Sabahın erken saatlerinde yollara düşen çalışkan tefrikacılarınıza İstanbul’un henüz yarı karanlık semalarında eşlik eden olağanüstü bir mehtap vardı—tastamam, pasparlak ve gülümser... Günün ilk haberi de gülümsememizi büsbütün yayvanlaştıran “küçük birader” hikâyesi oldu. Astronomlar, gezegenimize yoldaşlık eden bir yörüngede ilk kez bir gök cismi keşfetmişler. Adı: 2002 AA29. Adı hiç de romantik sayılmasa da bize sempatik gelen bu “küçük kardeş” sadece 100 metre çapında! Dünya gezegenine asla 5.9 milyon kilometreden daha yakına gelmiyor ve fakat yerkürenin güneş çevresindeki yörüngesini “sadakatle” izliyor: atnalı şeklinde bir yörüngede önce bizim bu tarafta “ortaya çıkıyor”; ardından, “biz”den hızlı olduğundan, “kaçıyor” ve güneşin etrafında – insan vakti ile – 95 yıl kadar dolandıktan sonra gene yerküreyle karşılaşıyor. Biliminsanları, herzaman olduğu gibi biz tefrikacılarınızdan fersah fersah daha ciddi insanlar olduklarından, hemen oraya insanlı ya da insansız keşif “gemi”leri gönderip bu kardeşimizi insanlığa yararlı deneylerde kullanmaya hazırlanıyorlarmış. Meselâ: Gezegen(imiz)e kendisi gibi tehdit oluşturan başka göktaşlarını incelemek gibi. (Yeryüzündeki terorist avı gibi birşey yani.) Çalışkan ve fakat bilimsel meraktan nasibini almamış gayrıciddi tefrikacılarınızınsa akıllarına ilk ve tek düşen şey, Küçük Prens’in asteroidi oldu tabii. Onun insanlığa bir yarar sağlayıp sağlayamayacağını hiç düşünemediler... Ve, Küçük Prens’in eldeğmemiş mekânı olarak kalmasını sonuna kadar savunmaya kararlı bir şekilde selâmladılar onu:
Günaydın 2002 AA29!
***
Mehtabın ve “küçük birader”in kayıtsız bakışları altında şöyle şeyler oldu: İsrail’in iki kenti arasında bir otobüste bombalı intihar suikastinde 16 kişi parçalandı, 6’sı ağır 50 kişi yaralandı, Şaron hükûmeti Arafat’ı sorumlu tuttu ve “yasakları gevşettiği için” terörün gene arttığını söyledi, misilleme olarak neler yapacağını kararlaştırmak üzere toplantıya girdi; Filistin’de işgal altındaki topraklardaki bir kasabanın son sâkinleri, yakındaki illegal yerleşimcilerin silâhlı tacizlerine dayanamayarak yurtlarını terketti; İsrail hükûmeti, iki yıllık Filistin intifadasından kaynaklanan derin resesyonu gidermek için ABD’den 10 milyar dolarlık âcil yardım talep etti; bir İsrailli yarbay, babasının yerini söylemesi için küçük bir Filistinli çocuğu soymak, onun hayalarına ateşli kâğıt tutmak, kıçına şişe sokma ve onu vurup öldürme tehdidinde bulunmak ve mal gaspetmek gibi suçlardan dolayı görevinden alındı ve divan-ı harbe verildi; ABD’li komutanlarla Türk komutanlar arasında görüşmeler sona erdi, Franks pasha, Türkiye’den şimdilik bir talebi olmadığını söyledi, Financial Times Türkiye ile “savaş pazarlığı” yapıldığını yazdı, ve Cumhuriyet gazeteleri üsler vb. Karşılığında ABD’nin Türkiye’ye “savaş rüşveti” verdiğini (Akşam) veya “bir parmak bal” çaldığını (Cumhuriyet) yazdılar, Başbakan Ecevit Irak’ın istilâsının (ya da onun deyimiyle “ABD’nin Irak’a yönelik harekâtı”nın artık kesin gibi göründüğünü, ama toplum psikolojisi bakımından iyimser olasılıkları da akılda tutmak gerektiğini kaydetti ve fakat Irak’ın istilâsının neden kötümser bir olasılık olduğunu, iyimser olasılıklarınsa hangileri olduğunu kaydetmedi; Irak istilâsına karşı çıkanlar arttı: Rahip Jesse Jackson, Powell’ı Bush’un “yanaşması” diye nitelendiren Belafonte kadar sert konuşmamakla beraber, siyahî Dı şişleri Bakanı’nın ırkının diğer temsilcileriyle aynı takımdan olmadığını belirtmekle yetindi; Cumartesi günü ABD’nin en büyük savaş karşıtı gösterisinin Washington’da (D.C.) düzenleneceği haberleri kesinleşti; polis kendisini bir daha telefonla araması için ona yalvarırken, Pentagon helikopterleri de keşif uçuşlarına deveam Washington DC’de ortalığı haraca kesen keskin nişancı terorist faaliyetine devam etti ve 13. kişiyi vurdu; önemli olayların savcısı Nuh Mete Yüksel’in bir Rus kadını ile yatakta sevişirken çekilmiş video kasetinin – Jandarma’nın ve kendisinin montaj olduğunu iddia etmesine rağmen – hakiki olduğu anlaşıldı, Savcı "kınandı", DGM’den ya ayrıldı ya ayırtıldı (rivayet muhtelif çünkü) ve Ankara savcılığına atandı; Şişli Belediyesi’ndeki yolsuzluk rezaletinin sanığı Gülay Aslıtürk’ün yardımcısı Halit Ayangil’in de bir boşanma davası esnasında büyük serveti ortaya döküldü ve büyük soru işaretleri yarattı; son beş yıl içinde Türkiye’de 3 binin üzerinde “olay”a sebep olan “mafya”nın 17 bin elemanının yakalandığı, küçük bir orduyu donatacak kadar silâh ele geçirildiği saptandı; seçim kampanyası gerginlik içinde sürerken gökyüzünde asteroidler yörüngelerinde yollarına devam etti...
Devamı yarın...