Pastör Özbek: Hayatımız Tehlike Altında

-
Aa
+
a
a
a

19 Nisan 2007

Türkiye Protestan Kiliseler Birliği Başkanı ve Ankara Kurtuluş Kilisesi Pastörü İhsan Özbek, Kurtuluş Kilisesi avukatı Orhan Kemal Cengiz ve Kiliseler Birliği Dönem Sözcüsü Pastör Bedri Peker, Malatya'daki cinayetin ardından bugün (19 Nisan) bir basın toplantısı düzenledi.Özbek, Türkiye'deki atmosfer nedeniyle Hıristiyanların hayatının tehlike altında olduğunu söyledi, "Devlet bizi korumak için, atmosferi değiştirmek için adım atmalı" dedi."Tek tek koruma talebimiz yok. Ama Türkiye'deki bütün Hıristiyanların devletten koruma talebi vardır. Polisler hayatımızın yakın unsuru. Bazen korumak, bazen gözlemek üzere" diye konuştu.Cengiz: Türkiye hukukunda misyoner diye bir kavram yok Avukat Cengiz de, Özbek'in sözünü ettiği atmosferi şöyle açıkladı:"Önemli bir şey ıskalıyoruz. Türkiye'de yaratılan genel bir atmosfer var. Tırmandırılan hoşgörüsüzlük, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, Hıristiyan düşmanlığı var. Bundan kendine vazife çıkaranlar hep oluyor."Malatya'daki cinayetin "geliyorum" dediğini söyleyen Cengiz, "Medyada kışkırtıcı haberler zemin yaratıyor. Sonra şiddet gerçekleşince, 'Nasıl oldu' diye şaşırıyoruz" dedi.Cengiz, "misyoner" diye bir kavramın Türkiye hukukunda geçmediğini vurguladıktan sonra, "Zaten Türkiye'de bir cami avlusunu dolduracak kadar Protestan var" dedi ve ekledi:"Biri bir dine inanıyor ve bunu tebliğ etmeye çalışıyor. Tıpkı Avrupa'daki Müslümanların yapabileceği gibi."Peker: Hıristiyanlık düşmanlığı çocukluktan işleniyorPastör Peker de, Türkiye'de Hıristiyanlık düşmanlığının çocukluktan işlendiğini söyledi; "Cinayetin asıl sebebi, çocukluğumuzdan gelen Hıristiyanlık düşmanlığı. İnsanın doğduğundaki dinini değiştirmesi tabu görülüyor" dedi."Dışlanıyoruz, düşman gibi görülüyoruz" diyen Peker, "Şu iyi bilinmeli. Türkler istediği inancı seçebilir. İstediğimiz inancı istediğimiz şekilde öğrenebilmeli, yaşayabilmeli ve yayabilmeliyiz" diye konuştu.Peker, Türkiye'de yasaların medeni, toplumun üstünde olduğunu, ama toplumun değişmediğini de söyledi.Özbek: Malatya'da 25 Hıristiyan var Malatya'ya cinayetin ardından dün gelen Pastör Özbek, öldürülenlerden Necati Aydın'ın evinde gazetecilerle konuştu. Özbek'in gazetecilerin sorularına yanıtlarını, Malatyahaber.com'un haberindeki haliyle yayınlıyoruz.Cemaat olarak olayı nasıl değerlendirdiniz?Bizim için son derece sarsıcı bir şey. Türkiye'deki Protestan cemaati son derece küçük. Hiç beklemediğimiz bir şey değil. Türkiye'de Hıristiyanlar özellikle son 5 yıldır son derece büyük sıkıntı yaşıyorlar. Son yıllarda ciddi yoğun kampanya var. "Misyonerlik faaliyetleri, İncil içine 100 dolar koymalar, binlerce kilise açıldı, on binlerce misyoner cirit atıyor" sözleri dolaşıyor. Ortalama Türk vatandaşı bunun doğruluğuna inanıyor ki, yalandır.Türkiye'de kiliselerin sayısı, ev grupları dahil -ki Malatya'da küçük bir ev grubu vardı, 25 kadar Protestan... Türkiye'de ev grupları dahil 90 kilise olduğu sanılıyor. Bunlar 3 bin -3.500 kişi civarında tahmin ediliyor. Hiç kimse için bir tehdit oluşturmuyoruz. Ortalama Türk vatandaşlarıyız biz, inancımız Hıristiyan. Bu ülkenin çocuklarıyız.Son 5 yıldır bu kadar çok üzerimize gelindi. Her yerde bekliyorduk. Bugün Malatya'da oldu; Diyarbakır, Antakya, Ankara... Herhangi bir yerde olabilirdi. Özellikle Malatya'ya yönelik bir tehdit söz konusu değildir. Malatya'nın çok özel bir durumu yok. Bu Trabzon veya herhangi bir yer olabilirdi. Türkiye'de insanlar misyonerlik faaliyetleri hakkında o kadar yalan dolduruldular ki, bizi öldürmek normal gelmeye başladıMalatya'da misyonerlik faaliyetleri var mı?İnançlarını paylaşan Hıristiyanlar var. Malatya'da Müslümanlar inançlarını paylaşıyorlar. Hıristiyanlar da inançlarını paylaşıyorlar. Burası laik bir ülke. Laik bir ülkenin Hıristiyanları olarak inancımızı paylaşıyoruz. Açıklıyoruz. İncilin dağıtılmasını istiyoruz biz. Çünkü Hıristiyanız biz. Müslümanlar nasıl Kuranlarının satılmasını istiyorlarsa Hıristiyanlar da İncillerinin satılmasını istiyorlar.Malatya'da bir kışkırtma, yerel basında çıkan bir şey, bir tehdit mektubu var mıydı? Geçen yıl bir sorun olduğunu biliyoruz. Ama özellikle son döneme ilişkin özel bir tehdit, özel bir durum yok. Dediğim gibi herhangi bir yerde de sorunlarla karşılaşılabilirdi. Çünkü yıllardır bize karşı kampanya var. Hiçbir davamız kabul edilmiyor, mahkemeler Hıristiyanlar hakkında olumsuz karar veriyor. Ne yazık ki bunları söyleyenler hakkında devlet işlem yapmadığı için bu insanlar öldürüldü. 25 kişilik Hıristiyan cemaatinin olduğu Malatya'da 3 kişi öldürüldü. Bunun bizim için ne kadar şiddet verici olduğunu düşününüz. (TK)

http://www.bianet.org/2007/04/19/94805.htm