19 Aralık 2011Hürriyet Gazetesi
Geçen hafta Mikdat Kadıoğlu@HavaYorum’a şu mesajı gönderdim: “Şimdi gazeteye Havadan-Sudan ne yazayım diye düşünme zamanı. Deprem, afet yönetimi sıktı artık... Önerisi olan?” Soruma çok sayıda öneri geldi. İşte bunlardan bazıları ve onlara verdiğim güncel cevaplar:* @stdurak: “21 Aralık gündönümü konusu olabilir.” Evet, ben de resmen kış mevsimine girdiğimiz 21 Aralık Kış Gündönümü tarihini dikkate alarak “önümüzdeki kış nasıl geçecek” diye bir yazı yazmamın zamanıdır, diye düşünüyordum. Uluslararası İklim ve Toplum Araştırma Enstitüsü’nün (IRI) mevsimsel tahminlerine baktım. Bu hafta resmen başlayacak kış mevsiminde yağış ve sıcaklıklar mevsim normalleri civarında olacak. Anlaşılan La Nina’nın soğutucu etkisi küresel ısınmayı bir ölçüde maskeleyecek ama yağışların normaller civarında olacağı biraz şüpheli!LA NİNA YILINDAYIZ KURAKLIK YAŞIYORUZ* @serapozaydin: “Ben Bursa’ya taşınalı 4 ay oldu 2 kere yağmur yağdı. Neden?”Benzer soruyu @HSYNYLMZ da yöneltmiş. “Anadolu soğuk ama toprak suya hasret. Daha ne kadar devam edecek? Havadan sudan ses verin” demiş. Ses veriyorum: Malumunuz La Nina zamanındayız. Daha önceki La Nina yıllarında Türkiye’de çoğunlukla kuraklık yaşandığı biliniyor. Hava şartlarımızı kontrol eden tek iklimsel parametre bu değil şüphesiz ama eğer bir genelleme yaparsak La Nina yıllarında (özellikle İstanbul’da) daha fazla kuraklık yaşadığımızı söyleyebiliriz. Şu anda Marmara ve diğer bölgelerden kuvvetli kuraklık sinyalleri geliyor. Kuraklık, içme, tarım ve enerji gibi birçok yerde bizi sıkıntıya sokacak bir şey. Zamanında belirleyip önlem almamız gerekir. Zaten bilimin gündelik hayatta adam gibi kullanıldığı gelişmiş ülkeler “yarın sıcaklık 3-5 derece, yağacak-yağmayacak” şeklindeki hava tahminlerinin çok ama çok ötesine geçmiş durumda. El Nino/La Nina gibi iklimsel faktörleri tahmin edip, ekecekleri tarım ürününden enerji ve su kaynaklarının yönetimine kadar her konuda önlemlerini önceden hazırladıkları planlara göre alıyorlar. Darısı başımıza!* @philocentric. “Ne zaman kar yağacak hocam?”Aslında kar sürekli olarak başımızın üstünde yağıp duruyor! Yani bizim yerde yağmur dediğimiz yağış türü, buluttan her zaman kar şeklinde başlıyor. Van, Erzurum, Ankara gibi İstanbul’dan daha yüksek ve soğuk yerlerdeki şehirlerimize kar kristallerinin havada eriyip yağmura dönüşmeden düşme şansı daha fazla. İstanbul gibi hem deniz seviyesinde, hem de orantısız betonlaşmanın görüldüğü bir yerdeki “şehir ısı adası” yüzünden kar kristallerinin erimeden yere ulaşması çok zor. Bu nedenle, artık “ne zaman kar yağacak” şeklinde değil; “ne zaman kar erimeden yere incebilecek” diye sormak gerekiyor. Özetle, yağışların kar şeklinde yere inebilmesi için hava sıcaklıklarının daha çok düşmesi gerekiyor.TBMM’NİN HAVASI BENİ AŞAR* @mulkusever: “TBMM’nin havası olabilir.” Bu öneri beni aşıyor! Meclisin çıkarttığı meteoroloji uzmanlığı, şike, afet yasalarına bakınca meclis havasının dünyanın havasından çok daha karmaşık, anlaşılmaz, tahmin edilemez olduğunu söyleyebilirim.* @Kaan_Dilber: “KOBİ’lerin sıkıntılarını anlatın, araştırın hocam. Bu ülkenin gelişimi için desteklenmeli.”Kelin merhemi olsa kendi başına sürer! Çalıştığım meteoroloji ve afet konularındaki sıkıntıları anlatabildim sanki! Ankaranın havasından mıdır, suyundan mıdır bilemem ama oraya giden “La Nina” gibi bir şey olan “Siyasetin” etkisine girip tuhaflaşabiliyor. Ona benzemezsen şansın yok!* @Tor_Celik: “İstanbul’dan Kaçış... Marmaris’e Varış... ”Bu twittaş da “gel Marmarise yerleş” diye tutturmuş. İstanbul, Marmaris’e taşınınca bakalım kendisi nereye kaçacak!..