Nuran Durmaz

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a

Sayın Acik Gazete program yapımcıları,Öncelikle güncel olaylara geniş perspektiften bakan yayın içeriğiniz için teşekkürler. Diğer medya yayınlarında hiç yer almayan haberleri sizin sayenizde takip edebiliriyoruz.

Son günlerin hepimizi en çok rahatsız eden olaylarından biri de Deniz Feneri olayı. Bu olay hakkında gündemde olan bir iddianame var. İddianame'de adıgeçen çok sayıda iktidar partisine yakın insan var. Kanal 7 var. Başbakandanışmanları, RTÜK başkanı ve daha niceleri var. Alman medyasında bu konuda çıkmış pek çok haber var. Bu haberlere üstün körü denilebilecek tarzda değinmeniz ve olayla ilgili detaylı bilgi vermemeniz beni çokmeraklandırıyor.

Malumunuz bu habere sadece Doğan Grubu değindi. Haberin üzerine sadece CHP gitti.

Doğan grubunun yanlışları, CHP'nin eksikleri bir tarafa haklarını da vermek lazım. Başbakan'ın bir medya grubunu susturma girişimini eleştirmek tamam.Doğan Grubu'nun iş ilişkileri nedeniyle bağımsızlıktan uzak medyacılığıyılardır herkesin dilinde ve eleştiriyoruz. Ama olay bu değil. Başbakanolayı bu mecraya çekmeye çalışıyor. Bunlar her zaman tartışılabilir vetartışılmalı. CHP'nin içinde de yolsuzluklara bulaşan varsa soruşturulmalı.

Ama bütün bunlar bir tarafa Deniz Feneri çok büyük olay. Bu olayın hedef saptırma çabaları nedeniyle ortaya atılan bir sürü tehdit, karmaşaya kurban edilmemesi gerekir.

Bağımsız olduğunuzu iddia ediyorsanız sizin de bu olayın üstüne gitmenizi ve bizim de takip etmekte zorlandığımız Almanya'da neler olup bitiyor ve bizi ne kadar nasıl ilgilendiriyor hakkında bizi aydınlatmanızı rica ediyorum.

Tesekkurler,

Nuran

Sayın Nuran Durmaz,

Mesajınız ve hakkımızdaki -eskilerin deyişiyle- sitayişkâr sözleriniz içinçok teşekkür ederiz. Böyle yankılar, insanın yaptığı işe daha ciddisarılmasını sağlıyor.Açık Gazete programının yapımcıları olarak, Deniz Feneri (DF) yolsuzluğunun son derece önemli, hatta vahim bir olay olduğu kanısını taşıyoruz. Son iki haftadaki Açık Gazete programında, "içeriden ihbar"la ortaya çıktığı anlaşılan bu "ağ örgütlenmesi"nin çeşitli boyutları üzerinde giderek artan bir şekilde durmaya çalıştık. Bu elbette yeterli değildi, ama konuya "bigâne" kaldığımız da söylenemez doğrusu. DF'nin sabah programlarımızın günlük haber sıralaması içinde ikinci, üçüncü, bazen dördüncü haber olarak ele alınması, buna yeterince önem atfedilmemesinden değil, Dünya Finans krizi, dünya iklim krizi veya Irak/Afganistan/Gürcistan/Rusya üzerinden dünya jeopolitik/jeostratejik durumlarındaki krize doğru giden gelişmelerin bize daha öncelikli gelmesinden dolayı idi.

Sizin de haklı olarak işaret ettiğiniz üzre, gerek Gerek Doğan medya grubu gibi "mecra tacirleri"nin (Sn. Aydın Doğan'ın kendi deyimi), gerekse CHP gibi sosyal ve demokrat kimliği adamakıllı tartışmalı bir siyasi partinin takiplerinin gene de çok önemli olduğunu kabul ediyoruz tabii. Bununla birlikte, meseleyi olabildiğince ayrıntılı olarak, tüm boyutlarıyla ele alabilmek için çabalarımızı sürdürüyoruz. İki örnek vermek gerekirse, yarın (Çarşamba), Mahkemenin muhtemelen son (nihaî) duruşması öncesinde, Türkiye saati ile 8:30'da Deutsche Welle'nin tecrübeli muhabiri Hülya Köylü ile bağlantı kurarak DF'nin Almanya'da nasıl görüldüğü, Türkiye'ye nasıl uzanacağı, yani Türkiye'deki sorumlulularının ortaya çıkartılıp çıkartılamayabileceği, bunların medya-siyaset ilişkisine nasıl yansıdığıgibi konuları ele alacağız. (İşler yolunda giderse, bir sonraki gün yine Hülya Köylü ile aynı saatte bu sefer Dava ve hüküm sonuçları üzerindekonuşmayı planlıyoruz.)Ayrıca, yine yarın saat 9:00-9:30 arasında, Sosyal Politika Forumuprogramında, programcı dostumuz Prof. Ayşe Buğra ile DF meselesini "ağörgütlenmesi", düzensiz kapitalizmin krizi, formel sosyal yardımın önemi, bürokratik regülasyon, genel yozlaşma vb.açılarından sosyo-ekonomik-siyasal boyutlarıyla tartışmayı planladık.

Sizi "aydınlatmak" haddimiz değil, ama çoğulcu, demokratik, şeffafdemokrasiye ulaşma yolunda bilgi paylaşımı çabamızı sürdüreceğiz. Tepki veizlenimlerinizi, eleştirilerinizi daha sonra bize gene iletirsenizseviniriz.

Selamlar, saygılar,

Ömer Madra