Orhan Önder

Sayın Orhan Önder,

Mesajınız için teşekkür ederiz.

Maalesef, kısa yazacak zamanımız olmadığından size uzunca bir cevap vermek zorunda kaldık, kusura bakmayın.

Küresel ısınma ve çevre duyarlığı konusunda “takılıp” takılmadığımızı soruyorsanız, dinleyicimiz olarak bu sorunun cevabının hayır olduğunu biliyorsunuzdur sanırız. Çünkü, bildiğiniz gibi, biz gezegenin yüzyüze bulunduğu büyük çevre tehdidi, bunun muhtemel sebepleri, arkasında yatan çıkar ilişkileri ve bu felakete karşı eylemler, davranışlar, hayat tarzları vb. konusunda uzun bir süreden beri yayın yapmakta, yerli yabancı konuklarla konuşmaya, bu konuları enine boyuna analiz etmeye çalışmaktayız. Ama, hepimizin ve bütün dünyadaki canlıların adam gibi bir geleceği olması açısından son derece önemli ve ciddi iki büyük tehlikeden birini kapsama şeklimizin “yok küresel ısınma, yok çevre duyarlığı diye ‘takılmak’ “ şeklinde ifade edilmesi, biraz indirgeyici ve ‘aşağılayıcı’ olmaya çalışan bir ifade biçimi gibi gözüktü bize.

Sizin, böyle bir niyetiniz olmadığından kuşku duymuyoruz elbette. Durup dururken neden bizi ‘aşağılamak’ isteğine kapılasınız ki? Sözünü ettiğiniz internet sitesindeki takma adlı yazar, ‘takılma’ dışında iki konuda daha yanılıyor: Tuzla’daki zehirli variller konusuna hem haber bültenlerimizde, hem de Açık Gazete programlarında müteaddit defa yer verilmiş, yani konu ne ‘görmezden gelinmiş’, ne de gözden kaçırılmıştır.

Öte yandan, hakkında dava açılan bir şirket, burada imzasız bir satırlık yazıda “zehirli varillerin sorumlusu şirket” şeklinde – bizce hayli sorumsuz – bir ifade kullanılarak, ‘sorumlu’, hatta suçlu ilan edilmekte. Bu şirketin ortaklarından biri, kâr amacı gütmeyen Açık Radyo’nun da 92 ortağından biridir, doğru. Bu şirket, öğrenebildiğimiz kadarıyla, çevre ve ormancılık bakanının talebiyle, henüz mevcut olmayan bir yasaya dayanılarak dava edilmiştir. Yine edindiğimiz bilgiler çerçevesinde, sözkonusu şirket, hem hukuka aykırı, hem de TÜBİTAK vb.raporlarına göre tamamen dayanaksız bulduğu bu işlemlerin ve Çevre bakanlığının açıklamalarının “yargısız infaz” olduğunu belirten basın açıklamaları yapmıştır. Biz bu açıklamaları uzun boylu yayınlamayı gerekli görmedik –  belki de ayrıntılı olarak bunları da yayınlamalıydık. Ama, bir dinleyicimizin, hem de yayınlarımızı dinleme zahmetine bile katlanmadan, bir internet sitesinde çıkan imzasız ve mesnetsiz yazılara dayanarak bizden hesap soracağını düşünememiştik doğrusu... Birer vatandaş olarak, hepimizin hesap sorması gereken sayısız konu ve sayısız merci var, ama herhalde Açık Radyo ve çevreye saygı bunlar arasında ön sıralarda gelmiyor.  

Sayın Önder, 

Açık Radyo olarak 10 yılı aşkın bir süredir, oldukça dar olanaklarla ciddi bir kamusal yayıncılık yapmaya çalışıyoruz. Bunca zamandır bu yayıncılığın ilkelerini de ortaya koymuş olmalıyız. Bu ilkelerin tümünü hem mikrofonlarımızdan sık sık duymanız, hem de acikradyo.com adlı sitemizdeki çeşitli bölümlerden her an görmeniz mümkün. Mesajınızdaki kaygıyı anlıyoruz elbette, ama siz de insafı esirgemeyin lutfen – hem bizden, hem de kendinizden. 

Saygılar, 

Açık Radyo

adına

Ömer Madra

Sayın Açık Radyo sorumluları,