
George Orwell, yazar
Eğer devamlı sulh isteniyorsa, kütlelerin vaziyetlerini iyileştirecek milletlerarası tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın bütününün refahı; açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu (1935)
