No.51 - Lâfın Ucu Paraya Dayandı

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

Batıdaydık ve hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerindeydi. İki hafta önce şehri esir alan kar önce beyazlığını kaybetmiş, sonra kirli çamur yığınlarına dönüşmüş ve en nihayetinde buharlaşıp sokaklara eski yüzlerini geri vermişti. Hava karardıktan sonra gökyüzüne baktığımızda yıldızlarıyla bir yaz gecesini hatırlamamak mümkün değildi. Bir iklim dengesizliği var gibiydi. Antarktika’da buzulların eskisi kadar hızla erimediği haberleriyle de teselli bulamıyorduk; bu güzel havaların arkasının ne olacağını kestiremiyorduk çünkü. Yıldızları birbirimize gösterir ve yaz gecelerini hatırlarken görüntünün yavaş yavaş bulanmaya başladığının da farkında değildik. Meğer, hava kirliliği yüzde 23 oranında artmışmış İstanbul’da. Artık ucuz olmayan temiz doğalgazın yerine kısmen ucuz ama kirli ısınma çareleri, “unuttuğumuz hava kirliliğinin hortlamasına” sebep olmuş. Öyle yazıyordu gazetelerde. Hatta, büyükşehirlerin üzerinde “zehirli hava” dolaştığı da yazıyordu.

Kaçınılamayan zamların, kocaman kocaman vergi oranlarının hızını kesmek, bir ‘insaf baremi’ oluşturmak için gayret gösteriliyor, malum. Emlak Vergisi oranlarından bahsetmiştik; Ecevit’in talimatıyla oranın düşürülmesi çalışmaları başlamıştı. Ancak, Maliye uzmanları, Başbakan’ın istediği indirimleri yapmakta güçlük çekiyorlarmış. Çünkü, indiriminin maliyeti 600 trilyon lira olarak hesaplanıyormuş. Bir yanda IMF’ye taahhütler, öbür yanda indirimin rahatlık vermekten uzak kalacak olması... Çıkılamıyormuş şimdilik işin içinden. Ama çözülür, diye düşünmekte fayda var. Pozitif olmakta fayda var...

Şöyle bir bakınca hep paradan bahsettiğimizi farkettik; şimdi mühim olana, insanlığa temas edelim. Vakıa, orada da paradan bahsedeceğiz. Hem de büyük bir meblağdan. Hatta belki günün en önemli haberi bu, ama gevezelikten giremedik daha konuya.

Efendim, Başkan Bush, askeri harcamalarda son 20 senedir görülmemiş büyüklükte bir artış isteyecekmiş. ‘Savaş rezervi’ ismi altında ve 10 milyar dolar olarak düşünülen bir fon, askeri faaliyetin Afganistan’ın dışına taşınmasını mümkün kılacakmış. Bush’un, Şubat ayında Kongre’ye sunacağı bütçeye göre savunma harcamalarının 48 milyar dolar kadar artması öngörülüyormuş böylelikle. İyi, değil mi? Aynı zamanda, yurt içi güvenliği harcamalarında da yaklaşık 15 milyar dolarlık bir artış planlıyormuş Bush. Peki, resmen resesyonda değil miydi ABD? O başka, güvenlik başka elbette...

Açlık da başka, evsizlik de... Kongo’da, Goma kasabasında volkan patlamasından sonra aç ve açıkta kalanlara ilk gıda yardımının ulaştığını öğreniyoruz ajanslardan. Binlerce aç insan dağıtım noktalarında kuyruklarda bekliyormuş, 22.5 ton gıda gelmiş ve 70 bin kişiye bir hafta boyunca yetecekmiş gönderilen yardım. Keza, BM Gıda Programı Zimbabwe’ye de ilk yardım paketini göndermeye muvaffak olmuş. Darı, fasulye, yer fıstığı ve sıvı yağ... Afrika önce karnını doyuracak, sonra da kuyruktan çıkıp gazetelere bakacak ve güvenli bir dünya haberlerini aldıkça sevinecek, sonra belki tekrar kuyruğa girmesi gerekecek...

Ha, bu arada kim istifa etse beğenirsiniz? Müflis enerji devi Enron’un Yönetim Kurulu Başkanı Kenneth Lay. Ya da Bush’un artık pek kullanmadığı ismiyle ‘Kenny Boy’... Şirketle ilgili soruşturmanın, şirketi kurtarma faaliyetlerine konsantre olmasına izin vermediğini belirtmiş ki buna yürek dayanmaz.

Bu arada, Hamas militanlarının cenaze törenlerine binlerce Filistinli katılır ve bir Hizbullah saldırısının ardından İsrail jetleri üç aydan sonra ilk defa güney Lübnan’a füze saldırısında bulunurken... İsrail yanlısı milis lideri ve Lübnan’ın eski bakanlarından Elie Hobeika öldürüldü. Sabah saatlerinde evinden çıkarken meydana gelen büyük bir patlamada hayatını kaybeden Hobeika’nın koruma görevlileri de öldüler. 1982’deki Sabra ve Şatila katliamlarıyla ilgili olarak ismi anılan bir kişiydi Hobeika. Hatta, 1980’lerde, Lübnan’ın siyasi muhaliflerine suikast teşebbüsleriyle ilgili olarak da anılıyordu Hobeika.

MAKAS ARTIĞI:

Omagh soruşturmasında ağır ihmali görülen Kuzey İrlanda Emniyet Müdürü Ronnie Flanagan, bütün iddiaların abartılı olduğunu; söylendiği kadar ağır bir ihmal olmadığını belirtti. Hatta, bombardıman sırasında hayatını kaybedenlerin ailelerine sunulmak üzere kapsamlı bir rapor hazırladığını duyurdu.

ABD, Guantanamo üssüne şimdilik esir transferini durdurduğunu açıkladı. Gerekçe olarak da gözaltı koşullarının iyileştirilmesi çalışmalarını gösterdi.

Araştırmacılar, bütün organları işlevlerini yitirmeksizin dondurup saklamayı başardılar. Organ nakli için muazzam bir adım olduğu ifade ediliyor söz konusu gelişmenin.

Devamı yarın...

Ömer Madra – Şerif Erol