İSTANBUL - Kültür Bakanlığı'nın İsviçre'de Türkiye'nin konuk ülke olduğu Culturescapes festivaline sansür uyguladığı iddiaları hem Türkiye'de hem de İsviçre'de tartışılmaya devam ediyor. İsviçre'de, TC Kültür Bakanlığı'nın baskılarına boyun eğen festival yönetimi eleştirilirken Türkiye cephesinde de Kültür Bakanlığı'ndan gelen çelişkili açıklamalar kafaları karıştırıyor.Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, dün Conrad Oteli'nde katıldığı bir toplantıda konuyla ilgili olarak "Gitmek filmi, festivalde gösterilecek, ama festival programı içinde değil" dedi. Oysa Kültür Bakanlığı'nın önceki akşam yaptığı yazılı açıklamada 'Gitmek' filminin festival programında yer aldığı ifade ediliyordu, aynen aktarıyoruz: "Sansüre uğradığı iddia edilen 'Gitmek' filmi ile ilgili olarak Bakanlığımızın herhangi bir girişimi söz konusu değildir. Kaldı ki 'Gitmek' filmi festival programında yer alıp önümüzdeki günlerde gösterime girecektir."Tekrar Bakan Günay'ın dünkü açıklamalarına dönelim. Türkiye'nin ciddi maddi katkı yaptığı (400 bin avro) festivalin programıyla ilgili bazı önerileri bulunduğunu dile getiren Günay, şöyle devam etti: "Bizim ciddi maddi katkı yaptığımız bir festivalin, bir siyasi gösteriye dönüşmemesi konusunda bir talep ileri sürmek, bazı gazetelerde yazdığı gibi bir sansür anlayışı mıdır? Hepinizin insafına sunuyorum. Türkiye ciddi bir ortamdan, bir dar boğazdan geçiyor. Biz kendi maddi kaynaklarımızı aktararak program yapımında söz sahibi olup, festivalde Türkiye aleyhinde yayınlar yapılması, Türkiye'nin bir bölümünün bir başka isimle isimlendirilmesi karşısında sessiz mi kalmalıyız? Böyle kalırsak bizi eleştirmez misiniz?" Günay'ın açıklamasının son bölümü, dikkatleri 'Gitmek'le birlikte sansüre uğrayan makalelere yöneltti.
Makalelere yasakCulturescapes festivalin internet sitesinde yayımlanacak dört makalenin de Kültür Bakanlığı'nın baskıları sonucu kaldırıldığı söyleniyor. Türkiye'yi anlatan bu makalelerden birinin yazarı, Alman gazetesi Süddeutche Zeitung'un Türkiye temsilcisi Kai Strittmatter'in imzasını taşıyordu. Stritmatter'in 'Türkiye'nin Kendisiyle Mücadelesi Sürüyor' başlıklı yazısı, Türkiye'deki edebiyat ve sanat ortamını anlatan ve düşünce özgürlüğü bakımından Türkiye'nin adım adım ilerlediğini savunan bir yazı.Konuyla ilgili konuştuğumuz Strittmatter, filmin ve yazısının sansürlendiğini öğrenince Kültür Bakanlığı'nı aradığını ve Kültür Bakanlığı Dış Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar'la konuştuğunu anlattı. Uygulanan sansürü kabul edilemez bulduğunu, çok üzüldüğünü anlatan Stritmatter, "Ama, Yazar'ın Gitmek hakkında söylediklerini duyduğumda daha da üzüldüm" diyor. Alman gazeteci, kendisine makalelerin neden sansürlendiğini hatırlamadığını söyleyen Yazıcıyla aralarında geçen diyaloğu şöyle aktardı:Stritmatter: "Peki filmin gösterilmesini neden istemediniz."Yazar: "Bir Türk kızı, bir Kuzey Iraklı'ya aşık oluyormuş."Stirtmatter: "Evet...",Yazar: "Biz bunu pek hoş bulmuyoruz. Siz bunu hoş bulur musunuz?"Strittmatter, "Tabii ki hoş buluyorum, şu yaşadığımız zamanlarda daha fazla Türk ve Kürt birbirine aşık olsa daha iyi olmaz mıydı?"Yazar: "Tabii ki normal zamanlarda herkes aşık olabilir. Ama biz terör dönemindeyiz. Ben Türk duyarlığının temsilcisiyim."İki hafta önce Bakan Günay'ın Frankfurt'ta kültürel çeşitlilik, azınlıklar gibi konularda olumlu bir görünüm sunup alkışlandığını hatırlatan Stritmatter, ardından Bakanlık yetkilisi İbrahim Yazar'ın tavrını anlaşılmaz olduğunu söylüyor. "Sansüre uğradığımı öğrendiğim gün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Yaşar Kemal'e ödül verdiği açıklandı," diyen Alman gazeteciye göre bunlar Türkiye'nin 'tahmin edilemez' siyasi ikliminin bir parçası.'Bakanlık açıklaması acele'Festivalin programının çok iyi olduğunu, İsveç gazetesinde çıkan yazısında da festivalin boykot edilmemesi çağrısında bulunduğunu anlatan Stritmatter, "Bizim yazılarımız ve 'Gitmek' kadar eleştirel daha bir çok yapım festival programında yer alacak. 'Gitmek'in neden sansürlendiğini anlamak bu nedenle de zor. Belki de rastgele bir tercihti," diyor.Yönetmen Hüseyin Karabey ise Kültür Bakanlığı'nın 'sansür yok' yönündeki yaklaşımını 'acele yapılmış' bir açıklama olarak görüyor. Karabey, "Aslında işin Türkiye boyutu çok küçük, asıl kıyamet 'Nasıl böyle bir şeye izin verirsiniz' diye İsviçre'de kopuyor" dedi.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile İsviçre Cumhurbaşkanı Pascal Couchepin'in himayesinde 1-6 Aralık arası düzenlecek festivale sansür gölgesinin düşmesi üzerine Avrupa Parlementosu Yeşiller Grubu Üyesi Cem Özdemir'in de festivale desteğini çektiği haber verildi.