Sayın Ömer Madra,
Açık Radyo'yu ilk günlerinden beri tanıyorum. Eğlenmek için değil, öğrenmek ve değişik açılarda düşünmek, zaman zamanda nostaljiye sarılmak için radyo dinleyen ben, radyonuzun önemli bir yeri olduğunun bilincindeyim. Açık Radyo'yu son yıllarda daha az dinlemekteyim, sürekli dinlediğim dönemde de özellikleAçık Gazete programının aşırı alaycı ve pesimist havasından çokhoşlanmazdım. Şu sıralarda hala vaz geçemediğim ve bazı programyapımcılarının gerçekten özveriyle hazırladıkları, amatör ruhla hazırlandığı için bana heyecan veren yayınlarını izliyorum.
Bugün, 2 Ocak 2010 Cumartesi öğleden hemen sonra yayınlanan Kürt müziği programını çok rahatsız olarak dinledim. Irkçı falan değilim, insanı insan olarak algılayan, seven veya sevmeyen, dini, dili, etnik kökeni ile hiç ilgilenmeyen bir kişiyim. Ancak ülkemin içten ve dıştan böylesine kuşatıldığı bu günlerde bu programın beni çok rahatsız ettiğini, özellikle Kürt Hip-Hop'unu kralı Serhado'nun parçasının içinde kulağıma çalınan "mazlum" "Kürdistan" "Türkiye" sözcüklerinden hiç hoşlanmadığımı bilmenizi isterim. Kayıtlar elinizde olduğuna göre şu parçayı bir tercüme ettirseniz benim yanılıp yanılmadığım ortaya çıkar.
Kâinatın tüm seslerine açık olmak ülkenin hassas noktasında provokatör ajan olmak değildir diye düşünüyorum.Radyonuzun böyle bir misyonu olmadığını ümid ettiğim için bu mektubu gönderiyorum,
Sevgi ve saygılarla,Dr.Nur Danişmend
Sayın Nur Danişmend,
İlginiz, mektubunuz ve desteğiniz için teşekkürler. Daha önce de radyoya eleştiri ve kızgınlığınızı ifade eden mesajlarınız olduğunu ve bunlara bizim de nâçizane cevap yazmış olduğumuzu hatırlıyorum. Herşeyden önce, Açık Radyo'nun "değişik açılardan bakıp düşünmek" ve "öğrenmeye teşvik etmek" gibi işlevleri dolayısıyla önemli olduğunu düşünmeniz, amatör ruhlu program çalışmalarınınsa "heyecan verici" olduğunu hissetmeniz bizi mutlu ediyor ve onurlandırıyor.
Eleştirilerinize gelirsek: Açık Gazete'yi 14 küsur yıllık yayının ardından savunmak bana düşmez elbette. Bununla birlikte, içinde olduğumuzu düşündüğümüz zalim dünya düzenine ilişkin haber ve yorumları verirken, örneğin "hem suçlu, hem güçlü" olanları azıcık ti'ye almaya çalışmazsak, bu haberlere katlanmanın çok zor olacağı, işimizi değil, kendimizi ciddiye almak anlamına geleceğini, bunun da hem kendimize, hem de asıl siz dinleyicilere haksızlık olacağını düşünüyoruz. Bu ironiye "aşırı alaycılık" demek, yine örneğin küresel iklim değişikliği konusundaki birbirinden korkunç bilimsel veri ve gerçekleri yansıtmanın da karamsarlık olarak nitelendirilmesi haksızlık olur bence; ama neticede bu bir algı ve yorum meselesidir ve dolayısıyla tamamen size kalmış bir değerlendirmedir tabiatiyle...
Öte yandan, "ülkenin içten ve dıştan böylesine kuşatılmış olduğu bu günler" konusunda sizinle aynı görüşte olmadığımı ve radyomuzun pek çok çalışanının ve programcısının da bu söylemi paylaşmadığını söyleyebilirim. (Esasen, sözkonusu "iç ve dış düşmanlar", "kökü dışarıda cereyanlar", "emperyal kuşatma" vb. söylemler, pek değişmeden neredeyse yüz yıllık bir süreden beri (evet, Kurtuluş Savaşı'nın bile epey öncesinden başlayarak) devam ediyor ve geleceğimize damgasını vurarak hayatımızdan hiç eksik olmuyor. Üstelik, bu söyleme rağmen, bir türlü huzura kavuşamadığımız da herkesin malûmu olmalı...
Her halükârda, ABD'nin ve dünyanın önde gelen özgürlükçü - demokrat radyolarından biri, belki de birincisi olan KPFA'de (Pacifica/Berkeley), dünya müziği konusunda 20 yılı aşkın bir süredir beğeniyle dinlenen programlar yapan sayın Kutay Kugay'ın bizim radyoda da yayımlanan programlarını "ajan provokatörlük" olarak değerlendirmeniz, insaf ölçülerini biraz zorluyor diyebilirim. Radyomuzun bir "misyonu" olduğundan bahsedilebilir mi bilmiyorum, ama eğer bir amacından söz edeceksek temel hakların güvence altında olduğu çok sesli, katılımcı bir demokrasiden ibarettir, diyebiliriz. Ki, bu da, gerek dünyanın, gerekse Türkiye'nin son derece dolambaçlı son 15 yıllık hayatı içinde yaptığımız zorlu yayın faaliyeti düşünüldüğünde, epey bir çaba harcanmasını gerektiriyor bence, sizce de öyle değil mi?
İlgi ve desteğinizi eksik etmemeniz dileğiyle,
Sevgiler, saygılar, selamlar
Ömer Madra