5 Ekim 2007
Her yıl sinema televizyon okullarından mezun olan veya Şahika Tekand, Müjdat Gezen, Ayla Algan gibi ustaların yetiştirdiği yüzlerce genç, bu sektörde iş aramaya, sette yer bulmaya çalışıyor. Dizi setinde yapımcının yükünü sırtlayan ve onu temsil eden; uygulayıcı yapımcı (supervisor). Setle ilgili yönetmenin istekleri ve sorunlar, uygulayıcı yapımcı ve ona bağlı çalışan prodüksiyon ekibi tarafından üstleniliyor. Yönetmen ise prodüksiyon ekibi, görüntü yönetmeni ve uygulayıcı yapımcı tarafından hazırlanan sahneleri çekmek için hazırlanmış sete geliyor. Yönetmen, sette en prestijli, tüm dizi ekibinin sözünü dinlediği ve danıştığı kişi. Proje tasarımcısı Tomris Giritlioğlu, dizi yönetmenlerinin işinin zorluğunu şu sözlerle ifade ediyor: "Sinema yönetmeni olduğum halde ben dizi yönetemem. Her hafta bir sinema filmi uzunluğunda bölüm çekiyorlar. Herhalde tırlatırdım!" FIRSAT DA SUNUYOR Görüntü yönetmeni, zincirin bir sonraki halkası. Yönetmenin sağ kolu sayılıyor ve tüm ekiple koordineli çalışıyor. Senaryoyla çekilen bölümlerin tutarlılığını sağlıyor ve kostüm, makyaj gibi işin sanatsal kısımlarıyla ilgileniyor. Sette ayrıca genelde 4 kişilik ışık ekibi ve ses operatörleri bulunuyor. Ücretler Türkiye ortalamasının üzerinde olmasına karşın, iş yükü karşısında çok değil. Yapımcı Fatih Aksoy yakında setlerden ölüm haberleri geleceğini ifade ederken, dizi emekçilerinin başka bir sektörde kazanamayacakları kadar para kazanabileceklerini de belirtiyor. İsim yapabilme imkânı ve prestiji de bu işin cabası. Televizyon dizileri 4 kuşak reklam girilebilmesi için 90 dakikaya uzatıldığından bu yana, en büyük sorun uzun çalışma saatleri. Komiser Nevzat dizisi öykü yazarı Ahmet Ümit, işçilerin tek tek bayıldıklarını söylüyor: "Sinema filmi gibi dizi çekiliyor. Bayılanlar oluyor. Bu insanlık dışı bir sistem. Bir gün sette biri ölecek."
http://www.sabah.com.tr/haber,48B78F375E174143A97096C91D305B8B.html