Merhaba kâinat!..
Gün sayalım: Heyecanla beklenen BM silâh denetçileri raporu’ndan elle tutulur herhangi bir şey çıkmadı. Bunun üzerine:ABD komutasında bir büyük ordunun Irak’ı üç hafta içinde istilâya başlayacağı; saldırıya yeni denetleme raporundan bir gün sonra, 15 Şubat Cumartesi günü başlanabileceği; zaferin bir buçuk ay içinde, yani Mart sonunda kazanılabileceği (Globe & Mail);Ayrıca, ABD’nin Irak’tan gelen tehdit konusunda 5 Şubat’ta dünyaya kanıt göstereceği (hava fotoğrafları, telefon konuşmaları, muhaliflerin ifadeleri) belirtildi.
Kanıtların neden takvime bağlandığı, neden bugüne kadar bekletildiği, hava fotoğraflarının Irak’ta aylardır binbir zahmetle deli gibi ortalıkta dört dönen denetçilere gösterilip onların bu korkunç silâhları elleriyle koymuş gibi bulmalarının neden şimdiye kadar sağlanmadığı, telekulak kayıtlarının devlet mahkemelerinde bile kanıt sayılmazken nasıl binlerce kişinin ölümüne yol açacak bir savaşa girişmek için somut kanıt olabileceği, muhalif denen adamların sözleri ile nasıl korkunç bir savaşa girilebileceği -- belirtilmedi, sorulmadı ve maalesef burası pek anlaşılamadı.
Türkiye Güneydoğu sınırındaki askerî birliklere teçhizat ve malzeme takviyesi kararı aldı. Genelkurmay Başkanlığı, yapılan çalışmaların ‘savaş kapıda’ şeklinde yorumlanmaması gerektiğini vurguladı (Zaman). Sabah gazetesi ise bu haberi “Irak sınırına ani yığınak kararı alındı” diye birinci sayfadan verirken, aynı sayfada “SAVAŞ KAPIDA” manşetini kullanmaktaydı. Savaşın kapının neresinde olduğu konusunda kafalarda belirsizlik oluştu.
Kapı deyince, gerek Bush’un konuşmasında İran’da kitle imha silâhları olduğunu söylemesiyle, gerekse çeşitli yayınlarda İsrail’in de Lübnan'da Hizbullah’a karşı saldırıya geçeceğinin belirtilmesiyle, Babil Kapısı’nın dışında bölgede başka ülkelerin kapılarının da bombalarla çalınacağı akıllara düşmedi değil doğrusu.
Güney Afrika’nın eski devlet Başkanı ve sivil haklar öncüsü Nobel Barış ödüllü Nelson Mandela, "Başkanı [Bush] basiretten yoksun, düzgün düşünemeyen bir gücün dünyayı bir soykırıma sürüklemek istemesini kınıyorum!” dedi. Mandela, aynı konuşmada: “Eğer ağza alınmaz katliamlar yapmış bir ülke varsa, orası ABD’dir. Onlar için insanların önemi yoktur,” dedi ve sordu: “Japonya’da masum insanları [atom bombasıyla] öldürmeye karar verdikleri için mi şimdi dünyanın jandarmasıymış gibi davranıyorlar?” (AA)
Sorunun cevabı gelmedi.
15 Şubat Cumartesi günü, yeryüzünün hemen hemen bütün büyük şehirlerinde, ABD’nin Irak’ı istilâ savaşına karşı eşi görülmemiş sayıda eşgüdümlü gösteri yapılacağı belirtildi. En az 10 milyon insanın aynı anda sokaklara çıkacağı o günün, dünya tarihindeki en büyük protesto günü olması bekleniyor.
Eh, yeryüzünün gelmiş geçmiş en büyük gücünün yeryüzünün gelmiş geçmiş en büyük protestosunun yapıldığı günde cehennemî saldırıya geçmesinden daha büyük bir ironi düşünülebilir mi?
Bu sorunun cevabı da henüz gelmedi.
Devamı yarın...
