Merhaba kâinat!..
İki sürpriz:
1) CHP genel başkanı Baykal, pek çoğumuzu “ters ayak üzerinde” yakalayan bir hamle yaptı. Başta Cem ve Derviş olmak üzere tüm sola sürpriz bir birleşme çağrısı yaptı: “Cumhuriyeti kuran Parti”nin çatısı altında, 12’ye 5 kala, son pişmanlığın fayda etmeyeceği bir anda!..
YTP’den Cem bunu neredeyse ânında reddetti, bu tip ittifak çabalarını da elinin tersiyle itti ve partisinin kimliğini koruyarak seçimlere girmek istediğini ifade etti.
Baykalsa, ilk çağrı ile de yetinmedi ve hemen ertesi gün bunu kuvvetle yineledi: 16 Ağustos sabahının alacasında Hacı Bektaş Veli’yi anma toplantısına katılmak üzere kalkacak CHP otobüsünde Derviş ve Baykal’ın yerlerinin hazır olduğunu belirtti!
Türkiye’de siyasal hayatta yeni bir içerik ve yeni bir üslûbun doğmakta olduğunu söylemek sanırız yanlış olmaz:
* Toplumun geniş kesiminde öteden beri hoşgörü ve birlikteliğin simgesi olarak Hacı Bektaş Veli -
* Seçim kampanyaları ile özdeş hale gelip kafalarda öyle yer etmiş otobüs –
* Yeni bir gün doğarken başlatılan bir yolculuk!
Üç ilginç metafor bir arada. Tefrikacılarınız, hem bu metaforlardan ve bunlara ilâveten, geniş ittifak çağrısının neredeyse mükemmel zamanlamasından ötürü CHP Genel Başkanı’nı kutlamadan edemiyorlar ve siyaset etme sanatında öğrenmenin önemli bir süreç olduğunu ve bu işin yaşı olmadığını bir kez daha düşünmekten kendilerini alamıyorlar...
2) Kemal Derviş, Türkiye’ye ayak bastıktan sonra ilk kamuoyu açıklamasını yaptığı yerde bir açıklama daha yaptı. Derviş, Türk-İş’in evinde ve Başkan Meral’in konukluğunda (bir başka metafor daha!), “beklenen” açıklamasını yaptı ve bazı beklenmedik şeyler söyledi. Hani, pek çoğumuzu olmasa da, en azından kalıplaşmış siyaset erbabını ve onlar gibi düşünmeyi alışkanlık edinmiş birçok düşünce tembelini “ters ayak üzerinde” yakalayan bir konuşmaydı bu.
Yumuşak bir ton içinde, Türkiye’de bir siyasal reform ihtiyacının hayati önem taşıdığını belirtti Derviş. Sosyal demokrat bir platformun olmazsa olmaz bir önkoşul olduğunu bildirdi. Hem demokrat, hem de sosyal. Ön plana kâr hırsını değil, mutluluğu koyan bir tanım. Sivil toplum katılımı üzerinde kurulu bir yapı. Katılım ve takım oyunu.
Derviş, alışılmamış ölçüde açık, saydam ve içten bir üslup içinde gelenekten geleceğe köprü kurmaya çaba gösterdi. Gösterdiği, yalnızca bir çabadan ibaret de değildi: Tıpkı Baykal’ın çağrılarında tespit ettiğimiz şeyi de gösteriyordu: Siyasette yeni oluşan bir içerik ve biçimin tomurcuklarını.
Sol ittifakları ve merkez sol platform oluşturma çabalarını kategorik olarak reddeden YTP ile yolunu ayırdığını belirtirken çok netti açıklama. Ve fakat, Cem ve Özkan’la bu açıdan birlikte olmadığını belirtirken, onların aksine, kategorik reddiyeleri reddetti ve bu da aynı derecede tutarlı ve netti.
Evet, daha önce de yazmıştık: Türkiye’de dipten gelen dalga, Ankara sahillerini vurdu ve vurmaya da devam ediyor...
Arkası yarın...