21 Nisan 2006Ergun Babahan
Yıllar önce OrhanAyhan bir maç anlatırken hayretini dile getirmek için "Vayanasınasayınseyirciler" diye bağırmıştı.Ben de bugün size öyle seslenmek istiyorum, "Vayanasınasevgiliokurlar..." Deyim argo ama son gelişmeler karşısında insanın tepkisini dile getirmesinin tek yolu belki de bu. VanSavcısıFerhatSarıkaya,dünHakimlerSavcılarYüksekKurulu'nunkararıylameslektenihraçedildi. Hani, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı NuriOk'un siyasileştiği ve iktidarın etkisinde kaldığını suçladığı kurulun kararıyla.Kısa bir süre önce "Tekrar başa mı dönüyoruz?" diye sormuştum, bugün cevabını veriyorum, ne yazık ki öyle görünüyor.Bu gelişme, bir ülkenin sadece dış baskıyla liberal bir demokrasi olamayacağının açık bir örneği. BukararaynızamandaiktidarınCumhurbaşkanlığıseçimihedefinedeniylehertürlüilkeyiçiğneyebileceğininaçıkbirgöstergesi. Hatırlayın son 4-5 ayda neler olduğunu... Aynı Van Savcısı, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü YücelAşkın'la ilgili bir dava açtı. Aşkın'ın tutuklanmasına yol açan iddianame, TÜSİAD başta toplumun çeşitli kesimlerinin tepkisine neden oldu.O zaman BaşbakanErdoğan çıktı ve bu tavrı gösteren herkesi yargıya müdahale etmekle suçladı ve haklarında suç duyurusunda bulundu.Kadere bakın ki, aynı savcıya bu kez Şemdinli iddianamesini hazırlamak nasip oldu.O dönem Ankara'da görüştüğüm bakanlar, Şemdinli'de çok ilginç gelişmeler olduğunu belirtip "Göreceksiniz bu kez gittiği yere kadar gideceğiz" dediler.Gerçekten de aynı savcı, bu kez iddianamesine Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral YaşarBüyükanıt'ı da dahil etti.Genelkurmay çok sert tepki gösterdi, hükümet ortamı yumuşatıcı açıklamalarda bulundu ve savcı hakkında soruşturma başlattı.Ardından Büyükanıt, Başbakan Erdoğan'ı ziyaret etti ve ikili baş başa bir saati aşkın görüştü.O bir saat Türkiye'nin yeni dönemindeki gelişmelerin kilididir bence.O görüşmenin ardından Aşkın davasıyla ilgili görüş bildirenleri yargıya müdahale ile suçlayan Başbakan, basına "Paşamızın bu olaylarla ilgisi yoktur" diyerek bir ön hüküm verdi.Ardından, "Alt kimliküst kimlik" tanımıyla yola çıkan, terörle mücadele için yeni yasal düzenlemeye ihtiyaç olmadığını savunan iktidar, birden çark etti. Önce,TerörleMücadeleYasası'ndaönemlideğişikliklergündemegeldi,ardındandaVanSavcısı'nınmeslektenihracı. "Nereye giderse gitsin" demişlerdi, Van Savcısı'na gitti."Daha fazla demokrasi" demişlerdi, Terörle Mücadele Yasası'nda önemli değişiklikler geldi.Bunlar,demokratik,siviltoplumdüzeniaçısındangeleceğedairumutvermeyengelişmeler.Her sert çıkışta geri adım atan, konjonktüre göre tavır alıp düzenlemeler yapan bir iktidarla AB sürecinde elde edilen kazanımlar ne kadar korunur, giderek kuşkuya düşüyorum.Gelişmeler, bana yakın tarihte yaşadığımız olayları anımsatıyor. Sivil iktidarın verdiği tavizlerin nereye kadar uzanabileceğini çok iyi biliyorum, onun için huzursuzluğum artıyor.Bu, Türkiye'de kendisini hukukun üstünde görenlerin elini güçlendirecek bir gelişme olmuştur. Korkarım ki, bedelini hep birlikte ödeyeceğiz.