Filistin-İsrail barışını öngören ‘Yol Haritası’ için Ortadoğu’da diplomatik trafik yoğunlaşırken, İsrail’in örmekte olduğu duvar, Filistinlilerin hayatlarını altüst ediyor. Geçen yıl inşasına başlanan duvar Batı Şeria ile Gazze arasındaki bağlantıyı tümüyle koparıyor. Şaron hükümeti, Batı Şeria'nın yüzde 40'ını kaplayan Yahudi yerleşimleri çevresine kontrol noktaları kurarak, bölgede hareket etmeyi adeta imkansız hale getiriyor. Batı Şeria'yı tek yanlı olarak İsrail'den ayıracak elektrikli dikenli tel ve duvarların inşası geçen yıl Nablus kenti yakınlarında bulunan Kfar Salem köyünde başlanmıştı. Tel Aviv'in kuzeydoğusundan, kuzeydeki Afula kasabasına dek uzanacak duvarın toplam uzunluğunun 100 km'yi aşacağı belirtiliyor. 1967 öncesi sınırları belirleyen, BM'nin çizdiği ‘Yeşil Hat’tı takip edecek olan duvarın bir yıl içinde bitirilmesi bekleniyor.
İsrail’in intihar saldırılarını gerekçe göstererek inşasını sürdürdüğü ve Filistinlileri İsraillilerden koparan beton duvarlar, barikatlar ve çukurlardan oluşan bu hat, bazen Batı Şeria’nın 6 km içlerine kadar uzanıyor. Bu da Filistinlilerin kendi tarlalarına, su kaynaklarına, pazar yerine, iş yerlerine ve sağlık hizmetlerine ulaşımlarını önlüyor. Yani bir köyde bu duvar tamamlandıysa ve eğer köyle zeytin bahçesi arasında kurulduysa duvar, insanlar bahçesine gidemiyor. Duvarlar daha tamamlanmadı, tamamlandığı yerlerde ise ulaşım imkansız. İsrail hükümeti 26 adet geçiş noktası olacağını söylüyor, ama bunların hiçbiri daha yapılmış değil.
Duvar önlenmezse, felaket başlar
Filistinlilere yardım dağıtan uluslararası kurumların ortaklaşa hazırladıkları son raporlarında, bu bariyerlerin Filistinlilerin hayatlarını altüst ettiğine dikkat çekiliyor. İsrail’in örmekte olduğu duvarla ilgili raporu hazırlayan komisyonun içinde yer alan BM yetkilisi Michael Keeting, İsrail’in bu duvarlarla kendisini güvende hissetmesinin mümkün olmayacağını ve duvarın da hiçbir sorunu çözemeyeceğine dikkat çekiyor. “Çok sayıda insan geçim kaynağını kaybedecek. Hayatlar olumsuz etkilenecek. İkincisi bu insanlara yardım etmek isteyen kuruluşların | ![]() |
Görüşlerine başvurduğumuz İsrail Barış Hareketinin önde gelen isimlerinden Uri Avneri ise İsrail’in yükseltmekte olduğu 100 km uzunluğunda ve 8 metre yüksekliğindeki duvarın barış görüşmelerinden daha önemli ve çözülmesi gereken bir konu olduğunu belirtiyor. Avneri “eğer bu duvar önlenmezse, işte o zaman gerçek felaket başlar” diyor.
İsrail bu duvarları inşa ederken güvenlik gerekçesini öne sürerek duvarların da geçici bir önlem olacağını söylediler. Ancak Avneri, duvarında hiç de geçici görünmediğini söylüyor.
Irkçı anlayışın ürünü
İşgal bölgelerinde inşa edilmekte olan duvarın pratik anlamda Batı Şeria’nın büyük bir bölümünün İsrail tarafından ilhak edilmesini amaçladığını söyleyen Avneri şöyle diyor: “Bu duvardan hiçbir yerde bahsedilmiyor. Bu duvar bütün barış görüşmelerinden çok daha önemli. Batı Şeria’nın yarısının İsrail denetimine geçmesine yol açıyor. Filistin köyleri Batı Şeria’nın ana topraklarından koparılacak. Yerleşimcilerin yüzde 80’i fiili olarak İsrail ilhakına geçecek.
Öte yandan Avneri’nin başını çektiği İsrail’li barış grupları ise hemen her gün duvarın inşasını yaptıkları eylemlerle protesto ediyorlar. Dün yapılan protesto gösterisine Filistinli ve İsrailli binlerce kişi katıldı. Avneri ve barış yanlıları, duvarı ırkçı bir anlayışın ürünü olarak niteleyerek, bunun işgali derinleştirmekten başka bir anlam taşımadığını söylüyorlar.Filistin yönetiminden Saib Erakat’ta, İsrail'in Batı Şeria'yı dikenli tellerin gerisine hapsetemesini ‘apartheid uygulaması’ olarak nitelendiriyor. Şaron ise “Filistinli intihar bombacılarının çoğu Batı Şeria'dan geliyordu. Bu duvarla intihar saldırılarına set çekeceğiz” iddiasında.
Duvar, İsrail’de sağ ve sol partiler arasında da bölünmeler yaratmışa benziyor. İsrail’in aşırı sağı, duvarın İsrail ile Filistin Yönetimi arasındaki nihai sınır olarak kabul edileceğini savunarak karşı çıkıyor. Sol ise Yahudi yerleşim merkezleri boşaltılmadan ve İsrail 1967 sınırlarına geri çekilmeden duvarın güvenliği sağlayamayacağını, Filistinlilerle bir çözüm umudunu da engelleyeceğini düşünüyor. Ancak ılımlı sol duvarı güvenlik için tek çözüm olarak görüyor.Kısacası savaş yüzünden Batı Şeria'nın zaten bozulan ekonomisinin bu duvarla bütünüyle çökeceğe benziyor. Batı Şeria' dan İsrail'e geçip çalışan veya ticaret yapan on binlerce Filistinli bundan böyle geçim imkanından yoksun kalacak. Sadece Batı Şeria'da uzun süredir işsizlik oranı yüzde 50'lere dayanmış durumda.