Sevim Acun-Cameron

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a

Değerli Ömer Madra, 

Milliyet ilavesindeki  yazıyı okudum. Çok samimi ve candan. 

27 yıl Amerika'daydım ve birkaç ay önce memlekete temelli dönme kararı aldım. 

Amerika'ya gitmeden önce (1975-1979) Fransa'da geçinemeyecek kadar az para kazanan bir öğrenciydim. 1979 yılında Paris'te Abidin Dino ve eşi, beraberlerinde, Yaşar Kemal ve eşinin yemeğe geldiği evde o akşam yedikleri fırında tavuk ve sebzeli bezelyeyi ben pişirmiştim. Hem de daha önce sadece ve sadece makarna kaynatıp, süzmeyi bilirken.

Onları kapıda karşımda gördüğümdeki yüz ifadem karikatür olacak kadar komikti, sanıyorum.

Yaşadığım  heyecanla eve en son (bazen tehlikeli sanılan) metroyla dönüşümde ayaklarım yerden kesiliyor sanarak, mutlu ve cesurdum. 

Ahh.. yazınızı okurken bu küçük hatırayı paylaşma isteği doğdu içimde. 

Los Angeles ve çevresindeki free radyo ve televizyonlarinda gönüllü çalıştım. Santa Monica'daki fakültede radyo ve basın dersleri alırken altı ay çevreye kar amacı gütmeden eğitimli, öğretimli ve eğlendirici Türkçe programlar yaptım.

Boş zamanlarımda iyimser amaçlı radyonuzda elimden geleni yapmak isterim. 

Çalışmalarınızda başarılar temenni ediyorum.

Saygılarımla,