Mikdat Bey,
Selamlar
Açık Radyo dinleyecisi ve programcısıyım.
Alışkanlıkla sizi dinlemeye devam ediyorum. Hem tahminleriniz hem de meteoroloji kurumu ile ilgili yorumlarınız bir de kadınlarla ilgili söylemleriniz dikkatimi çekti.
Meteoroloji ile ilgili kurumun bilimsel yaklaşıma ve çalışanların yeterli donanıma sahip olup olmadığını bilemem ama hava tahminleriyle ilgili onları fazlaca hırpaladığınızı düşünüyorum. Tahminlerle ilgili havadır bu tahmin tutar tutmaz, onunla ilgili bir problemim yok. Ancak geçen Cuma meteoroloji için 'nerden görüyorlar bu fırtınayı, nereye bakıyorlar, ben görmüyorum' diye bir yorum yaptınız, hatta Ömer Madra 'Saatli Maarif Takvimi yazıyor, belki ordandır' dedi. Ertesi gün cidden fırtına oldu.
Buna benzer söylemleriniz ve havayı onların iyi okumadığına dair yorumlarınız daha önce de olmuştu. Ne yazık ki çoğunlukla onların tahmini gerçekleşti. Dediğim gibi tahminler tutmayabilir ama Meteoroloji'yi bazen gereğinden fazla katı ve 'unfair' bir şekilde eleştirdiğiniz kanaatindeyim. Eleştirilerinizin kişisel problemlerden kaynaklı olduğunu düşünmeye başladım. Yanılıyor olabilirim.
Tam cümlelerinizi şimdi hatırlayamayacağım ama kadınlarla, eşinizle ve ailenizle ilgili yorumların da beni irkilttiğini bilmenizi istedim.
Sağlıcakla kalın
Nurhan Turan Keeler
Merhaba Nurhan Hanım,
Öncelikle duygu ve düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Sizin bu mailinizin aslında bir çok kişinin de duygu ve düşüncelerine de tercüman olduğuna inanıyorum. Samimiyetinize güvenerek ben de aklımdan geçenleri yazayım.
Evet geçen hafta hava tahmininde önemli bir hata yaptım. Hava haritalarını incelediğim web sitesinin beta sürümle yeni birşeyler ortaya koyarken tarihleri değiştirmemiş olduğunu daha sonra anlayabildim. Çarşamba günü akşamı Ankara'dan (2 gün DMİ'de ders verdikten sonra) geç geldiğimde midir nedendir bunu fark edemedim. O günden beri de gripten yatıyorum! (Biraz fazla ajistasyon gibi oldu ama durum bu, şu an hala evde yatıyorum. Nasıl bir grip ise bu...)
Filozof Aragos, 1810'a da "Bilim ve teknolojideki gelişmeler ne olursa olsun prestijini düşünen bilim insanı asla hava tahmini yapmaz" demişti. Sonunda beklenen oldu! Zamanla yükümlüklerim arttıkça Açık Radyo tahminleri için hem dikkatim hem de vaktim çok azaldı. Ömer Bey'i bir kaç yıldır programı bırakma konusunda ikna edemiyorum.
Geçen hafta bayanlar için söylediklerim ekteki dosyada* oldu çerçevededir. Doğam gereği kimseye sanal iltifat ve kibarlık gösterilerinde bulunmam. Bu, eşim ve iki kızım ile sevgi ve saygı icinde bir iliskim olmasını da engellemiyor. Benzer şekilde dünyanın heryerinde bayan arkadaşlarımla herhangi bir sorunum olmadı.
Facebook'tan da bunu görebilirsiniz! Yani ben eşime ve sevdiğim bayan arkadaşlarıma takılıp şakalaşıyorum ve bundan şu ana kadar şikayet eden olmadı. Dışarıda kötü bir görüntü oluşturabilir. Bu da onların problemi. Bir Karadenizli olarak şaka yapmadan ve takılmadan durumam!
Ne Meteoroloji (DMİ) ile ne de hiç bir kimse ile küs filan değilim.
Şu an şahsi bir problemim de yok. Sadece bildiğim doğruları söylemek ile mesgulüm. 3 bin kişi çalıştıran bir kurum benim gibi meteoroloji eğitimi almış bir kişi gibi genel geçer hava tahmini üretmemesi gerekir. "Kuvvetli yağış", vb diye bir tahmin yok dünyada. Yağıştan sonra yağış miktarını vermek de marifet değil. Tabi bunlar sizin için önemli olmayabilir ama çağdaş uygarlık medeniyet seviyesine ancak kurumların görevini doğru yapmasını ve daha iyiyi isteyerek ulaşabiliriz... Şu an meteoroloji benim söylediklerimi yapmak için çalışmaya başlattı, biz de gidip ders verip hastalanıp geliyoruz!
Saatli Marif Takvimi ile hava tahmini yapmak artık mümkün değil. Bu konuda beni eleştiriyorsanız size diyecek bir şeyim yok. "Herkes fırtına derken, insan biraz dikkatli olur. Bu ne megolomanlık!" diyebilirsiniz. Alışkanlıklar bazen insani böyle körleştiriyor işte.
Sonuç olarak durum bu Nurhan Hanım.
Selam ve saygılar,
Mikdat
