2 Aralık 2006Okay Gönensin
Bir süredir İstanbul’un ormanlık alanlarının yağmalanmasıyla ilgili haberler gazetelerin manşetlerinde yer alıyor. Bir inşaat şirketinin son yaptığı villa-kentlerde yasaları nasıl hiçe saydığına ilişkin bütün ayrıntıları kamuoyu öğrenmiş oldu.
Ortada bir “vurgun” olduğu anlaşılıyor.Ama her zaman sorulması gereken soru, böyle vurgunların nasıl gerçekleşebileceğidir.Doğrusu şudur: Her vurgun olan yerde mutlaka siyaset de vardır, bürokrasi de vardır. Bu iki kesimden işbirliği olmadığı sürece vurgun vurmak mümkün değildir.Son olayda da orman arazisinin nasıl böyle herkesin gözü önünde yağmalanabildiğine baktığımızda yine aynı durumu görüyoruz.
***Söz konusu orman arazisinin yağmalanmasıyla ilgili faaliyet 1988 yılında başlamış. Bu sırada belediye başkanı ANAP’lı.1993 yılında ruhsat yenilenmiş, bu sırada belediye başkanı SHP’li. 1998’de “muamele” biraz daha ilerlemiş, o sıradaki belediye başkanı Refah Partili...İnşaata son ruhsat verildiği sırada belediye başkanı DSP’li.Son yerel seçimden bir yıl önce, 2003 yılında bu iş tamamlanmış. Daha sonra da inşaat herkesin gözü önünde başlamış, bu sırada da belediye başkanı AKP’li...
***Ortada önemli bir orman arazisinin yok edilmesi durumu var ve icraata yol açan, izin veren kararların altında beş ayrı partiden başkanlar var:ANAP... SHP... DSP... RP ve AKP.Bir de araziden payına 13 villa düşen bir DYP’li eski orman bakanı.Böylece vurgunun siyaset ayağı tamamlanmış oluyor.Bürokrasi ayağına gelince... Bölgedeki orman müdürlüğü yöneticilerinin, emniyette çeşitli kademelerde yer almış polislerin ve bir eski vali ile bir emekli generalin de sisteme katılmasıyla bürokrasi ayağı da sağlama alınmış oluyor.
***Bu vurgunun yapılmasını sağlayan kararlarda imzası bulunan bürokrat ve belediye yöneticileri hakkında işlem yapıldığına ilişkin henüz bir bilgi gelmemiştir. Bu villa-kentte 13 villası olmuş DYP’li eski orman bakanı hakkında “nereden buldun” diye bir soruşturma açılmamıştır.Bunlar yapılmadığı sürece de siyaset ve bürokrasinin vurgun düzeni ile ilişkisini kesmek mümkün değildir.Gerekli soruşturmaları yapmamak, yapılmasını engellemek ya da yapar gibi yapmak bu vurgun sisteminin devamını güvence altına almak anlamına gelir ki şu ana kadar bundan başka bir şey yapılmamıştır.
http://www2.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&Newsid=95866&Categoryid=4&wid=11