Türkiye'nin işi zor

-
Aa
+
a
a
a

11/03/2003

Türk parlamentosu, hükümetin sunduğu ABD kuvvetlerinin Türkiye topraklarını kullanmasına olanak sağlayan tezkereyi geri çevirmiş, ret oylarının önemli kısmı iktidardaki İslamci AKP'den gelmişti. Parlamentonun tezkereyi reddi, ABD askeri kuvvetlerinin ve mühimmatlarının Türkiye topraklarına konuşlanması işlemlerinin durdurulmasını gerekli görür ancak gelişmeler tam tersi yönde cereyan etmekte. Zira Amerikan ve Türk televizyon kanalları Irak-Türkiye sınırına doğru ilerleyen binlerce ABD askeri taşıyan kamyon ve tank kafilesi görüntüleri yayımlamaktalar. Anadolu Haber Ajansı, Amerikan teçhizatlı iki yeni kafilenin İskenderun Limanı'ndan bilinmeyen bir yöne doğru hareket ettiği haberini geçti. Ağır yüklü 300 TIR'lık kafile savunma amaçlı olmayan önemli sayıda mühimmatla Irak sınırının yakınındaki Mardin'e taşındı. TBMM Başkanı Arınç, ülkesine giren bu ağır ABD mühimmatları sebebiyle duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve bu bağlamda milletvekillerinden incelenme yapılmasını istedi. Türkiye demokrasisinin zor bir sınavla karşı karşıya olduğu gayet açık. Hükümet, ABD kuvvetlerini misafir etmek ve Irak savaşına katılma arzusunda, ancak Türk halkının ezici çoğunluğu buna karşı. Gelişmelerin takibi sırasında nihai sözün askeri güçte olduğu, ordunun hükümet ve parlamentodan bağımsız şekilde davrandığı ortada. Türkiye'ye operasyona katılma karşılığı sunulan mali ve siyasi ABD rüşveti oldukça kabarık ve ağız sulandırmakta. ABD, Türk hükümetine 26 milyar dolarlık hibe ve kredinin yanı sıra Kürtlerin Kuzey Irak'ta silahsızlandırılacağını ve bağımsızlık statülerinin kaldırılacağını teklif ediyor. Askeri kurum ise bu teklifi münasip görürken hükümet veya parlamento tarafından reddini ise -telafisi ancak askeri darbe, ülkede olağanüstü halin ilanı, askeri kanunların uygulanması, tıpkı yetmişli ve seksenli yıllarda olduğu gibi Anayasa'nın askıya alınması ile mümkün olacak- büyük bir hata olarak telakki etmekte. Türkiye belki halihazırda bu savaşa katılmaktan kazançlı çıkabilir ancak uzun vadede büyük kayba uğrayacaktır. Avrupa Birliği rüyası, ABD saldırısına katılma kararının antidemokratik olması sebebiyle ulaşılması hayal olacaktır. Daha da önemlisi Türk hükümeti, İslamcı bir hükümet olarak saygınlığını ve doğruluğunu yitirecek, seçmenleri tarafından zayıflık ve fırsatçılıkla nitelenecektir. Türk hükümetinin savaş çukurunu tercih etmesi, Arap halklarını sırtından vurmakla eşdeğer olacak ve Türkiye'yi Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaşan ve İngiliz-Fransız blokuna katılan Arapların konumuna koyacaktır. Türkler bu tarihten itibaren Araplara ihanet edebilecekleri gibi Irak savaşına girmeleri durumunda Arapların da kendilerine ihanetle karşılık verme hakları doğacaktır. (Başyazı, El-Kudüs gazetesi, 10 Mart 2003)